2. Ergenekon Davası: 'İnsanlığa karşı suç işlediler, cezalandırılmalılar!'

İSTANBUL- Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianame ile haklarında dava açılan emekli orgeneraller Mehmet Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu 56 sanığın yargılanmasına 20 Temmuz Pazartesi günü Silivri'de başlanacak. 

Soruşturmaların derinleştirilmesi ile tarihsel bir dönüm noktasının yaşanmasına da olanak yaratabilecek yargılama sürecine müdahil olmak isteyen çok sayıda mağdur da duruşmanın yapıldığı Silivri'de olacaklarını açıkladı. Silivri'deki duruşmayı izlemeye gidecekler arasında yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şubesi, "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu" duyarlı yurttaşları ve mağdurları 20 Temmuz' günü Saat: 09.30'da Taksim AKM önünden hareket edecek otobüslerle duruşmanın görüleceği Silivri'deki mahkeme salonu önünde buluşmaya davet etti. 

Konu ile ilgili olarak, İHD'den yapılan açıklamada; "Bizler kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları Silivri'de mahkeme önünde olacağız. İnsanlarımızı asit kuyularına atan, kazanlarda yakan, toplu mezarlara gömen, helikopterlerle uçurumlara atanların yalnızca hükümete karşı darbe teşebbüsünden yargılanmalarına itiraz edeceğiz. Ergenekon yetmez, devletin gücü ve desteğiyle topraklarımızı ölüm tarlalarına çeviren tüm derin yapılanmalar tasfiye edilmelidir" dendi. Ergenekon duruşması ve gözaltında yakınlarını kaybedenlerle ilgili, İHD İstanbul Şubesi "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu" üyesi Sebla Arcan ve Leman Yurtsever Sesonline.net'e yaptıkları özel açıklamada duruşmaya katılım gerekçelerini ve taleplerini şöyle açıkladı. 

"ERGENEKON SANIKLARINI İŞLEDİKLERİ İNSANLIK SUÇLARINDAN DA YARGILAYIN!"

İHD İstanbul Şubesi "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu" Silivri'de 20 Temmuz Pazartesi günü başlayacak olan İkinci Ergenekon davası öncesi bir açıklama yaparak; tüm duyarlı yurttaşları "kaybedenlerin karşısında, kayıp ailelerinin yanında olmaya çağırıyoruz... Sesimize ses, gücümüze güç katın; Silivri'de bizimle olun" dedi. İHD'nin açıklaması şöyle:

"Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 2. iddianamenin ilk duruşması, 20 Temmuz Pazartesi günü Silivri 'de görülmeye başlanacak. Bizler kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları Silivri'de mahkeme önünde olacağız. İnsanlarımızı asit kuyularına atan, kazanlarda yakan, toplu mezarlara gömen, helikopterlerle uçurumlara atanların yalnızca hükümete karşı darbe teşebbüsünden yargılanmalarına itiraz edeceğiz. Ergenekon yetmez, devletin gücü ve desteğiyle topraklarımızı ölüm tarlalarına çeviren tüm derin yapılanmalar tasfiye edilmelidir diyeceğiz.

İnsanlarımızı kaybeden zulüm rejiminin asker-sivil tüm emir vericilerinin, uygulayıcılarının yargılanmasını isteyeceğiz. Sizleri de, kaybedenlerin karşısında, kayıp ailelerinin yanında olmaya çağırıyoruz... 

Sesimize ses, gücümüze güç katın; Silivri'de bizimle olun..."

SEBLA ARCAN: "HUKUK DIŞI REJİMİN TÜM SORUMLULARI aYRIMSIZ HESAP VERSİN"

İnsan Hakları Derneği, İstanbul Şubesi "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon" üyesi Sebla ArcanSesonline.net'e yaptığı özel açıklamada, "İHD Kayıplara Karşı Komisyon olarak, gözaltında kayıplardan sorumlu tuttuğumuz, Jitem’in, Mak’ın ölüm mangalarının komutanlarından General Levent Ersöz, Albay Levent Göktaş, Albay Atilla Uğur, Albay Arif Doğan, General Veli Küçük gibi isimler Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınınca, kayıp yakınları ile birlikte biz de sürece müdahil olduk" dedi.

