‘Bob's your uncle' ya da ‘Kayınbaba'

01 Mart 2016 16:55 / 3042 kez okundu!

 

 

“Enerji ve Tabii kaynaklar bakanı Berat Albayrak, genel kurul çalışmalarını izlemek üzere geldiği Mecliste bakanlar Kurulu sırasında başbakana ait koltuğa oturdu. Protokal dışı bu durum AKP grup başkanvekili Bülent Turan tarafından kendisine yapılan ikaz ile düzeltildi.” Basından (21/1/2016)

Olaylar ve kişiler süreç içinde unutulur gider. Bu sosyolojik olgu her toplumsal grup ve faninin yaşadığı kaçınılmaz bir gerçektir... Unutulma; görece bir kavram olan ‘önem’  ‘önemli’ kapsamında, yaşantımızda büyük yer tutan, vazgeçemediğimizi sandığımız kişi ve olayları da içerir. Kimini unutmak; uzun ve özlem dolu dramatik sürecin sonucunda olurken, kimi kişilerin yaşantımızda ki varlığı; ucu kırık kurşun kalemle zoraki çizdirilmiş silik bir çizgi gibi kendini hiç göstermez. Bizim için var olmadıkları gibi yoklukları da yoktur. Toplum, her gün karşısında gördüğü kişiyi, işgal ettiği makam üzerinden değerlendirirken, toplum hafızasına kazılı yazılı olmayan tarihsel birikimleri gösterge olarak kullanarak; o kişiyi  yargılar. Toplum sağduyusu,  değişik yönlerden ‘tarttığı’ kişiyi; üzerinde oturduğu makamı sırtlayabilecek, gerek ekinsel, gerekse politik yetkinlik açısından yeterli kıratta görmediğinde; sizin ve benim gibi sıradan insanlar olarak ilgili kişiye hiç bir şekilde kişisel husumet gütmeden  ‘Bu kim?’ , ‘Buraya, bu makama gelebilmek için ne tür özellikleri var?’,Bu ünvanı kazanması için taşıması gereken liyakatlara sahip midir?’ gibi soruları dillendirerek sorgulamaya başlar. Bu sorgulamanın yanıtları olumsuz ya da en hafifinden zihinlerde kuşku uyandıracak bir şekil alındığında, analizler devreye girer. Yapılan çözümlemelerde, söz konusu kişinin aslında o yerin adamı olmadığı, olamayacağı anlaşıldığında; ‘peki; o zaman nasıl olmuş da orada?’, ‘Onun orada olmasını sağlayan kişi ya da unsurlar neler?’ ilave soruları çıtlattırılmaya başlar. Sorulara verilebilecek bütün yanıtlar –dolar dolaşır– sayfalar uzunluğunda açıklamaları, ağızlar dolusu sözleri bir tek tümceye indirgeyen, özetin de özeti bir deyime evrilir. Artık o aşamadan sonra olayın kaynağı ‘tarihsel vaka’ ve ‘kahramanı’ hiç bir anlam ifade etmez. Onlar belki de hiç bir zaman anımsanmayacak şekilde tarihin tozlu sayfalarında hiçliğin derin sularında boğulurlar.

Deyimler; dünyadaki bütün dillerin, karmaşık olayları açıklamak için kullandığı kestirmesinden en dahiyane çözümlerdir.

‘Bob’s your uncle’ (1) İngilizcede kullanılan buna verilebilecek en meşhur örnektir. Bizde ki; ‘Dayın kim?’ ‘Neyi bildiğin değil kimi bildiğin önemli’ ‘İşler tıkırında’  söylemlerine denk düşer.

Başbakan Robert Gascogne – Cecil (2) en gözde yeğenini (Arthur Balfour)  iktidarda olduğu dönemlerde değişik üst düzey kamu görevlerine atar. Arthur Balfour görevlendirildiği kamu hizmetlerinde hiç de başarılı performans sergileyemiyecektir. Atandığı görevlerde hep ‘Buraya nasıl gelmiş’, ‘Nasıl bu göreve tayin olmuş’ sorularıyla insanların sorguladıkları bir kişilik olur.   

Arthur Balfour’un atandığı görevlerden biri de ‘İrlanda Bakanlığı’dır. Bir gün bakanlar kurulu sonrası kabine arkadaşlarıyla yaptığı ayaküstü sohbette ‘Amcam Bob’un dediği gibi’ bir tümce kurması, ‘Bob’s your uncle’a evrilmiş; üzerinden yüzyılı aşan zaman geçmesine rağmen bizlere en kestirmesinden;  kayırmacılığı, benim adamım, yeğenim, bizden biri, dayım saptamalarını günümüze kadar taşıyan bir deyim olarak gelmiştir. (3)

W. Shakespeare İngiliz dilinin tartışmasız en büyük yazarı kabul edilir. W.S’nin İngiliz diline bilinen katkıları yazdığı tiyatro oyunları ve şiirlerdir (sonnet). W.S’in İngiliz diline bilinen bu katkılarının yanında pek bilinmeyen katkısı; İngilizceye kazandırdığı yüzlerce yeni kelime ve özellikle deyimlerdir. W.S in dile eklediği yeni kelime ve deyimler ‘eğitim dilinde’ halen zengin bir şekilde kullanılır.

Ben artık Türkçe’nin de kendi W.S’ni yaratması gerektiğini düşünüyorum.Türkçeye yüzlerce yeni kelime ve özellikle deyimler kazandıracak yerli bir W.S lazım. Ben,  ürettiğim ilk deyimle bu rol’e soyunuyorum. Bu yazı aracılıyla Türkçeye eklediğim deyim; ‘Kayınpeder Lider’ ‘Bob’s your uncle’ ın yerini tutar mı ? Bence tutar. Bu yeni deyimin bazı yöresel söyleniş farklılıkları tabi ki olacaktır. Örnek olarak; Tophaneli  bitirim ağzı ‘Oğlum sana iş mi yok, senin kayınpeder lider’ gibi.

N. Kazım Öztürk

 

  1. Bob senin amcan.

(2) Robert Gascogne – Cecil, 1885-1892 ve 1895-1902 yılları arasında İngiltere’de başbakanlık yapmıştır.

(3) İngilizcede kullanılan Nepotism kelimesi Nephew (yeğen) kelimesinden türetilmiş her türlü gücünü kullanarak, yakınlarına, çıkar sağlamak anlamına gelen bir kelimedir.

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.