ORTADOÐU ÇELÝÞKÝMÝZ
18 Þubat 2011 12:34 / 2751 kez okundu!
Ortadoðu kaynýyormuþ gibi bir görüntünün içerisinde… Böylece büyük bir kaos ve karmaþa çevremizi kuþatmýþ gibi görünüyor ve küresel hesaplaþmalarýn odaðýnda, batý emperiasý, sanki konuya çok hakimmiþ gibi algýlanarak, Ýslam kökenli olduðu iddia edilen merkezleri yönlendiriyormuþ gibi gösteriliyor.
Fakat kafalarý kurcalayan bir takým açýk hadiseler var ve bu hadiselerin parlattýðý siyasi odaklanmalarýn uzantýlarý ise Türkiye’de muhafazakâr demokrasi makyajý ile itibar elde etmeye baþlýyor. Çünkü dünya küreselleþmesinin temel niteliði, artýk, salt-ekonomik bir mesele olarak görülemeyecek kadar karmaþýklaþtý. Bu durum ise ürün ve üretimlerin yaný sýra bunlarý saðlayan düþünce perspektifinin de, ulusal sýnýrlardan kolayca sýzacaðýnýn teminatý olarak ortaya çýkýyor. Artýk dünya üzerinde bireyselliðin yaþanmasý maalesef kaçýnýlmaz bir hal aldý ve küresel dünya ürünleri ise zaten bireyselliði kamçýlar bir argümanla daimi olarak yenileniyor.
Ýþte böyle bir ortamda veya ‘’akil’’ etmek yerine ‘’nakil’’ eden geleneðimiz ise, dýþarýdan bir teknikmiþ gibi düþünce ithal ediyor ve bu düþünceye ise bir icatmýþ gibi ‘’muhafazakar demokrasi’’ diyor. Elbette her þey söylenebilir veya uygulanabilir olarak deðerlendirebilinir, fakat bu durumun ortaya koyduðu çeliþki ise þüphesiz uygulamalarda yani tecrübelerde ortaya çýkacaktýr. Mesela muhafazakar demokrasi adýna çizilen þablon, eðer elitizm ve statükoya karþý çýkmak ise, Mýsýr Devrimini ayakta alkýþlayanlarýn, Ýran ayaklanmasý karþýsýnda dumura uðramasý veya sebebin ayný olmasýný idrak etmek yerine sessizliði tercih etmesi, çeliþki olacaktýr.
Dikkat ederseniz eðer, bu mesele, fazla üzerinde düþünülmeksizin geçiþtirilecektir, çünkü problemin temelinde, rejim veya kültür kavgasý yoktur, toplumsal bir talep veya kümülatif bir plan yoktur. Aksine topluluk vardýr, birey olma ve hayat içerisinde, aidiyet yerine nitelikleri ile ön plana çýkmak isteyen birey vardýr ve bizim neo-con demokrasi havarileri bile yeterince birey algýlamasýna sahip deðildir.
Yani anlayacaðýnýz, batýnýn serazen-kýpti görmek istediði, artýk sharifa, haifa, abdulkadeer, olmak, kýsacasý, kendiyle anýlmak istiyor. Aidiyetinin (din, soy, sop vs.) kendi ayaklarýna pranga, sýrtýna kamçý deðil, hayat görüþüne kültür öðesi olmasýný istiyor. Ne dersiniz ey ülkemin muhafazakarlarý haksýz mýyým?
Mehmet Fatih Doðrucan
17.02.2011
