MHP DAVASI VE ÜLKÜCÜLER ADINA

17 Haziran 2011 01:52 / 3065 kez okundu!

 


2 kiþiden birinin ne olduðu belli de, ne olmadýðý belli deðil arkadaþlar. Bu sebeple bu yazýyý bir MHP tahlili ile almak zaruri olmuþtur. Hiç de öyle kasetten, falandan filandan ele almayacaðým sesleniþ ve serzeniþimi… Daha kesin ve daha keskin bir bakýþ ile belirteceðim.

Çünkü bu hareket çizgilerini, tabanda kaybetmese de, tavanda kaybetmiþ görünüyor. Oligark haline dönüþmüþ yöneticilerin elinde sabýr, sükunet ve sitayiþ ile bekliyor. Akýllarýndaki sabýr, bilinsin ki, gözlerinde ve yüreklerinde sabýrsýzlýktýr.

AKP'nin baþarýsý, besbelli ki, dinamizmdir, Baþbakan 2002'den bu yana her dönem farklý bir kadro ile seçime girmiþ, böylece yarattýðý sirkülasyonun rüzgarý ile oylarýný katlayarak ilerlemiþtir. Hatta ve hatta bu sirkülasyonu sadece vekil düzeyinde deðil teþkilatlar bazýnda da gerçekleþtirerek, hiçbir kral ve prens adayýnýn vazgeçilmez olmadýðýný göstererek seçmenine karþý güven tazelemiþtir. Oysa MHP'nin kadrolu memur gibi, Gnl. Bþk. Yardýmcýlarý ve vekilleri var ve ben 21 yaþýndayken geçirdiler bu partiyi ele ve o günden bugüne ben 35 yaþýna gelmiþim, hala ayný kadrolar arasýnda deðiþ tokuþ olan bir rantiyeye dönüþmüþ MHP kadrolarý.

Biliyorum ki, akl-ý selim ve salim olarak kaleme aldýðým bu yazýdan sonra, itiraz etmemeyi ve susmayý, yani bir robot olarak kumanda masasýna baðlý hareket etmeyi ERDEM zanneden arkadaþlarým, beni önce birbirlerine, sonra genel merkezlerine ispiyon edecek, bakýn Fatih Hoca neler yazmýþ diye… Olsun varsýn ben diyeceðim ve ben söyleyeceðim. Çünkü 3 dönemdir MHP'nin politikasý, HAREKET kavramýndan kopmuþ, ÝKAMET kavramýna dönüþmüþtür. Adýyla müsemma bir parti olmaktan uzaklaþmýþ, kendi doðrularýný yargýlayýp farklýlýklara yaranma çabasýna dönüþmüþ bir topluluk haline gelmiþtir.

Bu meseleyi elbette þöyle açabilirim. MHP için temel ideolojik noktalar için betimlenen kavramlar, her nedense, ülkücü olmayan rendekarlar tarafýndan aþýrýlýkla itham edilmiþ, ülkücü olmayan rendekarlara hayran, bizim rendekar özentileri ise ‘’bakýn aþýrý diyorlar bize, hadi biraz yontulalým’’ havasýna bürünmüþ ve bunun için kendi kavramsallarýnýn dibine ilk önce dinamit koymuþ, sonra ise terk etmiþtir. Bu terk ediþ merasimini ise görsel þölene dönüþtererek, ilk önce ülkücülerin þekil ve þemalleri için kitapçýklar bastýrmýþ, orada sözüm ona salon erkeði yaratmak adýna bir takým maskaralýklar dayatmýþtýr. Halbuki beyaz çorap ve hilal býyýk takýntýlý olarak gördükleri, ülküdaþlarýný düzeltmeye çalýþýrken, fikri atalarý Osman Yüksel SERDENGEÇTÝ'nin kýlýk kýyafet, dayatmasýna yaptýðý saldýrýlarý bilseler elbette ki utanýrlardý. Çünkü ülkücüler, FENOMEN'e(1) deðil NUMEN'e(2) ehemmiyet verirdi.

Ülkücü taban-tavan zýtlýðýnýn sadece ilk meyvalarýydý bunlar ve katlana katlana günümüze kadar seyroldu maalesef. Hele hele bir de bu kopuþun üzerine ideolojik cehalet eklendi ki, ülkücü hareketin en temel propaganda vasfýný oluþturan SOHBET kültürü böylece tamamen ortadan kalktý ve insanlarý bir arada sadece hýrslar ve tutkular tutmaya baþladý. Zaten yontulma hevesindeki özenti arkadaþlarýmýza medya sektörü ile merkezileþme bir haltmýþ gibi yutturulunca, merkezin partisi gibi davranmak adýna, merkez saðýn ne kadar pragmatist(3) adamý var ise MHP kadrolarýna doldu. Merkez Saðýn pragmatist adamlarý anlayamadýklarý ülkücü tabanýn sesine ilk müdahaleyi TURANDAN, ikinci müdahaleyi ise DÝNDEN uzaklaþtýrarak yaptýlar ve bunun adýna ise uzlaþým dediler.

