Devlet kimdir?
10 Nisan 2012 08:49 / 1597 kez okundu!
Darbeci, devrimci, sosyalist olduðumuz seksen öncesi dönemlerimizde devleti "sýnýflarýn baský aracý" olarak tanýmlýyorduk. Yok yok o dönemin sosyolojik tanýmlamalarýna girip canýnýzý sýkmak niyetinde deðilim. Niyetim; dokunulmaz, eriþilmez olarak kutsallaþtýrýlan kurum olan devletin aslýnda halkýn veya yurttaþlar topluluðun kendisi olduðunu anlatmak.
Baþlangýçta hiçbir otoriter gücün veya yetkili etkili insanlarýn olmadýðý homojen bir topluluk düþünelim. Büyüyen geliþen bu topluluk, insan olmanýn, güvenli yaþamanýn mantýðý ile kendi aralarýnda oluþturduklarý birikimleri ile toprak sýnýrlarýný çizip kendi içinden hatta kendi çocuklarýndan güvenlikçilerini, akil adamlarýndan adaleti saðlamak için yargý sistemini oluþtursalar. Giderek saðlýk, konut, eðitim, öðretim sorunlarýný çözmek için yöntemler bulup bunlar için bütçe ayýrdýklarýnda ve bu bütçeyi yönetecek bir oluþum oluþturulduðunda al sana DEVLET.
Þimdi çaðýmýzýn devletini düþünelim. Ordunun, polisin kadrolarý, bakanlýklardaki bürokratlar, müsteþarlar, çalýþanlar, yerel yönetim baþkanlarý, çalýþanlarý, öðretmenler, memurlar, madenlerde, D.D.Yollarýnda, T.H.Yollarýnda çalýþanlar. V.b hepsi bu ülkede yaþayan halkýn, yurttaþlarýn insanlarý deðil mi? Þu veya bu þekilde bu kurumlara giriyorlar. Tüm bunlarýn maaþlarý halktan, yurttaþlardan toplanan vergilerle ödenmiyor mu? Ayrýca bir de Meclis oluþturulup arada bir seçim yapýlarak, adaylar halka gidip "sizin için çok çalýþacaðýz, sizi þöyle idare edeceðiz, böyle idare edeceðiz" deyip yalvar yakar halkýn oyunu alýp Millet Meclisi’ne gidip devamlý yasa çýkarmýyorlar mý? Ýþte tüm bu kurumlarýn baþlarýna, çalýþanlarýnýn tümünün oluþumuna DEVLET deniliyor. Bu durumda, devleti oluþturan asli unsunlar kim? Halkýn, yurttaþlarýn ta kendisi deðil mi? Kadrolarý halkýn çocuklarýndan oluþan tüm bu devletin kadrolarýnýn maaþlarý, bütçesi haktan toplanan dolaylý, dolaysýz vergilerle ödenmiyor mu? Devlete, dýþarýdan özel olarak üst bir yapýdan bir kuruþ dahi veren var mý? Halkýn üretiminden aldýðý artý deðerden ayakta duran bu devletin yapýsý kimin?
Yalnýz þimdi burada bir sorun var. Nasýl oluyor da, halkýn içinden gelen devletin yöneticileri, güvenlik güçleri, halkýn bir kesiminin bir talebini, bir sorununu dile getirmek istediðinde bu kesimi, insanlýk dýþý yöntemlerle üzerlerine göz yaþartýcý gaz, renkli boyalý su sýkýp yerlerde copluyor? Hele ki bu kesim, üzerlerine gaz, tazyikli su sýkanlarýn bunlara bu emir verenlerinin çocuklarýný okutan, eðiten öðretmenler olmasýna raðmen, acýmasýzca davranýlmasý nasýl açýklanabilir? Yine halkýn içinden gelen yargý güçlerinin paralý eðitime son diyen öðrencileri yýllarca ceza evlerinde tutukluyor olmasýna ne denir? Kadimden bu yana Halk adýna gönderilen vekiller tarafýndan halkýn çýkarýna doðru dürüst yasa çýkarýlmazken çýkarlarýna olan maaþlarýný arttýrma için bir dakikada yasa çýkarmalarýna ne denir? Bu ve bunun gibi halkýn tüm kesimlerine yapýlan haksýzlýklar, adaletsizler, eþitsizlikler. "Ne yaman çeliþki" demek bu olsa gerek.
Devlet için, çocuðunu askere veriyorsun, vergini veriyorsun, gerekirse canýný veriyorsun ama devlet seni, karýnca gibi görüp, böcek gibi eziyor.
Ýþte sorun bu. Kendisinin yarattýðý yani halkýn oluþturduðu güç, kendisini eziyor. Hak isteyen ana, baba, öðretmen de olsa bir yabancýlaþma oluþuyor, araya güç giriyor. Ýktidar olmanýn muktedir olmanýn verdiði güç, haz, ideoloji oluþuyor. En önemlisi de korku oluþuyor.
Devletler, içinden çýktýklarý halkýný korku salarak yönetiyorlar. Ortak nefretler oluþturuyorlar, çeliþkileri körüklüyorlar.
Tüm bu yabancýlaþmanýn, korkularýn, haksýzlýklarýn, eþitsizliklerin, özgürlük karþýtlarýnýn panzehiri demokrasidir, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak eþitlik, adalet, özgürlük ilkelerinin hayat geçirilmesidir. Anlaþýlan bu gidiþle yeni baþtan, demokrasiyi tüm kurumlarý ile içselleþtirecek, eþitlik, özgürlük, adalet ilkelerini gerçekte uygulayabilecek yapýlaþmalarýn oluþumu düþünülmeye baþlanmalýdýr.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
09.04.2012
