SOHBET II

05 Kasým 2009 23:33 / 3285 kez okundu!

 


Mesele, sohbet hakkýnda edinilmesi gereken kültür mü, yoksa yaþadýðýmýz dönem sohbet hakkýnda bize yeni bir nitelik kazandýrmak zorunda mý? Bu soru ile býrakmýþtým, bir önceki yazýmýn son kýsmýný...
 

Sohbet hakkýnda kazanýlmasý gereken kültür bir gelenek bir anane meselesi olduðu kadar, kültürün evrensel normlarýný da bünyesinde bir algý olarak ne kadar taþýyýp taþýmadýðýnýn da ölçütüdür. Sohbet imkâný yaratabilme, kültüre, evrensel bir elitisyenlik kazandýrdýðý kadar, yerel-kültürel geleneðin de evrensellik ile kucaklaþabileceði bir ortam olarak karþýmýza çýkar. Sohbet kavramýný iletiþim kavramýndan ayýrýyorum, çünkü iletiþim kavramý insanlarýn düþüncelerini bir baþka insana aktarma olduðu oranda, kendi söylem ve eylemlerini merkeze alan bir kavram olduðu kadar, sýnýrlý veya belirli özneler arasý gerçekleþen bir durumdur. Halbuki sohbet kavramý kendi içinde hiçbir art niyet barýndýrmaksýzýn ve dolaysýz olarak mana paylaþýmý nezdinde gerçekleþtirdiðiniz bir durumdur. Bu sebep ile modern dünya insanýnýn terk ettiði sohbet, beraberinde insanlýða ait deðer yargýlarýný ve insani tavýrý da götürmüþtür.

Ýletiþim kavramý vasýtalý bir kavramdýr. Gerçekleþmesi için ya bir amaç, ya bir ideal veya bir araca ihtiyaç duyar. Propaganda, bir amaç maksatlý olarak iletiþimsel kavramdýr veya kendimizi ifade etmek, aktarmak iletiþimsel bir boyuttur ve genelde günümüz insaný komünikasyon araçlarý ile iletiþime yönelmiþtir. Bugün insanýn kendi öznelliðinden baþka bir nesnel alan tanýmamasý, onu hem diðerleri hem kendi nezdinde basit bir nesneye dönüþtürmüþ olsa da, bunun sebebi gerektiði kadar iletiþim kavramýdýr. Halbuki, insani paylaþýmlar pragma yani fayda ekseninden baðýmsýz olmalýdýr. Fakat günümüz dünyasý, temel fayda elde etme eylemini, psikoloji ve sosyoloji gibi araçsal hale gelmiþ bilimlerle de desteklemekte ve bireysel çeperlerinin dýþýna sadece iletiþim kavramý ile açýlabilen insanlardan, atomize bireyler topluluðu yaratmaktadýr. Sohbet çepersiz bir dünyanýn insani vasfý olarak aracýsýzdýr zaten.

Halbuki kadim kültür, sohbeti tanýmlarken incelikli bir açýdan, zaruretlerin boþ olduðunu, en temel zaruretin sohbet olduðunu belirtirdi. ‘’Gönül ne kahvehane ister ne meyhane, gönül muhabbet ister içmek bahane’’ bir zamanlar yapýlan eylemlerin bir çoðu nitelikli sohbet ortamýný yaratabilme derdini gütmüþtür. Fakat þimdi oturup da sohbet etmek için iki yudum içeceðiniz her kahvehane, her meyhane, sizin sohbetinizi sabotaj edercesine ve en son ses ile bir diskotek tavrýnda.

Efendim, sohbet insanlarýn, anlam olarak tabir edildiði en yüksek paylaþým noktasýydý, bugün insanlar anlamýn görünenden daha fazla olmadýðýný düþünüyorlar, bu sebep ile görünen kadar yapmak veya görüntüyü kurtarmak, zannediliyor ki, anlamlý bir hal, bir iþtir. Bu sebep ile dönem artýk yerini dolaysýz ve aracýsýz sohbetin mekaný olan kahvehane veya meyhaneleri tasfiye edip, yerine bar, disco ve cafeleri idame ettirmiþtir. Maazallah bi boþluk bulup da sohbet edecek olursanýz, bu iþletmenin bangýr bangýr çalmasý gereken müzik iþlevini yerine getirmiyordur. Ýlginçtir ki, baskýcý rejimlerin memurlarý da, bir insana iþkence edeceði zaman gürültülü bir müziði son ses açar ve iþkence baþlar. Demek ki, çaðýn iþkencesinin arifesindeyiz, saðlýcakla...

 
Mehmet Fatih Doðrucan
Kasým 2009/Uþak

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.