SÝSTEME MUHALEFET
24 Mart 2010 22:19 / 2368 kez okundu!
Sisteme ilk tepkim, çocukluðumun dünya bilinci ile buluþmasý yoluyla baþladý. Bilincim bulanýk, bilincim muðlâk deðildi ve belimdeki sapanýmý teslim etmek istemiyordum düzenin yani sistemin hocalarýna. Onu yaparken kaç aðaç gezmiþtim, kaç zaman yontmuþtum ve elimden emeðimi alýyorlardý hoyratça.
Büyümeye baþladým. Büyüdükçe kural adýna kaybettiklerim arttý ve sistem denilen örgü mantýksýzlýðýna boyun eðmedikçe beni isimlendirmeye baþladý, ‘'asi, serseri, vs.'' ama ben büyümeye devam ediyordum, sistem dýþý her davranýþýmda. Davranýþlarým sistemin dýþýna her taþtýðýnda, velilerimi de kendisinin suç ortaðý etmeye çalýþýyor, beni etiketliyor, yaftalýyor ve kötülüyordu. Sistem suç ortaklarýný en yakýnlarýmdan tesis ediyor ve beni azimle maniple etmeye ve bu manüplasyona da eðitim demeye devam ediyordu.
Þimdi deðiþmiþ gibi görünen tiyatronun deðiþmeyen parodisinde bir eðitmen, bir memur olarak çalýþýyorum. Yani dýþarýdan sistemin ta kendisi gibi görünen sahne dekoru görevini üstlenmiþim, fakat gel gelelim, ben yine manüple ediliyor, yine yaftalanýyor ve sýfatlandýrýlýyorum. Hadi eskiden, bunu, eðitim olarak yutturan ve küçük dünyama büyük müdahaleler yapan bir þey, bunun adýna eðitim diyordu. Fakat þu anda büyük ideallerime ve büyük dünyama küçük müdahaleler yapan bir þey yine ayný þey ve adýna bu sefer eðitim deðil hukuk diyor yasa diyor ve beni yine mantýksýzlýðýn çukurunda boðuyor.
Yasa diyorlar ve unvanlarýnýn yasallýðýný baþkalarýný yasadýþý ilan etmekte kullanýyorlar, ayrýþtýrýyorlar, ötekileþtiriyorlar, tüketiyorlar ve yok ediyorlar. Yasayla bir problem olmasa da yasanýn lordlarý ile suç ortaklýðý yapýyorlar, tezgâhlýyorlar, yargýlýyorlar, küçük menfaatlerini büyük görüyorlar ve büyümüþ zihnini, bedenini lime lime ediyorlar. Hukuku makas, hakký kumaþ kýlýp kýrpýyorlar, yeni elbiseleri yeni tezgâhlarda iþliyorlar ve ürettikleri elbiseyi ise sana giydiriyorlar. Sen ise hak aramak adýna feodal-yerel derebeyliðine dönüþmüþ hukuk lordlarýna hem derdini anlatamýyorsun, hem de anlatmaktan dolayý maðdur ediliyorsun.
Hani var ya bir türkü ‘'eþþeði saldým çayýra diye baþlar'' ve ‘'sorarlarsa kim söyledi'' diye devam eder, ‘'soranýn da avradýný…'' diye sonuçlanýr. Ýþte hal ve durum tarih boyunca biçim deðiþtirmemiþse, ister rejim deðiþtirin, isterseniz de biçim, yine ayný yanký, yine ayný parodiyle sonuçlanacaktýr, yani rejim le beraber eðitim deðiþse de, amacý ve mantýðý ayný kalacak ve seni sistem adýna manüple edecektir.
Hani kim bunlarýn suçlusu derseniz, Ad (1) kavminde nan (2) (ekmek) arasan da, gözlerin muzdarip ve þiþ kalacak ve seni sömürge dili Ýngilizce ile bile man (adam) yerine koymayacaklardýr. Sözlerimde akrostiþ ve semboliktir, arif olan anlar elbet. Fakat Feodalite yerel bir sýðýnma, yerel bir tezgahtýr, ancak modern dünyada iseniz tek bir gerçek karþýlar hayal ve tezgah dünyasýnýn kahramanlarýný. O da yerel sýnýrlarý aþtýkça kültürler medeniyete, þehirleri aþtýkça memleketler vatana ve devlete dönüþür. Biz bu sýnýrlarý aþacaðýz evelallah, biz kesinlikle yerel bir coðrafyanýn marabasý deðil, üniter bir devletin vatandaþý olmayý hak ediyoruz hala inþallah.
--------
(1) Ad kavmi zengin bir kavim olmasýna karþýn ekmek ve hukuk mücadelesi çetin geçmiþtir.
(2) Ad kavminin dilinde ekmek anlamýna gelir. Günümüzde bulmacalarda bile çýkar.
Mehmet Fatih Doðrucan
24.03.2010
