KAPÝTALÝZM: DOLANIN KURALLARA BAÐLANMIÞ HALÝ

15 Nisan 2018 23:51 / 1351 kez okundu!

 

 

“Sevgili Nadir Üstün, kardeþi Nihat Üstün'ün benim yazýmla (*) ilgili bir eleþtiri yazýsý yazdýðýný söyleyince sevindim. Bu, en azýndan yazýmýn okunduðunun, eleþtirecek kadar deðer verildiðinin de haberiydi.

Ayrýca yazýlarýmla ilgili eleþtirilmeye de þiddetle ihtiyacým vardý... Hakaret ve aþaðýlamalar yerine görüþlere yanýt yazmanýn keyfini yaþadým.

Bu keyfi yaþatan sayýn Nihat Üstün'e teþekkür ederim.

 

*****

 

KAPÝTALÝZM: DOLANIN KURALLARA BAÐLANMIÞ HALÝ

 

Sevgili Nadir Üstün, kardeþi Nihat Üstün'ün benim yazýmla (*) ilgili bir eleþtiri yazýsý yazdýðýný söyleyince sevindim. Bu, en azýndan yazýmýn okunduðunun, eleþtirecek kadar deðer verildiðinin de haberiydi.
Ayrýca yazýlarýmla ilgili eleþtirilmeye de þiddetle ihtiyacým vardý.
Eve gelince ilk fýrsatta Nihat Bey'in yazýsýný (**) okumaya koyuldum.
Ancak daha okumaya baþlar baþlamaz bir parça hayal kýrýklýðýna uðradýðýmý söylemek zorundayým.
Nihat Bey'in yazýsý benim yazýmý eleþtirmiyordu.
Küresel Kapitalizmin yaþamýmýza  olan olumsuz etkisinden  benim gibi fazlaca söz edenlere toplu bir yanýt veriyordu. Yazýmda anlattýklarýmdan daha çok, "bu gibiler böyle düþünür" ön yargýsýný anlatýyordu.
Olsun... Yine de sonuçta yazýmla ilgili düþüncelerini belirtiyordu ki bu benim için deðerliydi.
Benim yazýmla ilgili kurduðu tek cümleyi buraya olduðu gibi alýntýlýyorum, "Gazetemiz yazarý Nadi Bey Türkiye'de ortaya çýkan dolandýrýcýlýk olayýný küresel kapitalizme baðlamýþtý. (Bkz: KÜRESEL DOLANDIRICILIK ve ETÝK AKIL..!) Bu konuyu açmak istedim."
Nihat Bey ayný zamanda yazýsýnýn da baþlangýcý olan bu tek cümle ile benim yazýmý da 'özetlemiþ'.
Bence yazýdaki bir çok ayrýntýyý es geçerek, böylece özetleyerek yazýma ve anlatmak istediklerime haksýzlýk yapmýþ.
Bir karþý  haksýzlýk da ben yapmak istemem ama sanki kapitalizmi savunma telaþý benim yazýmý anlama çabasýnýn önüne geçmiþ gibi...
Yazýsýnda, benim Küresel Kapitalizme baðladýðýmý söylediði "Türkiye'de ortaya çýkan dolandýrýcýlýk olayý"   Çiftlik Bank olayý olsa gerek.
Yazýmý tekrar okudum, özellikle de Çiftlik Bank konusunda yazdýklarýmý...
Ne Çiftlik Bank ne de sözünü ettiðim diðer dolandýrýcýlýk olaylarýný Küresel Kapitalizme baðladýðým kanýsý uyandýracak bir ifade yok.
Tabii burada "baðlamak" kelimesinin cümleye toptancý ve aþýrý özetçi anlam yüklemesinin getirdiði bir sorun da var.
Benim, Küresel Kapitalizmin Uluslararasý iliþkilerde kullandýðý yöntemlerin Çiftlik Bank ve Saadet Zinciri gibi dolandýrýcýlýk teknikerine benzer yöntemler kullandýðýný söylememden hareketle mi bu "baðlamayý" yaptý bilmiyorum.
Ancak hemen arkasýndan, "Marks’ýn komünizm idealinde ve Bakunin’in kuramcýsý olduðu anarþizmin algýsýnda ise þöyle naif bir bakýþ açýsý vardýrAslýnda insan iyidir ama sorun sistemdedir. " cümlesinden anlaþýldýðý gibi, yazýmdan, böylesi insani kusurlarý da  Kapitalizme baðladýðým gibi bir algý edinmiþ.
Benim yazýmda böyle bir iddia ve anlayýþ olmadýðýna göre, sanýrým Nihat Beyin, "Dünyaya Marks'tan etkilenerek bakan ya da komünist ideallerini hala koruyan -ya da korumaya çalýþan- kiþiler düþünse düþünse böyle düþünür" gibi toptancý balkýþ açýsý olsa gerek.

