İzmir'in yaşam kriterleri

05 Şubat 2013 11:29 / 1931 kez okundu!

 


Reklam kokan bir araştırma şirketinin sonuçları, dünyada yaşanabilecek şehirler arasında İzmir'i 6. sıraya koymuş. Reklam kokan diyorum, çünkü dün ortaya çıkan habere göre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in büyük bir reklam kampanyası ile duyurduğu, 'en yaşanılabilir kent' ödülü paralı çıktı.

İngiltere merkezli şirket, ödüle ihtiyaç duyan belediyelere bu ödülü para karşılığı veriyor. Ankara da bundan faydalanmış ama bu, İzmir'i biraz teşhir etmenin önünde engel değil.

Doğduğumdan beri İzmir'de yaşıyorum; isteyen herkes yaşayabilir elbette ama araştırma şirketinin koyduğu kriterler, İzmir'i pek yaşanabilecek seviyeye çekmiyor.

15'ten fazla kriter var. Ekonomik ferahlık, insan davranışları, siyasi görüş ve ulaşım kolaylığı bunlardan bazıları. Gelin bu kriterleri biraz sarsalım.

Mesela ulaşım; ulaşımın ucuzluğundan bahsedebiliriz ama kolaylığı diye bir şey yok. 2005 yılından bu yana tamamlanamayan 5.5 kilometrelik bir metro hattı var. İki durağı açıldı ama belediye ağzının tadıyla toplu açılışı bir türlü yapamadı. Otobüs hatları zaten facia, yetkililer alternatif olarak bisiklet yolları yapmayı hiç denemiyor. En azından bisiklet yollarını metrodan daha kısa sürede bitirebileceklerini bilmeleri gerekir.

Siyasi görüş ve özgürlük kriterleri en çok dikkatimi çeken kısım oldu. 6 Mayıs 2006'da "Kürt Nüfus Artışı Durdurulsun" başlıklı bir imza kampanyası başlatan ve Alsancak'ta masa açan Türkçü Toplumcu Budun Derneği'ne (TTBD) davada, derneğin bu görüşleri 'düşünce özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında' sayıldı. Açılan dava dediysek heyecan yapılmasın, dava en berbat koşullarda görüldü. O kadar özgür bir yer ki İzmir, ırkçılar bile rahatlıkla propaganda yapıyor! Ama sakın Karşıyaka'da Roboski veya barış eylemi yapmayın. Yeni Anayasa İçin Barış Girişimi'nin yaptığı 15 dakikalık sessiz eyleme bile tahammül edemeyen insanlar mevcut.

Bu sessiz eylemlerde taciz edilen başörtülü arkadaşlarımıza hiç girmiyorum bile.

Kriterlerde göremedim ama 15 tanesinin içinde tarihi güzellikler vardır herhalde. İzmir'in tarihi güzelliği var ama bir de yok edilen ve silinen tarihi var. 1922 yangını ile yüzleşemeyen, bu şehirde yaşayan Ermenilere ve Rumlara ne olduğunu bilmeyen bir şehir var. Ermeni mahallesi olan bölge yandıktan sonra neden fuar alanı oldu mesela? Ermeniler gelip mülklerini istemesin diye olabilir mi?

'Yaşanabilir' dedikleri bu kentte rahat yaşayamayan Romanlar, Kürtler, LGBT bireyler ve dini azınlıklar var. Bir de, EXPO'da İzmir'in imajı sarsılmasın diye, seks işçiliği yapan travestileri şehir dışına gönderme fikrini veren yerel basındaki köşe yazarı arkadaşlar var. (Onlar rahat yaşıyor olabilir tabii.)

Bu arada lafı açılmışken, EXPO meselesi var. 2015 EXPO seçmelerinden hüsranla dönen İzmir, 2020 EXPO'sunu zorluyor. İzmir halkına 'EXPO nedir?' diye sorsanız, eminim yarısı cevap veremez.

Mesele galiba İzmir'i ve İzmirlileri çok sevmekle olmuyor.

Bence İzmir yaşamak için güzel bir yer. Ancak güzelliği her an yerin dibine girebilir. Aliağa'daki 7 (yedi) termik santral henüz açılmadı. O santrallar açıldığında şu kirli hava daha fazla kirlenecek. Daha fazla kirlenmemesi için mücadele içindeyiz. Hem yaşamak için, hem yaşatmak için...


Sinan CANBAY

05.02.2013


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.