Eðitim mi? Öðretim mi?

13 Mart 2012 15:10 / 1506 kez okundu!

 


Eðitim ve öðretim birbiri ile iç içe olan birbirini tamamlayan kavram ve yöntemler olduðu kadar, birbirinden ayrý, baðýmsýz yanlarý da olan kavram ve yöntemlerdir. Burada bu kavramlarý çok ince ayrýntýlarý ile inceleyerek akademik bir çalýþma niyetin de deðilim. Sadece doðru bildiðimiz yanlýþlardan arýnmak için bu konuyla ilgili bazý yöntemler ve kavramlar üzerinde durmak istiyorum.

En açýk ifadeyle "eðitim beyin reflekslerinin geliþtirilmesidir". Ýþte her þey bu tanýmdadýr. Ýnsanoðlunun gören kýsmý beyindir. Göz beyin tarafýndan yönlendirilen sadece bir aracý organdýr. Bu durumda beyin reflekslerini geliþtirmek beyni eðitmekle olur. Beyin eðitimi de annenin üç-dört aylýk hamilelik döneminden baþladýðý bilimsel araþtýrmalarla ispat edilmiþtir. Örneðin hamile bir annenin, sakin huzurlu bir ortamda, karnýndaki çocuða müzik dinlettirmesi hatta onunla sevgi dolu güzel kelimelerle konuþmasý, doðum sürecine kadar bu mutlu, huzurlu yaþamýný sürdürerek, bunu çocuðuna yansýtmasýyla, stresli her gün kavgalý gürültülü, bir ortamda hamilelik sürecini geçiren annelerin çocuklarýnýn davranýþ biçimleri çok farklý olduðu görülmüþtür. Biri daha yetenekli, kabiliyetli, öðrenmeye açýk, iyiliðe hoþ görüye daha meyilli, diðeri ise içine kapalý, agresif, sorunlu hatta kötülüðe meyilli çocuklar olduðu görülmüþtür.

Doðum sonrasý eðitim ise aile bireylerinin davranýþlarýna göre beyin refleksleri olumlu, olumsuz, deðiþik, tepki gösterme dönemidir... "Konuþma", "otur", "kalk", "yat", "sen kýzsýn", "sen erkeksin" "yapma", "oku, adam ol" gibi kýsa emir cümleleri ve ayýrýmlar yapýlarak büyüyen çocuklarla, ilgiyle büyütülen, aile kararlarýna ortak edinilen, düþüncelerine deðer verilen, kendini ifade etmeye yönlendirilen, soyut ve uzun cümlelerle konuþulan çocuklarýn, büyüdüklerinde çok farklý davranýþ biçimleri gösterdikleri açýkça görülmüþtür.

Okul süreci, annenin hamilelik sürecinde baþlayan ve aile içinde þekillenen beyin eðitiminin olgunlaþma döneminin baþladýðý yerdir. Her ne kadar bu süreçte "öðrenme" olsa da asýl bilinçli öðrenmenin baþladýðý dönem okul ve dýþa açýldýðý çevredir. Ayrýca bu süreçte öðrenme için devreye bellek girer. Bellek bilgilerin saklandýðý ve istenilen zaman ve yerde bu bilgilerin kullanýldýðý yerdir. Boþ bellek ile hiçbir þey yapmak mümkün deðildir. "Ýnsanlarýn yaratýcý gücü belleðine baðlýdýr."

Bu süreçte alt yapýsý yani beyin refleksleri olumsuz yönde geliþen, sevgisiz, ilgisiz, yokmuþ gibi davranýlan, aile sorunlarýna ortak olan çocuklarýn okulda öðrenme süreci de sorun olacaðý gibi uyum ve davranýþlarý da sorun olacaktýr. Bu tür durumlarda devreye ailenin, öðretmenlerin yöneticilerin nasihat ve konuþmalarý girer. Ýnsanlar özellikle de gençler bu tür nasihat ve konuþmalarla deðiþtirilemez. Hele de öðrenme ve yanlýþ davranýþlarýný tamamen öðrenciye suç olarak yüklenirse ve de onlarýn dünyasýna baský ve zorla girmeye kalkýlýrsa sorun daha karmaþýk hale getirilir.

Nasýl ki toplumlar tarihsel süreçte geliþir ve deðiþirlerse, eðitim ve öðrenme yöntemleri de deðiþmektedir. Özellikle ailelerin, çevrenin yanlýþ ve eksik eðitim anlayýþý nedeni ile sorunlu çocuklarýn normal ve doðal eðitim sürecine katýlmalarý tarihsel süreçte bu eðitim ve öðrenme süreçlerini kavrayan eðitimcilerin varlýðý ile çözülebilir. Eðitilmeyecek hiçbir insan yoktur. Yeter ki bu çocuklarýmýza yaklaþmayý bilerek, çocuklarýmýza yaklaþým yöntemlerini deðiþtirip, beyin reflekslerini geliþtirerek öðrenmeye karþý ilgi uyandýrabiliriz. Öðrencilerimizi de sadece ve sadece demokratik bir ortamda, geleceðe yönelik, düþünen, yaratýcý, üretken bir varlýða dönüþtürebiliriz gerisi nafile.


Sabahattin ÝZCÝOÐLU

13.03.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.