Politikada 1+1=2 etmez

24 Ocak 2013 11:52 / 1256 kez okundu!

 


Geçtiðimiz hafta CHP Selçuk ilçe binasýnda Prof. Adnan Akyarlý hocamýz ‘’Kentsel Dönüþümle’’ ilgili bir söyleþi yaptý. Önce kentsel dönüþümün olmasý, sonra da nasýl olmasý gerektiðini anlatarak, iktidarýn kentsel dönüþüm projesinin, rantsal dönüþüm projesi olduðunu örneklerle izleyicilere anlattý. Hocanýn anlattýklarýna katýlmamak mümkün deðil.

Gerçekten de 12 Mayýs 2012'de çýkan afet yasasý tamamen halkýn aleyhine düzenlenmiþ, sanki TOKÝ devlet içinde devlet olmuþ. Ayrýca TOKÝ'ye baðlý kurulan küçük komisyonlarýn aldýðý kararlarý hiçbir yetkili, kurum, þahýs itiraz edemiyor, deðiþtiremiyor.

Kendi alanýnda ve farklý alanlarda kariyer yapmýþ hocamýz bunlarý anlatýrken içten ve samimi olarak çok üzgün ve gelecek için endiþeliydi. Ýzleyiciler ve partililer de ayný þekilde üzüldüler ve endiþelerini dile getirdiler. Sonunda hocamýz bu endiþelerine çözüm olarak da CHP’ye % 25 oy veren her seçmenin bir kiþiyi ikna ederek bu oranýn % 50'ye çýkarýlmasýný, bir de parti içinde farklý görüþlerin olabileceðini ama bunlarýn öne çýkarýlarak bölünmeye, birbirimizi yýpratmaya, yok etmeye, tasfiyeye dönüþmemesini önerdi. Güzel, ama bu iyi niyet ve öneriler hayata geçirmede, iktidar olmada yeterli öneriler mi?

Açýkça gelecekle ilgili endiþelerden kurtulmak, iktidar olmak isteniyorsa ‘’somut koþullarýn somut tahlilini’’ yansýz, tarafsýz, önyargýsýz, doðru deðerlendirmek taraftarýyým. Ýktidarýn yaptýklarý bu kadar yanlýþa, tahakkümcü politikalarýna, toplum mühendisliðine raðmen kitlelerden hala % 50'nin üzerinde oy alabiliyorsa önerilecek, söylenecek, üzerinde çok düþünülecek çok daha farklý þeyler olmalý. Bir kere kesinlikle ‘’cahil halk, bir iki kilo pirince, bulgura, yaða, tuza oyunu veriyor’’ anlayýþýný aklýmýzýn kenarýndan bile geçirmememiz gerekiyor. Bu halk onurlu, gururlu bir halktýr.

Bugünkü iktidar, öncelikle içinden çýktýðý efsane olmuþ Erbakan’ý kenarda býrakarak halkýn gerçek taleplerini tespit ederek, yeni bir yol haritasý çizerek iktidar oldu. Dediklerini, söz verdiklerini ne derece hayata geçirdiði veya geçirmediði, halký oyaladýðý ayrý bir yazý konusu. Demek ki, önce görünüþte de olsa bir zihniyet deðiþikliði, kitlelerde bir algý deðiþikliði, ardýndan da güven verdi. Yaptýklarý yanlýþlarýn dolaylý da olsa özeleþtirisini yaptý, halkýn içinden çýkan, sevilen, sayýlan insanlarý içine alarak, önerilerini, isteklerini dikkate alarak halkla bütünleþti. Vizyon, misyon deðiþiklikleri yaptý, dünya ile baðlantý kurdu, içinde farklý düþünen insanlarý olsa da insanýna sahip çýktý, arkasýnda durdu.

Bizler ise yýlardýr iktidar yüzü görmedik, yapýlan bir sürü yanlýþlara raðmen bir günden bir güne çýkýp da yanlýþlarýmýzý anlatýp, özeleþtiri yaptýk mý? Cumhuriyet tarihinde halký defalarca kýrdýk, küstürdük, üzdük. Halk hala bu kýrýlganlýðý unutmadý. Bu halk, ufacýk bir deðiþiklik emaresi gördüðü Ecevit dönemlerinde, iktidarýn bir köþesinden tutturduðu gibi yerel yönetimde þehirlerin büyük çoðunluðunda yetkiyi sosyal demokratlara verdi. Ama sonunda ne oldu?

