Bunlarý önleyiniz sayýn Erdoðan

01 Mart 2013 02:22 / 1232 kez okundu!

 


Bir baba bir market önünde endiþeli bir ifade ile yanýma gelerek ‘’Hocam, benim ilkokul dördüncü sýnýfta okuyan çocuðum için 'Arapça öðretilmesini ister misiniz?' diye bir soran yazý göndermiþler. Böyle bir þey olur mu’’ diye sordu. Önce anlamadým. Kimin, nasýl bu dili öðreteceðini, neden sadece Arapça dilini öðretmek istediklerini okul idaresine sormasýný istediðimde ‘’ya fiþlerlerse’’ cevabý daha vahimdi. Ne fiþlemesi, kim fiþliyor sorularýma, bu baba yanýt veremedi ama içinde müthiþ bir kuþku ve endiþe vardý.

Ardýndan ayný günlerde basýnda "veli toplantýsý camide yapýlýyor" haberi, ardýndan "þu kadar Kuran okuyana laptop hediye veriliyor", "Üniversite sýnavýnda din bilgisi sorularý", "içki yasaklarý" haberleri… Bu endiþe ve kuþkularý daha da arttýrýyor. Belki bir kýsmý doðru bile deðildir ama anlaþýlýyor ki þuyuu vukuundan etkili oluyor.

Sayýn Baþbakanýmýz, sizlerin de dile getirdiði gibi bu ülke yýllardýr darbelerle ve vesayet sistemi ile travmalar yaþamýþ bir ülke. Ve bu travmalar yaþayan maðdur insanlar sizi iktidar yaptý. Hatta size oy verenlerin % 25’e yakýný kendini Atatürkçü ve sosyal demokrat olarak ifade eden kesim. Þimdi toplumun küçük de olsa, büyük de olsa, belirli kesimi de olsa bu kesimlere vesayet sisteminin baþka bir yöntemi uygulanýyor algýsý yaratmak doðru mudur? Ýlk görüþte dil öðretme isteðinin sorulmasý çok masum normal gibi görülebilir ama yarattýðý algý velinin yüz ifadesindeki gibi kuþku ve endiþe yaratýyorsa sorun var demektir... Bu, yýllarýn ceberut devletinin halkýna verdiði önemsizlik, deðersizlik sahipsizlik, endiþe, güvensizlik, korku sorunudur. Tam da ülkede barýþ yapýlma sürecine girildiði bu dönemde bu tür endiþelerin, güvensizliklerin ortadan kaldýrýlmasý zamaný deðil midir? Bu toplum muz toplumu, feodal toplum deðil artýk. Siz de görüyorsunuz ki toplumun büyük çoðunluðu müthiþ bir deðiþim ve geliþme içinde, tüm politik partilerden önde olarak dünyadaki geliþim ve deðiþimleri takip ediyor. Artýk birden fazla yabancý dili öðrenme taleplerini veliler, öðrenciler kendileri dile getiriyor, arz ve talep ediyorlar zaten. Eðer velinin dediði gibi bir durum varsa ancak olumsuz algý yaratmaktan baþka bir iþe yaramayacaktýr. Eðer bunlar doðru deðilse veya provokatif eylemler ise açýklýk getirilmesi gerekmez mi?

Rahmetli Erbakan döneminde, Ýslam Birliði oluþturma önerileri, Konya mitingleri, Sincan gösterileri, imam hatiplerin arka bahçe olduðu mesajlarý… Tüm bunlara vesayet ve darbecilerin propagandasý da eklenince toplumun bir kesiminin endiþe, kuþku algýlarýný çok daha yüksek seviyelere çýkararak, vesayete ve darbecilere meþru bir ortam hazýrladýðýný sizler içinde olarak çok daha yakýndan gördünüz. Rahmetlinin o günlerde alnýndan yüzüne inen terlerle ne zor durumlarda kalarak koltuðundan nasýl indirildiðini hep beraber bizler de izledik.

Açýkça geçmiþte yapýlan yanlýþlarý dile getirerek, toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerini göz önüne alarak toplumun demokratik talepleri dile getirilse, herkes için adalet, eþitlik, özgürlük ilkeleri için adýmlar atýlsa, gerçek laikliðe uygun eðitim programlarý hazýrlansa, doðayý çevreyi koruyucu önlemler alýnýp yenilebilir enerjiye yönelinse ve de tüm bunlarý yapacaklar bir araya gelse, daha açýkçasý sizin ilk seçimlerde dile getirip de tam olarak gerçekleyemediklerinizi ‘’ben daha iyi yaparým’’ diyen bir muhalefetin önünde kimse duramaz. Ama bizim muhalefet hala 1950'li yýllarýn muhalefet yöntemleri ile çelik çomak oynuyor, bir muhalefet grubu da parti içinde baþkanlýk seçimlerinde muhalefet baþkan adayýný destekleyen þubeleri kapatmakla meþgul. Bizim muhalefet 80 yýldýr ulus, millet tanýmlarýný keþfedemedi, ayrýca barýþtan demokrasiden korkuyorlar, süreci ve gündemi kavramaktan çok uzaklar, hala Silivri peþindeler. Oysa ülke insaný barýþ peþinde ve barýþ istiyor. Barýþýn olabilmesi içinde kronikleþmiþ vesayet ve darbeler döneminin bitmesi gerekir. Böyle bir tehlikenin kalktýðýndan söz etmek çocukça bir iyimserlikten baþka bir þey deðildir. Hala darbecilerin sivil ayaðýna dokunulmamakta, onlar da vesayete akýl hocalýðý yapmaya devam etmektedirler.

Ýþ, üç- beþ tane arkasý olmayan saf neyin ne olduðunu bilmeyen öðrenciye gizli tanýk ifadesi ile müebbet hapis cezasý verilmekle, sýradan insanlarýn sinir uçlarýna dokunacak algýlar yaratarak belli bir kesimi memnun etmekle toplumda demokratikleþme ve barýþ saðlanamaz. Ýç hizmet kanununun 35 maddesi hala duruyor. Susurluk çetesini, çok sözünü ettiðiniz batýk bankalarýn arkasýndaki iradeyi, faili meçhul cinayetleri, Uludere olayýný gündeminizde göremiyoruz daha. Süleyman Demireller, Tansu Çillerler, Mehmet Aðarlar adalet önüne çýksýn bir bakalým. Üç tane faþist darbeci yanýnda iþkenceciler, darbe ortamýný oluþturanlar, sivil darbeciler yargýlansýn hem de en adaletli en demokratik kurallar içinde.



Sabahattin ÝZCÝOÐLU

28.01.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.