Yahu ilginçtir ki, Türkiye’nin aziz halký ve ideolojimizin temel dayanaðý milletimiz, son 10 yýldýr merkez saðý tahliye tasviye ederek, canýna ot týkar iken, nedense bizimkiler bir merkezileþme türküsü tutturmuþ devam ediyorlar. Esasýnda anlaþýlmayacak bir mesele deðil bu… Çünkü sen yýllarca, kendi tabanýn ve halkýnla, sadece mitingler ve kongreler yolu ile buluþursan, genel merkezine devlet memuru edasýnda mesai kavramý ile gelip, matematiksel soyut mistisizme kafa yorup, icatmýþ gibi halkýn karþýsýna çýkarsan, yetmemiþ gibi ezbere hamasi retorikleri(4) dört duvar arasýnda hazýrlatýp, meydanlarda dayatýrsan, gündemi basýndan takip etmekten baþka bir silahýn kalmamýþtýr. Böylece seni gerçeklerden haberdar eden teþkilatýn çökmüþ, yerine ise sana merkeziliði dayatan kompradorlar(5) ordusu ise iþbirlikçin olmuþtur.

Eh doðal olarak býrak Türkiye’yi dünyanýn Kasýmpaþalýlaþtýðýný fark edemediðiniz yüksek manastýrlarda, elbette yeni ve devinimsel siyaset üretilmez AKÝL edilmez, suret etmiþ siyaset NAKÝL alýnýr ve bunun adýna da, merkezileþme yaftasý vurulur.

Elbetteki baþarý arayarak bulunan bir þey deðildir, fakat baþarý arayýþlarý yaparak, safsata ile kendini kandýran bir zümreye elbette dahil olmayacaðým. Çünkü yok bize saldýrdýlar, yok bizi hedefe koydular söylemleri ile BÜTÜN ÜLKÜCÜLER'i bir duygusallýk bataðýna saplayarak, her dönem meclise kapaðý atmaya çalýþmak, bu milletin GERÇEK TEMSÝLCÝSÝ olarak gördüðümüz ÜLKÜCÜLER'i acýnacak bir kitleye dönüþtürmek, elbette bana HAÝN diyecek olanlarýn ÝHANETÝDÝR. Çünkü ülkücüler üzerinde koparýlan bu duygusal fýrtýna, onlarýn mantýklarýna bir hakarettir.

O sandýktan çýkan yüzde 13'ün içinde benim de ve sülalemin de oyu var. Çünkü 13 Haziran sabahý meclise girilmiþ olsa da, bu maðlubiyeti hazmetmeyeceðimize olan bir inancým vardý. Fakat ONUR, maalesef zindanlarýn ücra köþelerinde býrakýlmýþ bir ustura, þehit mezarlarýnda tecelli eden bir ayet olmuþ ve partimin baþýna nereden geldiði belli olmayan ÜLKÜSÜZler çöreklenmiþtir.

Ülkücüler son 10 yýldýr bu partiyi fedakarane çalýþmalarý ve siperane eylemleri ile meclise taþýmaya muvaffak olmuþtur. Bilinsin ki, ortada bir baþarý varsa bu, TAVAN’ýn deðil TABAN’ýn baþarýsýdýr.

Arkadaþlar gezin bir Anadolu'yu, taþraya bakýn A-KE-PE'nin baþarýsýnýn sýrrý teþkilatlarýnda mý gizli yoksa genel merkez siyasetine yön veren çekirdek kadroda mý gizli? Elbette ki, liderinde ve çekirdeðinde, onlarýn yarattýðý rüzgarda gizli. O halde bir parça daha HAREKET ile donanmýþ bir genel merkez ÜLKÜCÜ HAREKET’in hakký deðil midir?

Ama salon asilzadesi görünümünü elde etme uðruna, A-KE-PE'lilere bidon kafalý diyen zihniyet nasýl yaladýysa avucunu, böyle oligark cümleleri kuran elitistler de yalar avucunu… Hadi orada çaðdaþýmsý yarý-aydýnýn bir canhýrhaþ bir ötekileþtirmesi vardý ve bunu söylediler bu milletin evlatlarýna… Arkadaþ sen kendi tabanýný ötekileþtirerek, yarý-aydýnýmsý varlýklarla niye ayný türküyü tutturup, saldýrýrsýn ülküdaþlarýna????

Evet sayýn Genel Merkezim, bu baþarý sizin deðil, beyaz çorap giyip, Hilal Býyýk býrakan ülkücülerin asil duygularýnýn baþarýsýdýr ve sizi baraj altýnda býrakma hesabý yapmayarak, 3 hilalli sancaðý meclise taþýmýþlardýr. Sancak bizim San bizim, bu yolda verecek can bizim.

Yastýðýmýz Mezartaþý
Yorganýmýz Kar Olsun
Biz Bu Yoldan Dönersek
Namus Bize Ar Olsun

Artýk kadrolaþmanýn mucidi ülkücüler ilk önce kendi kadrolarýný istiyor ve kadrolarý ile kavga eden bir genel merkeze tahammül etmiyor bu böyle biline…

------------------------------------------------------------------------
1 Görünüþ görünen
2 Düþünülen, bilinen, görünmeyen
3 Faydacý

4
söylev
5 Globalist oluþumun yerli iþbirlikçileri.


Mehmet Fatih DOÐRUCAN

15.06.2011


Son Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2011 13:38

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.