Bu lümpen kültürünün ötesinde bir þey

19 Þubat 2015 00:04 / 1172 kez okundu!

 

 

12 MART 1971 darbesi sonucu, Bursa Devrimci Gençlik Derneði Sekreteri olarak darbe öncesi Demirel iktidarýna karþý bildiri yayýnlamaktan ilk defa gözaltýna alýndýðýmda, gözlerim baðlý olarak yapýlan sorguda,  mit mi, özel harp dairesi mi, Jitem mi kimin sorguladýðýný  bilmediðim ortamda  bana, ‘’hýrsýzlýktan gel, kýz kaçýrmadan gel seni kurtaralým ama devlete karþý olmaktan gelme’’ mesajý verildi. Düþünün 20 yaþýnda býyýklarý terlememiþ birine verilen mesaja bakýn, aradan 44 yýl geçtiði halde her dönem hakim olan iktidarlarýn, muktedirlerin bu anlayýþtan bu kültürden arýndýklarýný söyleyebilir miyiz? Yeter ki iktidara karþý gelme suyundan git, hele de milliyetçilik, dincilik gibi deðerlerin de arkasýna sýðýndýn mý bir nevi dokunulmazlýk elde ediliyor, istediðini yapabiliyorsun algýsý hala toplumun azýmsanmayacak bir kesiminde de hakim bir algý. Bu algýyý veren de devletin ta kendisi, bizim 44 yýl önce yaptýðýmýz gibi hala azýcýk devlete karþý protesto veya bir istek, bir öneriye kalkýþtýðýnýz da kadýn, erkek, yaþlý, genç demeden acýmasýzca dövülmeyle, hakaretle hatta ölümle karþýlýk bulmuyor mu?

Politikacýlarýn birbirlerine söylediklerine bakýnýz, proje, çözüm üretme, yapýcý eleþtirileri yerine aþaðýlama hakaret, hatta küfür denebilecek sözler söylenmiyor mu? Hatta ayný partiden insanlar birbirine ayný þeyi yapmýyorlar mý?

Bu ülkede sözüm ona seçme, seçilme, kadýn haklarý var! Hani nerde? Hepsi kaðýt üzerinde en halkçýsýndan, en demokratýna en milliyetçisine kadar politik partilerde kadýn nerede? Hele sýkýyönetim dönemlerinde binlerce kadýn iþkenceden geçti sorguda tecavüz edildi, sýkýyönetim sonrasý iktidara gelenler ne yaptý? Hala politikacýlar “Tecavüzcü, kürtaj yaptýran tecavüz kurbanýndan daha masumdur, kadýn herkes içinde kahkaha atmayacak, Mahrem namahrem bilecek, kadýn erkek eþit olamaz fýtrata ters’’ derse, halkçý demokrat geçinen bir partide sekreter için ‘’uygunsuz davranýþta bulunduðu’’ gerekçesiyle iþten atýlýp 15 yýl belediye baþkanlýðý yapmýþ biri tarafýndan darp edildiði iddiasýna karþýlýk bu partiden kimsenin kýlý kýpýrdamamasý nasýl açýklanýr? Yani demek istediðim þiddet þiddeti doðuruyor, yaþamýn bir parçasý haline geliyor. Yukarýdan aþaðýya bu anlayýþ hayatýn her alanýnda deðiþik biçimlerde görülüyor, bu durum bilinç altýna, genlere geçiyor. Herkes saldýrý ya da korunma psikolojinde tedirgin olarak beladan kaçma þeklinde bir yaþam geliþtirmiþ. Bu gergin ortamda uyuversen her gün baþýn belada. Bakýnýz size basit ama kültürel olarak deðerlendireceðimiz son haftalarda yaþadýðým iki örneði vereyim. Kuþadasý Belediyesi Meclis Toplantýsýnda verilen 10 dakika arada dýþarýda bir gazeteci arkadaþla konuþurken birden ayaðýmýn uç tarafýnda bir arabanýn lastiðini hissettim tam bu sýrada yandaki insanlarda hop hop diye baðýrdýðýnda þoför koltuðundan arabadan elini çýkaran orta yaþlý birisi ‘’ne baðýrýyorsun ne var’’ diye baðýrmaya baþladý, adamýn ayaðýný ezdin deyince ‘’ayaðýna sokarým, ezilsin lan’’ diye cevaplayan þahsa ben eðilip baktýðýmda "ne var, ne oldu" diye cevap vermesinin ötesinde bir de saldýrmaya kalktý, etrafýndakiler zorla bu þahsý sakinleþtirdiler, hýzla arabayý sürüp giden bu þahýs Kuþ Adasý eski Ülkü Ocaklarý Baþkaný imiþ. Ýkincisi, son Selçuk Belediye Meclisi toplantýsý sýrasýnda yaþlarý 13-15 arasý on on beþ çocuk arka arkaya sýralanmýþ olarak Meclis toplantýsýna vakur bir havayla girdiler, çok ciddi havada sýralara oturdular, 5394 sayýlý belediye kanunlarýný(!), kentin imar durumunu(!), tahsisleri çok iyi takip edip öðrenmiþlerdir(!) inþallah. Seksen öncesi de birileri güç gösterisi yapmaya böyle baþladý, birileri de bunun karþýsýnda güç gösterisi baþlattý; sonuç 10 bin ölüm. Ýþkence, tecavüz, sýkýyönetim... Sonuç belli, siz bilirsiniz yapanlarý.

Yalnýz, ülkede tüm olup bitenleri, kadýn cinayetlerini sadece lümpenliðe, cahilliðe baðlamamak gerekiyor, bu 90 yýllýk hakim olan otoriter kültürün sonucu, güç, hakim olma, ben yaparýmýn sonucu. Bu durum her dönem her iktidarda ve de hayatýn her alanýnda hakim oluyor, ne yazýk ki bu anlayýþý deðiþtireceðim diyen politik güçler iktidara gelince daha baskýcý olarak iktidarlarýný sürdürme yöntemlerinden vazgeçemiyorlar. Acaba seküler, hümanist, gerçekten laik, demokrat, cumhuriyetçi politik bir oluþum ne zaman oluþacak, bekliyoruz.

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

17.02.2015

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.