Hasta siyasi tutsaklarýn “Ferman”ý
17 Aðustos 2013 15:04 / 773 kez okundu!
Barýþ sürecinin baþladýðý 7 aydan bu yana “iyimser” biri olmama raðmen iyimserliðimi pekiþtirecek yeterli ýþýk maalesef yok. Hapishanelerde her gün ölüme bir adým daha yaklaþan 411 hasta siyasi tutsak var.
.jpg)
“duvarýn dibinde resmim aldýlar
ak kâðýt üstünde tanýyýn beni…”
2013 Türkiye’sinde o kadar çok konu o kadar detaylarýyla hem de alenen konuþuluyor ki! Ýnsan tekinin “aman tanrým nerden nereye geldik” diyesi geliyor. Dudaklarýna acý mý acý Urfa isotu sürülmüþçesine Kürt’ün adýný dahi anmayý abesle iþtigal bilenler dahi artýk “yarabbi bu ne azap! Kurtar bizi bu Kürt belasýndan! Gece uykularýmýz haram oldu” dercesine gözlerimizin içine bakarak artýk Kürdün-Kürdistan’ýn adýný telaffuz etmeye baþladýlar.
Kolay almadý tabi!
Boþuna çekilmedi bunca acýlar…
Onca ölümler, hapisler, zindanlar, iþkenceler, sürgünlerden sonra bugünlere gelindi.
Ýnsan hafýzasý kolay unutur. Hafýzayý beþer nisyan ile maluldür der eskiler.
Ama bunca konuþulan hatta umut vaad eden iþ icatlara raðmen kanayan bir yanýmýz var.
Mahpustaki-zindandaki aðýr hasta tutsaklar…
Ne acýdýr, hâla süreduran bir durumdur ki; Kürt siyasetçilerinin “içerde” olanlarýnýn ve uzun yýllardýr mahpus tutulanlarýnýn bir bölümü asgari mahkum haklarýndan yoksun olarak hayatlarýna tutun(ama)mak durumundalar.
Türkiye mahpushanelerinde; 230’unun saðlýk koþullarý çok aðýr ve acil tedaviye ihtiyacý olan, 411 hasta siyasal tutsak her an kapýlarýný çalmasý muhtemel ölümle karþý karþýya. Ve bu tutsaklarýn büyükçe bölümü Kürt Siyasi Mahkûmlarý…
Beklenen þudur; mahpusta saðlýðýný kaybetmiþ siyasi tutsaðýn acil tedavi beklemesini, ya da dýþarýda uygun koþullarda bir saðlýk merkezinde tedavisinin yapýlmasý için ilgililerin gereken resmi müdahaleyi yapmalarý!
Ama bu yapýlmamakta.
Hastasýnýz, acil tedaviye ihtiyacýnýz var. Ve mahpussunuz, zindandasýnýz. Ya sizin saðlýk sorunlarýnýzýn çözümü için týbbi müdahalelerin yapýlabileceði kurumsallýkta bir hapishanede olmanýz gerek. Türkiye koþullarýna göre na-mümkün. O halde hemen mahpusluk haline son verilip tedavi için hastaneye yollanmanýz gerek.
Çok mu zor!
Ýnanýn ki zor deðil.
Bakýn Türkiye’deki siyasetçilere bir lider ders verdi. Bundan tam yedi ay önce Ýmralý Adasýndan. Hani barýþ görüþmelerinin ve barýþ umudunun yeniden filiz de, umut da verdiði 2013 yýlýnýn ocak ayýnýn ilk günlerinde.
Sayýn Öcalan’ýn ilk mesajý hiç kimsenin beklemediði bir konu üzerine olmuþtu. Öcalan, doðrudan Türk analarýnýn kalbine hitap ediyordu. PKK’nin elindeki esir askerleri serbest býrakýn diyordu. Bir süre sonra 2013 Newroz’u öncesi sekiz tutuklu esir asker serbest býrakýlýyordu. Bu önemli bir çýkýþtý. Kamuoyunun Öcalan’dan büyük siyasi mesajlar beklediði bir anda, o büyüklük gösterip analarýn yüreðine hitap ediyordu.
Sahi, ortada böyle bir örnek varken; Türk siyasal iktidarýndan, bir incelik, zarafet beklemek, hazýr Eylül’ün arifesindeyken çok mu zor. Deðil elbet.
Kürt analarýnýn, hasta siyasi tutsaklarýn bizzat kendilerinin ve yakýnlarýnýn yüreklerine deðen bir damardan dokunmak mümkün. Böyle bir irade var mý? Var olmasýna var, biliyorum. Ama yeterince cesur ve kararlýlar mý! Ýþte ona emin deðilim. Çünkü barýþ sürecinin baþladýðý yedi aydan bu yana “iyimser” biri olmama raðmen iyimserliðimi pekiþtirecek yeterli bir ýþýk maalesef yok.
O hapishanelerde her gün ölüme bir adým daha yaklaþan 411 hasta siyasi tutsak var.
Haberiniz var mý ey insanlar!
Þeyhmus DÝKEN
17.08.2013
Son Güncelleme Tarihi: 18 Aðustos 2013 23:41
