Halka inanmayanlar, güvenmeyenler ne oldu?

05 Haziran 2013 16:43 / 1260 kez okundu!

 


Her ne kadar çoðunluðu genç de olsa göstericilerin, direniþçilerin % 70'i hiçbir siyasi partiye kendini yakýn hissetmeyen insanlar. Ve de bu insanlarýn deðiþimi, dönüþümü yakalamadaki istekleri siyasi partilerin tahmininin çok ötesinde. Ayrýca, ülkede var olan tüm siyasi partilerin toplumun bu dönüþümünün, deðiþiminin, isteklerinin çok gerisinde kaldýðý açýkça görüldü.

***


Aslýnda bu haftaki yazým, katýldýðým üç etkinliðin izlenimlerinden ilki olan, geçen haftalarda Bergama Belediyesince düzenlenen fotoðraf yarýþmasýnda Bergama sokaklarýndan izlenimlerimi ve de bakmakla görmek arasýndaki olaðanüstü farký. Ýkinci olarak dershanemizin, ilkokulun her kademesine verilen Ýngilizce öðrenme kursundan çocuklarýn, sertifika alýrken tertemiz, katýksýz, günahsýz duygularýnýn, içlerindeki masumiyetlerinin yüzlerine vuran ifadelerini, kuþ gibi uçarak gelip baþarýlarýnýn karþýlýðýný almadaki isteklerini. Son olarak da Ýzmir bölgesinde 1300 ortaokul arasýnda yapýlan bilgi yarýþmasýnda tüm okullarý eleyip finale kalan üç okuldan biri olan Ýlçemiz Gazi Orta Okulu sekizinci sýnýf öðrencilerimizin final yarýþmasýnda kurada kaybederek üçüncü olmalarýný, bu yarýþmada Gazi Orta Okulu ve dershane öðretmenlerinin öðrencileriyle olan dayanýþmasýný, heyecanýný ayrýntýlarý ile açýklayan bir yazý olacaktý.

Ne yazýk ki ‘’Gezi Parký’’ olaylarý çocuklarýmýzýn tüm bu masumiyetliklerini, temiz duygularýný, baþarýlarýný bastýrdý. Ama bir þeyleri açýða çýkardý. Hani bu cahil halktan, karnýný kaþýyan, bir kilo pirince, una satýlan halktan bir þey olmaz diyenler, ne oldu? Gençler sorumsuz, apolitik, okumuyor, düþünmüyor diyenler ne oldu? Bütün bu görüþler Berlin Duvarý gibi yýkýldý. Bu halk iþte böyle bir halk, yýllardýr demek istediðimiz buydu. Yüz yýllýk korku eþiði aþýldý, farklý düþüncelerin, görüþlerin bir araya gelebileceði ispatlandý. Artýk insanlar, yýllardýr askeri vesayet altýnda yaþamak istemedikleri gibi, tutucu, statükocu, insanlarýn mahremiyetine giren, yaþam biçimini yönlendiren, buyurucu, baskýcý, ötekileþtirici, kibirli, her alanda yasaklar koyan ve de böyle siyasal ve ideolojik ifadelerle açýkça dile getiren baþka bir vesayet altýnda yaþamak istemediðini gösterdi.

Her ne kadar çoðunluðu genç de olsa göstericilerin, direniþçilerin % 70'i hiçbir siyasi partiye kendini yakýn hissetmeyen insanlar. Ve de bu insanlarýn deðiþimi, dönüþümü yakalamadaki istekleri siyasi partilerin tahmininin çok ötesinde. Ayrýca, ülkede var olan tüm siyasi partilerin toplumun bu dönüþümünün, deðiþiminin, isteklerinin çok gerisinde kaldýðý açýkça görüldü.

En önemlisi de son yýllarda bizim aklý evvel solcularýmýz, Orta Doðu'da bazý Afrika ülkelerinde olan eylemleri deðiþim ve dönüþümleri halkýn iradesini hiçe sayýp, emperyalizme baðlayarak iþin içinden çýkýp kolaycýlýða kaçýyorlardý. Ülkemizde de olaylarý emperyalizm mi baþlattý? Hatta tam tersine ABD ve AB ülkeleri son olaylarda yapýlan baský ve þiddetin karþýsýnda olarak iktidarý uyarmaktadýrlar. Son yýllardaki bu tür olaylar, Mýsýr’da, Libya'da Tunus’ta v.b olduðu gibi emperyalistlerin akýlýnýn ucundan bile geçmiyordu. Bu ülkelerde olanlar yüzyýllarýn baskýsýna karþý baþlayan kendine özgü tarihsel süreci olan olaylar olarak bizimkisi ile kýyaslanamasa da günümüz iletiþim çaðýnda toplumsal olaylar yangýn gibi ufacýk bir kývýlcýmla baþlýyor, dalga dalga büyük yangýnlara dönüþüyor. Bu yangýnlarda araya Narotnikler, Vandalistler, Marjinaller, terör örgütleri devreye girerek kendi amaçlarý doðrultusunda eylemi saptýrabiliyorlar.

Burada da devreye gerçek anlamda demokrasiden, özgürlükten, adaletten ve eþitlikten yana güçlerin örgütlülüðünün girmesi gerekiyor. Maalesef son eyleme katýlan kitlelerin en zayýf halkasý bu. Mevcut partilerin tüm bu olaylardan ders çýkararak bu yeni, deðiþimci, özgürlükçü güçleri toplayabileceðine inanmýyorum. Partilerin yapýlarý yukarýdan aþaðý, genelden yerele o kadar merkezileþmiþ ki, bu katý yapýyý kýrýp deðiþen süreci kitlelerin özgürlük talebini, adalet ve eþitlik isteklerini kýsa vadede yerine getirmeleri mümkün gözükmüyor. Üç gün sonra eski tas eski hamam, tüm politik partiler kendi ideolojik bakýþ açýsý ile olaylarý deðerlendirip bundan nasýl nemalanýrým peþinde koþacaklardýr. Hatta þimdiden baþladýlar bile. En acilen yapýlmasý gereken; oluþan bu demokratik ve özgürlükçü muhalefeti terör ve uç hareketlerin etkisinden uzak tutarak, barýþ sürecine helal getirmeden hatta bu muhalefet hareketini, AKÝL ÝNSANLARIN devreye girerek barýþ süreciyle bütünleþtirip, çevreci, eþitlikçi, özgürlükçü sivil örgütlerle baðýný güçlendirilerek legal bir Türkiye hareketi yaratýlmalýdýr.

Ve çok daha önemlisi de halkýn, demokrasi güçlerinin demokrasi aðacýndan silkelediði özgürlük, eþitlik, adalet meyvelerini altta apotrda bekleyen ýrkçý, darbeci komplocu, entrikacý gruba kaptýrmamak gerekiyor.


Sabahattin ÝZCÝOÐLU

05.06.2013

Son Güncelleme Tarihi: 06 Haziran 2013 21:19

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.