Uzatmadan hemen söylemek istiyorum.
Söz konusu yazýmdan kim ne anlam çýkarýrsa çýkarsýn, ben insan kötülüðünün kapitalizmden kaynaklandýðýný düþünmüyorum.
Bunun anlamak için ustalara baþ vurmadan, kendi akýl yürütmelerimin yeterli olduðunu da düþünüyorum.
Kendi yaþamýný sürdürmek ve giderek daha fazlasýný elde etmek için diðer canlýlarý, hatta kendi türünü öldüren insanýn, öðrendikleri geliþtikçe diðer canlýlarý ve insanlarý kandýrmasý da oldukça doðal ve beklenir bir þeydir.
Esasen avcýlýk dediðimiz olgunun en önemli yöntemlerinden biri de tuzaktýr ve bugünkü dolandýrýcýlýk ediminin en ilkel ve kadim þeklidir.
Her ikisinde de yem kullanýlýr. Tuzaðý kuranýn -dolandýranýn- da, tuzaða -dolana- düþenin de temel motivasyonu kolaycýlýk, bencillik ve diðer ilkel güdülerdir.
Bu tuzaðý insan, insana karþý yapsa da bu temel motivasyon deðiþmiyor. Sadece bunun adýna insani kötülük ve zaaflar diyebiliriz.
Ýnsan evladý milyonlarca yýl boyunca güçlünün, güçsüzü öldürüp yediði beslenme zincirinin bir parçasýydý.
Kapitalizmin ve doðal sonucu olarak kapitalist ahlak anlayýþýnýn -hatta diðer bir çok  insani deðerin- ortaya çýktýðý zaman süreciyle kýyaslanmayacak kadar çok uzun bir süre bu.
Bu somut gerçek eþliðinde bakarsak insan kötülüðünün kapitalizmden kaynaklandýðýný söylemek yanlýþ, hatta haksýzlýk olur.
Týpký benim -ve benim gibilerin- "insan iyidir ama sorun sistemdedir" diye düþündüðümü savlamak ya da yazýmdan böyle bir algý edinmek gibi...
Ne söz konusu yazýmda ne de bu konularda yazdýðým diðer yazýlarda böyle bir þeyi savunmadým.

Kapitalizm, insan kötülüðünün kaynaðý deðildir. Sonucudur.
Kapitalizm insan bencilliðinin, aç gözlüðünün, sahtekarlýðýnýn, korku ve kaygýlarýnýn konsolide edilmesidir.
Bir bahçenin (Dünyanýn), filizine, dalýna aldýrmadan, meyvenin sebzenin, ermiþini, hamýný gözetmeden talan edilmesi karþýsýnda, en sözü geçenin "Hoop..! Bir dakika..." demesidir.
Bir hapishane koðuþunda, haraca, manaya, çay, kahve iþlerine koðuþ aðasýnýn çýkarlarý adýna "racon" getirilmesidir.
Rab'ýn Ýsrailoðullarýna vaat ettiði diyarý fethederken ortaya çýkan ganimettenMusa'nýn, Kahin Elazar'ýn hakkýný; keza Medine, Mekke kervan yolunda yapýlan Cihad faaliyetleri sonucu ortaya çýkan ganimetten Muhammet'in hakkýný þeriata baðlamaktýr.
Sezar'ýn hakkýný ayýrmaktýr.
Kýsacasý Kapitalizm; zorun, þiddetin ve dolanýn kurallara baðlanmasý, insan bencilliðine, aç gözlülüðüne güçlüden yana meþrutiyet kazandýrýlmasýdýr. Bütün bunlarý ölümcül bir yarýþýn kurallarý haline getirmektir.
Evet bir anlamda olmakta olandýr. Olmasý gereken deðildir. Olmazsa olmaz hiç deðildir.
Bu yüzden kapitalizmle mücadele etmek, asýl olarak insanlýðýn kendi zaaflarýyla mücadele etmesidir.
Ýnsan bedenin bünyesindeki malign tümöre verdiði tepki kadar içseldir. Marksizm de insanlýðýn bu mücadele de geliþtirdiði yöntemlerden biridir.
Bedeni malign bir tümörün saldýrýsý altýndaki bir insanýn çareyi, Radyasyon Onkolojisi, Týbbi Onkoloji, Tümör Patolojisi ve Onkolojik Sitoloji, Cerrahi Onkoloji gibi bilim dallarýnda aramasý ne kadar hayal sayýlýrsa, insanlýðýn da Kapitalizmle özdeþleþmiþ sorunlarla mücadele yöntemlerinden biri olarak Marksizmde aramasý da o kadar hayal sayýlmalýdýr.

