|
hurkus
|
Çeviri: Elif Yıldız / Pet Shop Gerçeğ.jpg) i
Çünkü buralarda satılamayan hayvanlar öldürülüyor.
Satılamayan bir hayvan önce tekrar satışa çıkarılıyor, yine de satılamazsa öldürülüyor.
Aynen satılamayan yiyecek stoklarının yok edilmesi gibi, elde kalan hayvanlar da öldürülüyorlar. Pet shoptan bir hayvan satın almak, prensip olarak bu piyasa yasasını kabul etmektir.
Çünkü buralardaki hayvanlar fiziksel olarak hastalar.
Bir hayvan ne kadar küçükse o kadar sevimli ve dolayısıyla satışa elverişlidir. Bunun için de hayvanların süt emme süreleri kısaltılmakta ve bu da hayvanın erken ölmesine sebep olmaktadır.
Örneğin iki ay süren tavşanların süt emme dönemleri, kapitalist üretkenliğe ters gelmektedir ve satılan bir tavşanın ölümü pet shop için hiçbir anlam ifade etmemektedir, hatta böylece veteriner masraflarından da kurtulmuş olunur.
Açık olmak gerekir: Pet shopta bir hayvanın hasta olması demek, bütün ortamın enfekte olması demektir.
Bu vahşete (uyuz, saç kıran, rinit..) bir de pet shoplarda dişi ve erkek hayvanların ayrılmaması eklenir. Bu yüzden de çoğu zaman satılan dişi hayvanlar hamiledir ama hamile olmak için de çok küçüklerdir, bu yüzden de genelde doğum fiziksel risk taşır ve bütün vakalarda gelişim bozukluğu görülür.
Çünkü buralarda satılan hayvanların psikolojik sorunları vardır.
Bütün bunlara bir de derin psikolojik travmalar eklenir ki bu travmaların hayvanların davranışları üzerinde derin sonuçları görülür.
Ağır vasıtalarla Doğu ülkelerinden Belçika’ya, oradan da Fransa’ya 2000 kilometrenin üzerinde yol yapmış bir köpeğin halini düşünün. Bu vaka banal bile sayılır.
Kötü emzirilmiş ve oradan oraya nakledilmiş hayvanların bu pet shoplarda yaşam şartları da içler acısıdır. Her biri iç içe ve sürekli çiftleşme halinde hayvanlar, korkunç bir havalandırma, ya aşırı sıcak ya buz gibi olan ortam, hava akımları, vs… Beslenme çok kısıtlı ve kötüdür (çoğu zaman suları kirlidir), kum kutuları değiştirilmez, mağaza çok gürültülüdür, gece yaşayan bu hayvanların üzerinde sürekli bir gün ışığı vardır. Tabi bir de bu hayvanlar için atılan çoğu zaman yüksek sesli satış naralarını da unutamamak gerek.
Çünkü bu satıcılar hiçbir şey bilmezler ve satabilmek için yalan söylerler.
Pet shopların tek amacı satış yapmaktır. Satıcılar hayvanları tanımak için değil onları satmak için eğitilmişlerdir.
Pet shop satıcıları eğer hayvan hastaysa size söylemeyeceklerdir. Size hamster tasması veya kobay faresi için tekerlek gibi bir sürü saçma sapan, hayvanın sağlığına zararlı gereksiz eşyalar satmak için bir sürü tavsiye verecekler, veya hayvanın koşullarına hiç uymayan çoğu zaman da küçük gelen kafesler vereceklerdir.
Gece yaşamayı seven hayvanların gündüz yaşadıklarını, çocuklardan hoşlanmayan hayvanların çocuklarla çok iyi anlaştığını, aynı türden olan hayvanların beraber sorunsuz yaşayabildiklerini söyleyeceklerdir; ki bu sonuncusu bazen hayvanların ölümcül kavgalara tutuşmasına ve çoğu zaman ölmesine yol açmaktadır.
Çünkü bu pet shoplar yasanın ikiyüzlülüğünü yansıtmaktadırlar.
Pet shopların aslında teorik olarak hayvanları çiftleştirmeleri ya da satılan hayvanı geri alma hakları yoktur. Ama bu yasaları takmazlar.
Hiçbir tavsiye kitapçığı hazırlamaz, aynı şekilde aslında teorik olarak zorunlu olan sertifika kitapçıklarından da vermezler.
Hukuk piyasa yasalarına hizmet etmektedir, fakat hayvanlar satış metası değillerdir.
Hayvanların doğal ortamlarında yaşamaya hakları vardır. Barınaklar bizim şefkatimizi bekleyen genç ve yaşlı hayvanlarla doludur.
http://www.petshopgercegi.com/neden-pet-shoplardan-asla-hayvan-alinmamali-ceviri-elif-yildiz/
|
Sitemizde yayınlanan yazılar, yazarlarını bağlar.
