Karar veremedim...
06 Mayýs 2012 22:51 / 1283 kez okundu!
Devamlý deðiþen ülke gündemi son 15–20 günde daha bir yoðunlaþtý. Yoðunlaþan konulardan hangisi üzerine yazacaðýma bir türlü karar veremedim.
Son Y.G.S de 50 bin öðrencinin sýfýr puan almasý nasýl bir eðitim sistemi içinde bulunduðumuzun göstergesi. Düþünün on iki sene eðitim gören bir öðrenci ki senede bir soru çözmeyi öðrense 12 soru çözmesi gerekir. Dershaneler de olmasa sýnavda sýfýr puan alan öðrenci sayýsý 100- 150 bine çýkacak demek. Eðitim sorununa ideolojik ve taraflý bakýldýðý müddetçe eðitim sorunu çözülemez, deyip bu konu üzerinde durayým derken. Aklýma hala etkisinden kurtulamadýðým Güney Doðu illerine yaptýðýmýz gezi üzerinde yazma isteði geldi.
Bu zamana dek bu topraklarý, buranýn insanlarýný görmeden yýllardýr, ülkenin yönetimi, düzeni ve bu düzenin deðiþmesi hakkýnda ahkâm kesmenin ne kadar yanlýþ olduðu konusunda önce kendimi eleþtirdim ve kýzdým, sonra politikacýlara, yüzyýllardýr, bu kutsallaþtýrýlmýþ, verimli bölgenin deðerini, kýymetini, önemini göz ardý etmiþler. Ama hala canlý, verimli haliyle ayakta olan bu bölge üzerinde bir görüþte bile çok þey söylenir yazýlýr derken, Devlet Tiyatrolarýnýn özeleþtirilmesi gündeme girdi.
Hayatýn her alanýnda baþlayan çatýþmanýn bu alanda da olmasý doðaldýr. Bir tiyatrocunun dediði gibi "Tarihte hep sanat ve bilim kazanmýþtýr, siyaset kaybetmiþtir." Aynen öyle olacak. Deyip bu konu üzerinde biraz laf etmek isterken Gündeme 1 Mayýs tüm aðýrlýðý ile oturdu.
Hele hele bu konuda o kadar çok söylenecek þey var ki. Tam da tarihin kovanýna çomak sokmak gibi bir þey. Son bir 1 Mayýs'tan çýkardýðým sonuç, 1 Mayýs'a gelen, gelmeyen, destek veren vermeyen kitleler, halklar, etnik gruplar, farklý cinsler, farklý dillerdekiler, farlý katmanlar ülkede var olan politik partilerden çok daha demokrat ve birbirine tahammüllü. En önemli sonuçta derin devlet veya buna benzer kuruluþlarýn kýþkýrtmalarý, tahrikleri olmadýðý müddetçe münferit bir iki olay dýþýnda hiçbir olay çýkmýyor. Yani arkasýna devlet desteðini yada daha açýkçasý derin devlet desteðini alamayan hiç bir þey yapamýyor. Gelelim 1977 Bir Mayýs'ýna, ülkemizde solun sola yaptýðýný, dünya aleminin bütün tekelleri, kartelleri, silah tüccarlarý, faþistleri bir araya gelse yapamaz. Evet 1977 Bir Mayýs'ýnda derin devlet vardý ama onlara bu kargaþayý oluþturma olanaðý veren solun ta kendisidir. O dönemin muazzam gücünü heba ettik, darmadaðýn ettik. Bir tek ortak payda da demokraside bile birleþemedik. Hala ayný, ‘’sol, çocukluk hastalýðý’’ devam ediyor. Aslýnda tam bu noktada tarihin tekerleðine çomak sokup durdurup, aðlamayý býrakýp, tüm sol, yenilgiyi, maðduriyetini kendi dýþýnda deðil önce acýmasýzca kendi içinde tarihi ile yüzleþmelidir.
Ama nerde öyle sol! Derken CHP'de Genel Baþkan yardýmcýsý sayýn Gürsel Tekin’in istifa haberi gündeme damgasýný vurdu. Parti içi demokrasi yaþama geçirilmediði sürece, dýþarýda demokrasiden, demokratlýktan söz edilemez. Anlaþýlan böyle bir ilkenin hayata geçirilmesi için daha çok fýrýn ekmek yememiz gerekecek.
Bu arada 6 Mayýs Deniz Gezmiþ ve arkadaþlarýnýn ölüm yýl dönümü. Bu konuda da söylenecek çok þey var. Ama kýsaca bir þeyi vurgulamak isterim. Þu veya bu þekilde Deniz Gezmiþ, Mahir Çayan, Ulaþ bardakçý, Cihan Alptekin… ile tanýþýklýðýmýz oldu. Asýldýklarý gecenin sabahý evimizin etrafýnýn güvenlik güçleri ile sarýlmasýný hiç unutamam. Yalnýz duygusallýktan arýnarak her þeyi açýkça ortaya dökme zamanýdýr. Bizlerin o dönem özellikle dolaylý yollardan darbe baðlantýlarý ülkeyi bu günlere getirmede çok büyük etkendir. Ayný þeyi þimdiki ve gelecekte ki gençlerin yaþamamasý ayný yanlýþlara düþmemesi acýsýndan duygularýmýza kapýlmadan yüzleþmek ve gerçeklerin açýða çýkarýlmasý o dönemin devrimcilerinin, ilericilerinin boynunun borcudur.
Ne yapayým kararsýzlýk böyle bir yazýnýn ortaya çýkmasýna vesile oldu.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
05.05.2012
Son Güncelleme Tarihi: 07 Mayýs 2012 12:30
