Sevginin gücü ve güven

24 Kasým 2015 13:14 / 1336 kez okundu!

 

 

"Düþündüðümde acaba bu sevgi, güven, saf bir duygu, merak, fiziki bað mýydý? Doðal olarak doðuþtan getirdiðimiz içgüdüsel baðlarýmýz mutlaka vardýr ama bunlarýn içinden sevgi baðý, sevmek doðuþtan getirdiðimiz doðal özelliklerimizden midir? Hiç zannetmiyorum..."

 

SEVGÝNÝN GÜCÜ VE GÜVEN

Akþamýn alaca karanlýðýnda yolda karþýlaþtýðým yakýn arkadaþýn yeni doðan iki aylýk bebeði ile ilgilendiðimde bebek yattýðý arabasýndan gözlerini bir an olsa bile annesinden ayýrmýyordu. Bu, anneye bakýþ, bir sýðýnma isteði bir korku karþýlýðý deðil, kendisi ile anne arasýnda iki ayda kurduðu kim bilir hangi duygularýn, baðlarýn ifadesi idi. Düþündüðümde acaba bu sevgi, güven, saf bir duygu, merak, fiziki bað mýydý? Doðal olarak doðuþtan getirdiðimiz içgüdüsel baðlarýmýz mutlaka vardýr ama bunlarýn içinden sevgi baðý, sevmek doðuþtan getirdiðimiz doðal özelliklerimizden midir? Hiç zannetmiyorum, öyle olsaydý bu gün dünya dilinde sevgisizlik diye bir kavram olmazdý, sevgi tüm insanlýðýn içinde doðar onunla birlikte sonsuza kadar devam eder gider idi. Oysa öylemi, bakýnýz insanlýk tarihine zaman zaman birbirimize verdiðimiz, aldýðýmýz sevgi bazý çýkarlar, anlaþmazlýklar, iletiþimsizlikler nedeni ile birden bire bitiyor yerine nefret, kin, intikam duygularý geçtiði gibi dün sevdiklerimize bugün itibarsýzlaþtýrma, linç politikasý uygulayabiliyoruz.

Ýþte ilk zamanlar, dokunmayla, koklamayla, sözle, bakýþla, davranýþla veya hala farkýnda olmadan deðiþik yöntemlerle ortaya çýkardýðýmýz birbirimize verdiðimiz, aldýðýmýz sevgi ve de bin bir emekle ortaya çýkarýlmýþ bu birikimin, bu ana temanýn süreklilik arz etmesi yine insanlýðýn elinde.  Sevginin sürekli, karþýlýklý olabilmesi için bir takým koþullarý olmasý da doðaldýr. Karþýndakini merak etme ilkesine dayan sevgiden en yakýnýmýz bile olsa çýkar beklenmemelidir ama bir sevgi davetini de boþa çýkarmamak, bu davete karþý boþ gitmemek ve kendini yavaþ yavaþ sunmak acele etmeden saðlam temellerle yanaþmak en önemli koþullardýr. Aþýrý, gösteriþli sevgi de tehlikeli olduðu kadar karþýdakini iþgal etme konumuna düþeceði gibi nefret duygularýný bile körükleyebilir. Demek ki bunun da bir sýnýrý bir ayarý olmalý. 

Bir de bunun yanýnda sevgiyi besleyen ona güç veren ‘’güven’’ duygusudur. ‘’Sevgi’’ ile ‘’güven’’ bale yapar gibi karþýlýklý adýmlarý birlikte ve uyumlu atarlar ise oluþan bu sevginin gücü kolay kolay yýkýlmaz. Yalnýz gariptir ki post modern çaðýmýzda aþk gibi sevgi de pazara çýktý meta haline geldi, en ilginç olaný da büyük çoðunluðumuz etrafýmýzda, yaný baþýmýzda hatta birlikte yan yana olduðumuz ‘’sevgi’’yi bazý dýþ etkenlerle, ideolojik düþüncelerle göremeyip ihtiyaç duyduðumuz sevgiyi pazardan almaya kalkýyoruz. En tehlikelisi de insanlarýn her þeyi kendi iradesi dýþýnda kendini güçsüz, çaresiz, sevgisiz görmesi dolayýsý ile mutsuz olmasýdýr, maalesef böyle bir tablonun oluþumu da çok üzücüdür, insanlýðýn kendisinin oluþturduðu bu güzel sevgi duygusunu yine kendisinin yok etmesi kadar hazin bir þey var mýdýr bu dünyada acaba?


 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.