Beceremedik, bu þansý iyi kullanamadýk, deðerlendiremedik. Oysa genel iktidarýn yolu yerel yönetimden geçer. Nerede yerelde baþarý? Bir kere CHP, Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde % 2-3 oranýnda oy almakta, iç Anadolu'da birkaç ilin dýþýnda çok az yerlerde etken, Karadeniz bölgesinde de cýlýz olan partinin oy oranýný % 50'ye çýkarabilmesi için kýyý þeridinde % 100 oy almasý gerekir. Bu da mümkün mü?

Yani tüm bunlardan çýkarýlacak sonuç; politikada belli bir bölgede yoðunlaþan oyu bir arttýrmakla iktidar olunamaz. Ülkenin yýllarca kronikleþmiþ sorunlarýný bu parti çözer algýsýný ve güvenini vermediðiniz müddetçe iktidar olunamaz. Adaletsizliðe karþý, mücadele verilir ama bir ayaðýnýz Silivri’de bir ayaðýnýz Diyarbakýr’da politika yapmakla iktidar olamazsýnýz. Ayrýk adýmla yürünemez, iktidara yürümek için ayaklarýn birbirine paralel ve uyumlu atýlmasý gerekir. Daha adam aðzýný açmadan Hüseyin Aygün’e linç politikasý uygulanýyor. Hani partide farklý görüþ ve düþünce olabilirdi? Ta Çin’den mesajlar veriliyor, bazý milletvekilleri Aygün’ün istifasýný istiyor. Bir taziye ziyareti dahi hazmedilemeyen partide Kürt sorunu nasýl çözülecek? Soyut, hamasi ‘’kardeþlik’’ nutuklarý ile barýþ ortamý saðlanýp, güven verilebilir mi? Hani sosyal demokrasinin eþitlik, özgürlük, barýþ ilkeleri? En son kamuya ‘’abi’’ faks olayý yansýdý. Bizde zenginlik yaratacak, birbirimizi geliþtirecek, yaratýcý görüþ farklýlýklarýna hiç önem verildi mi? Tam tersi, birçok deðerli insan tasfiye oldu ama entrikacýlýðý, komploculuðu iyi bilenler her daim bu partinin gediklileri olarak kaldýlar. ‘’Abi’’ olayýnda olduðu gibi hala huylarýný devam ettiriyorlar. Bu partide kimse ‘’kurtuluþ savaþýna soykýrým’’ demiyor. Ama gerçekleri de bu saatte gizleyemezsiniz.

Bu partinin bir takým komplekslerden, eski alýþkanlýklarýndan kurtulup halka gerçekleri anlatmasý gerekir. Gerçekten yenileþmesi, deðiþmesi vesayetlerden kurtulmasý gerekiyor. Bu halk bazýlarýmýzýn zannettiði kadar cahil, anlayýþsýz deðil. Ýçinde yaþadýðý canlý örnekleri görüyor. Bir Suriye, bir Irak, bir Afganistan, bir Ýran olmak istemiyor. Hiçbir þey düþünemiyorsak þunu kýstas alalým: Genel seçimler öncesi, iktidarýn, Habur'da fiyaskolu ‘’Kürt açýlýmý’’ yapmasýna, PKK ile Oslo görüþmelerinin açýða çýkmasýna raðmen seçimlerde % 50 oy aldý. Referandumda tüm partilerin karþý olmasýna raðmen % 58 oy aldý. Tüm bunlar CHP’ye hiç mi mesaj olmuyor? Haddime düþmez ama bu koca partide bir kiþi çýkýp da biz ne yapýyoruz arkadaþlar demiyor mu? Yazýk oluyor bu ülke insanýna, inanmýþ, dürüst CHP tabanýna, geleceðe, hepimize...



Sabahattin ÝZCÝOÐLU

23.01.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.