Tanrýnýn adaleti
03 Temmuz 2013 15:51 / 1533 kez okundu!
Temmuz sýcaklarýný iyice hissettiðimiz bir günün akþamýydý, TV ekranlarýný, siyah dumanlarla, sarý, kýzýl renkli alevler kaplýyordu, çýðlýklar, baðýrýþlar, haykýrýþlar, birbirine girmiþti. Alevlerin, dumanlarýn içindeki binanýn etrafýný saran, kinli, öfkeli, gözü dönmüþ, vahþileþmiþ, insanlýktan çýkmýþ yaratýklar görünüyordu.
Önce, neler olduðunu anlayamamýþtým, sonrada inanamadým burasý Sivas’tý ve de insanlar yanýyordu, herkeste benim baktýðým gibi bakýyordu, yetkililer bakýyordu, yöneticiler bakýyordu, daha ilginçi o dönemin iktidarý da bakýyordu, insanlar cayýr, cayýr yanýyordu. Anadolu’nun orta yerinde, ozanlar þehri Sivas’tan yanýk insan eti kokusu geliyordu, Yüzyýllar boyunca, alýþýðý olduðumuz halk ozanlarýnýn, sevgi, kardeþlik, can, aþk üzerine söyleþileri yerine, yanmakta olan insanlarýn çýðlýklarý, haykýrýþlarý geliyordu ozanlar þehri Sivas’tan, yüzyýllardýr, ‘’tahýldan ve ozandan gayri bir þey yetiþtirmeyen’’ Sivas topraklarýndan "gerici, yobaz" sesleri geliyordu. Mustafa Kemal’in Türkiye Cumhuriyetinin temelini attýðý Sivas’tan çýðlýk sesleri gelirken asker de kenardan polisle birlikte bakýyordu.
Bu ne derin acýdýr.
Bu ne büyük trajedidir.
Gerçekten, bu kadar insan, çýra gibi neden yakýldý, suçu günahý neydi, diri, diri yakýlacak kadar, ne suç iþlediler. Hele de katledilen insanlarýmýzýn içindeki 12 yaþýndaki çocuðun her yaptýðý günah olsa ne olur? Canlý canlý yakýlan diðer 9 insanýmýz 20, 16 insanýmýz da 25 yaþýnýn altýnda yani yanan 25 insan insanýmýz daha rüþtünü yeni ispatlamýþ daha ergenlik çaðýna yeni girmiþ insanlardý. SUÇLARI; büyüklerinin insan sevgisi, insan aþký, insan kardeþliði, ruh güzelliði için söyledikleri, türkülerini dinlemekti, Aþýk Veysel, Aþýk Veli, Aþýk Agahilerin türkülerine eþlik etmekti, Sivas ellerinde çalýnan sazlarý izlemekti.
Bu kadar kiþiyi diri, diri cayýr, cayýr yakanlar Tanrý huzurunda nasýl hesap verecekler, bu katiller bunu Tanrý adýna yaptýklarýný savunduklarýnda, Tanrý Adaleti bu savunmayý kabul edecek mi? Kimse kimseyi Tanrý adýna yargýlayabilir mi? Canýný alabilir mi? Hayýr, Tanrýnýn birliði, adaleti ve de büyüklüðü bu deðil mi? Gerçek Müslüman, istemeden, bilmeden bir karýncayý bile ezse vicdaný sýzlayan, suçluluk duygusu hisseden ÝNSANDIR. Bu katliamý yapanlara, bunlar insanlýk dýþýdýr, bunlar katildir, bunlar vahþiliktir..v.b. ifadelerle, kelimelerle açýklamak yetmiyor, bunlar bambaþka bir þey, bunlarý anlatacak dünya da kelime de yok, ifade de yok. Yalnýz bir gerçekliði de göz ardý etmeyelim, bu kadar gözü dönmüþlüðün, vahþetin ardýnda, kaos yaratarak iktidar ve muktedir olma isteðinin ve provasýnýn yapýlmasý deðil mi?
Bu durumlara bir günde gelinmediði aþikâr. Cumhuriyet kurulduðundan beri laiklik adýna taraflý davranýlýr, sadece bir mezhep öne çýkarýlýrsa, özgürlük, eþitlik, adalet istekleri þiddetle ezilir, balyozlanýrsa, bunun içinde, yýllardýr provokatörler, çýkar lobileri, barýþ karþýtlarý devlet içinde yuvalanýrlarsa olacaðý budur. Maalesef, hala politikacýlarýmýz bu kadar acý, keder, dram yaþayan halkýmýzýn çok büyük çoðunluðunun özgürlük, adalet, eþitlik ve demokrasi isteðini kavrayamadýlar. Hala sorunlara yanlýþ ve taraflý olarak katý sýnýfsal, dinsel, laiklik, milliyetçilik gibi katý ideolojik ve politik açýdan deðerlendirip sorunlarý da bu açýdan çözmeye çalýþýyorlar ki, bu da ülkeyi barýþ ve demokrasi açýsýndan daha büyük açmazlara götüreceði aþikârdýr.
Yazar Latife Tekin’in bir toplantýda fiziki olmasa da bu konudaki konuþmasýnýn engellenmesine karþýn ‘’aklýma Sivas olaylarý geldi hemen kürsüyü terk ettim’’ ifadesiyle insanlarýn nasýl bir psikoloji içine sokulduðu eðer bu psikoloji herkesi sararsa yazýk olur geleceðe.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
03.07.2013
Son Güncelleme Tarihi: 05 Temmuz 2013 12:56
