Utanýyor ve korkuyorum

14 Ekim 2015 13:23 / 1453 kez okundu!

 

 

Bu ölümlerin ardýndan ne yazýlabilir? O andaki duygular, acýlar, haykýrýþlar, baðýrmalar, çýðlýklar anlatýlabilir mi? Ancak o aný yaþayanlar bilir, ölenler bilir, ölenler de konuþamayacaðýna göre. Yaþayanlarda anlatamaz, kelimeler, duygular, hafýzalar yetmez anlatmaya. O sahneleri izledikçe bir eðitimci olarak bir insan olarak kendinden utanýyorum. Halkýmýz insanýmýz böyle ortamlara böyle olaylara mý laik mi? Bu insanlar orada iþ, aþ istemediler, kiþisel isteklerde bulunmadýlar barýþ istediler, özgürlük istediler, eþitlik, kardeþlik istediler. Bu istekler sadece kendileri için deðil, tüm insanlýk için, tüm ülke insaný için gelecekleri için, tüm sizin, bizim hepimizin çocuklarý için istediler, çocuklar ölmesin, insanýmýz ölmesin istediler ama onlar adýna kendileri öldü, yaralandý, sakat kaldý. Yazýklar olsun yapanlara yaptýranlara, bu iþi bilip de bilmemezlikten gelenlere, tedbir almayanlara, biz sað kalanlara yazýklar olsun.

Bir devlet kendi insanýný koruyamaz ise ülkesini nasýl koruyacak? Devlet kurumlarýnýn giderlerini, maaþlarýný, tüm harcamalarýný vatandaþýndan alan devlet vatandaþýný döverse, üzerine gaz atarsa, en küçük bir eleþtiride, öneride tutuklarsa ve de sonunda öldürülmesini engellemiyorsa bu devlet nasýl bir devlettir, kimin devletidir demezler mi? Bu ülke insaný bir gün dahi gün yüzü görmeyecek mi? Halk devletine güvenmeyecek mi? Hala, 1 Mayýs 1977'deki katliamlar, Maraþ, Çorum, Sivas katliamlarýnýn arkasýnda ki sorumlular, 17 bin faili meçhul cinayet, Susurluk olayý, daha yeni olan, Uludere, Suruç, Diyarbakýr katliamlarýnýn arkasýnda ki güçler açýða çýkarýlmadan yeni bir katliamýn daha olmasý nasýl açýklanabilir? Bu devlet ne trafikteki ölümleri, ne deprem, ne sel gibi tabii afetlerde bile insanýný koruyamýyorsa, bu devlete halký güvenir mi?

Hiç gücenmeyelim, darýlmayalým suç tüm hepimizin, tüm politikacýlarýn, tüm muktedirlerin hatta tüm halkýn bunda sorumluluðu var. Bu bir günlük iki günlük sorun deðil, ülkenin yüz yýllýk sorunu, iktidar gücü, daima güçlüden, rantçýdan yana kullanýlýrsa, vesayetçilerle iþ birliði yapýlýrsa, her sorunu katý, belli bir grubun çýkarý uðruna ideoloji açýsýndan çözmeye çalýþýlýrsa, biraz eþitlik, özgürlük, adalet, hukuk isteyen gençler, çatýr çatýr dar aðaçlarda asýlýr ise, iþkencelerden geçilir ise, demokratik kitle örgütlerine, demokratik sendikalaþmaya müsaade edilmez ise, dilinden, dininden, mezhebinden, ýrkýndan dolayý insanlara ayýrýmcýlýk yapýlýr, ötelenirse nasýl bir sonuç çýkar? Bu ülke insaný daha, bir gün dahi demokrasinin yüzünü görmez ise, tadýný almaz ise ne yapsýn?   

En kötüsü, en üzücü, en aldatýcý yaný da 100 yýldýr, Cumhuriyet adýna, halk adýna tüm iktidarlar seçimlerde tüm bu sorunlarý çözeceði vaadiyle gelmeleri sonra da bu vaatlerinden vazgeçmeleridir. Oysa bir devletin tek bir alanda en güçlü olmasý gerekir ve yeter o da insanýný, halkýný korumasý, halkýný koruyan, sahip çýkan bir iktidar ülkesinin her sorunu çözer. Devlet tarafýndan korunan halk da devletine sahip çýkar, böyle bir durumda dünyanýn süper güçleri birleþse bile o ülkeyle baþ edemez, o ülkeyi yýkamaz, o ülke üzerinde oyunlar oynayamaz, o ülkeyi bölemez, o ülke bölünmez. Ama nerede böyle bir anlayýþta insanlar, nerede böyle bir lider, politikacý, parti... Ýnsanlarýmýz barýþ için ölürken, doðru dürüst hiçbir þey yapamamanýn üzüntüsünden utanýyor, gelecek ve çocuklarýmýz için de korkuyorum.

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

14.10.2015

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.