Sebla Arcan açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ergenekon operasyonunun iktidar odakları arası bir hesaplaşma ile sınırlanmaması, gerçek bir demokratikleşme ve hukuk sürecine dönüşmesi başından beri temel kaygımız oldu. Bunun için de gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve faillerinin yargılanması arayışında olduk. Davanın buraya uzanmasının özellikle engellendiğini gördükçe misyonumuzun önemi daha da önem kazandı. Nitekim ölüm kuyuları, toplu mezarlar, ölüm kazanları ve bunların sorumluları görmezden geliniyor. Devlet adına işlenen suçlar olabildiğince soruşturma kapsamı dışında tutuluyor. Türkiye'nin en büyük dramı olan kayıplar sorunu, aylardır dikkat çekmemize karşın ısrarla görmezden geliniyor.

İHD Kayıplara Karşı Komisyon ve Kayıp Yakınları olarak, Ergenekon soruşturmasının devlet adına işlenen tüm suçları da kapsayacak bir biçime, gerçek bir derin devlet yargılanmasına dönüşmesi için toplumsal bir duyarlılık yaratmaya çalışıyoruz. İnsanlara yeniden evlatlarımızı asit kuyularına atan, kazanlarda yakan, toplu mezarlara gömen, askeri helikopterlerle uçurumlara atanları hatırlatmaya çalışıyoruz. Toplumun vicdanına seslenmeye, toplumsal hafızayı tazelemeye çalışıyoruz.

Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan Jitem, Mak komutanlarının, yalnızca hükümete karşı darbe girişiminden yargılanmalarına itiraz ediyoruz. 

AİHM kararlarında adı geçen generallerin soruşturulmamasına itirazımızı dillendiriyoruz. 

İnsanlık suçlarında hiç kimsenin dokunulmaz olamamasını talep ediyor ve Türkiye'deki her türden çifte standarda dikkat çekiyoruz.

Bu nedenle 20 Temmuzda Silivri’de olacağız. 

Çocuklarımızı kaybeden hukuk dışı rejimin asker sivil tüm sorumlularının rezervsiz yargılanmasını isteyeceğiz. Davanın sadece Hükümetin hassasiyetlerine kurban edilmemesini, hukuk dışı tüm odakların, suç işlemiş tüm unsurların rezervsiz yargılanmasını ve memleketin gerçek bir demokrasiye ve hukuk devletine kavuşmasını isteyeceğiz.

Ülkeyi yönetenler bu taleplerimize kulaklarını tıkamaya devam ederlerse biz de onların insan hakları, hukuk devleti, adalet, demokrasi gibi iddialarını sorgulamaya devam edeceğiz..."

LEMAN YUTSEVER: "İNSANLIĞA KARŞI İŞLEDİKLERİ SUÇLARIN TEŞHİR EDİLMESİNİ VE CEZALANDIRILMALARINI TALEP EDİYORUZ"

"Bu davayı önemli bulmakla birlikte, aynı zamanda da eksik buluyorum" diyen İnsan Hakları Derneği, İstanbul Şubesi "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon" üyesi Leman Yurtsever, ise; şunları söyledi:

"Asıl adı "Özel Harp Dairesi" olan ve Ergenekon adıyla anılan davaya ilişkin yapılan operasyonlarda yargılanacak olan generallerin 'insanlığa karşı işlenmiş suç'larının tescil edilmesini talep ederken, aynı zamanda dönemin hükümetlerinin Başbakanlarının, karar vericilerinin, ulusal ve uluslararası mahkemelerde de yargılanmasını istiyoruz.

İnsanlarımızın kimliklerini imha edip, toplu mezarlara gömenlerin, ölüm kuyularına atanların, keyfi gözaltında tutanların, köyleri yakanların, insanları zorunlu göçe tabi tutanların, gözaltında tecavüzlere uğratanların, dinsel, ırksal, ideolojik ve siyasal zulüm uygulayanların bir bir yargı önüne çıkarılmalarını, kaybettikleri insanların başlarına neler geldiğini kamuoyu önünde itiraf etmelerini ve cezalandırılmalarını talep ediyoruz.

İnsan Hakları Derneği, İstanbul Şubesi "Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu" olarak, birçok kayıp dosyasında adı geçen bu faillerin yargılandığı günde ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek ve faillerin işledikleri suçları teşhir etmek ve davaya müdahil olmak amacıyla Silivri'de olacağız.

Failleri tek tek teşhir etmeye, yargı önüne çıkarılması için mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Bizler, toplumun belleğini sansürlemeye, silmeye çalışanlarlara izin vermeyeceğiz. Kayıplarımızın akıbetini öğrenene kadar hafızaları diri tutmaya devam edeceğiz. Bunun için Ergenekon davasının görüldüğü mahkeme önünde olacağız..."

Sesonline.net

Arkadaşına Gönder Yazdır

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:

0