Marksizme yönelik haklý haksýz bir çok eleþtiri yapýlabilir. Ama hayali aklýn üstünde tuttuðunu söylemek bana kalýrsa haksýzlýk olur.
Dünya'da yalnýzca bir laboratuvarda ve bir daha asla tekrarlanamayacak bir deney yapýldýðýný düþünün.
Eðer o deneyden elde edilecek veriler o laboratuvarda daha sonra yapýlacak bütün deney ve araþtýrmalarý etkileyecekse, o deneye gözlemcilik edenin yetkin, gözlemci, zeki ve nesnel olmasý gerekir.
Çünkü o deney bir daha tekrarlanmayacaðýna göre gözlemcinin notlarýný bundan sonrasý için baz almak zorundasýnýzdýr.
Marksizm endemik bir zaman diliminde var olan, endemik koþullarýn en akýlcý yorumlarýndan biridir.
Ayný zaman dilimi bir daha yaþanmayacaðý gibi ayný koþullar da bir daha týpkýsýyla oluþmayacaktýr.
Örneðin, Kapitalizm Marks'ýn gözlemleme fýrsatýný bulduðu aþamalardan bir daha asla geçmeyecek, ne Fransýz Ýhtilali ne de Paris Komünü bir daha yaþanmayacaktýr.
Bu iki tarihsel olay arasýnda geçen süre boyunca oluþagelen geliþmelere Marks gibi bir düþünürün yakýndan bakma fýrsatý bulmasý insanlýk için bir þanstýr.
O günlere bakarken Marks'ýn notlarýný dikkate almak zorundasýnýz.
Çünkü o günlerde olmakta olana en yakýndan, en sýcaðý sýcaðýna ve en nesnel ve irdeleyici olarak o baktý.
Bugünden yarýna projeksiyon yaparken, Marks'ýn o günlerden bu güne yaptýðý projeksiyonu (öngörü) irdelemenin önemi de burada.
Sadece, "Dedikleri çýkmadý. Bizi kandýrmýþ." deyip iþin içinden çýkamazsýnýz.
Ne devrimler, ne katliamlar, ne þiddet, ne de karmaþa "Marks, öyle dedi" diye olmadý. Hepsi olmakta olandý. Ama olmakta olanýn notlarýný en iyi o tuttu.
Devlet de var olan ve olmakta olandý. Sýnýflar da, sýnýflar arasýndaki mücadele de, devletin bu mücadeledeki rolü de olan ve olmakta olandý.
Devletin bundan sonra neye evrileceði konusunda 'hayal' üretirken bundan öncekileri hesaba katmalýsýnýz.
Þimdiye kadar sýnýflardan ve sýnýfsal çeliþkilerden asla baðýmsýz olmayan devletin söylem, istek ve hayallerimizin hatýrýna sýnýflar üstü bir aþamaya geçeceðini hayal edebilmek için aklý epeyi derine gömmek gerek.

Söz ettiðimiz yazýmýn konusu sahtekarlýktý. Ama oyunun kuralý diye bize dayatýlan sahtekarlýða karþý yürütmemiz gereken etik aklý vurgulamak istemiþtim.
Sahtekarlýðýn kurallara baðlanmýþ hali olan kapitalizm dolaylý ve zorunlu olarak konu oldu.
Ama iþin bir de Küresel kapitalizm denilen yaný var ki o ayrýca ele alýnmasý gereken bir konu.

Son olarak; hakaret ve aþaðýlamalar yerine görüþlere yanýt yazmanýn keyfini yaþadým.
Bu keyfi yaþatan sayýn Nihat Üstün'e teþekkür ederim.


 

Nadi ÖZTÜFEKÇÝ
15 Nisan 2018




(*) KÜRESEL DOLANDIRICILIK ve ETÝK AKIL..!
(*)KÜRESEL KAPÝTALÝZM, SAHTEKÂRLIK VE MARKSÝZM’ÝN HAYAL DÜNYASI (1)

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.