Melek ve Þeytan

09 Mayýs 2009 22:14 / 1745 kez okundu!

 


En büyük düþman ve en iyi dost içimizde, yan yana; sevgi ve þiddet. Bu tüm insanlarda böyle. Arada da bol kafa karýþýklýðý veya bazen riyakarlýk. Caným þekerim bir tanem benim! Ama istediðim olmazsa hemen peþinden tehdit: Bak, fena yaparým ha!

Mevlana ve Yunus’u yetiþtiren kültür biz. En þýmarýkça talebimiz yerine gelmeyince; örneðin hasta yakýnýný hastanýn yanýna býrakmayan doktoru tehdit eden, gücümüz yeterse döven, gene biz. Ýkili iliþkilerimizde bile bu yaklaþým çok mu farklý?

Güvensizlik alýp baþýný gidince silahla, þiddetle çözüm olacaðýný sanan da biz. 

Bu melek ve þeytan içimizdeki dostumuz ve düþmanýmýz her insanda var. Bakalým diðerleri nasýl bir yaklaþým sergiliyor: 

Batý ve kuzey Avrupa kültüründe kadýnýn memesinin, bacaðýnýn çýplak olmasýndan korkan erkek veya devlet sayýsý azdýr. Ama silah her an ürkütür, halkta çok azdýr. Ýngiliz polisi bile istisnalar dýþýnda silah taþýmaz. Amerika’da kadýn memesinden korkan bir kültür vardýr. Ama silah boldur. Silah görünce erkek adam aþinalýðýný göstermekten çekinmez. 

Biz de maalesef Amerika'ya özeniyoruz. Ama tabii biz bize benzeriz. Açýk bacak veya meme ne kelime, biz kadýnýn saçýnýn görünmesinden bile korkarýz. 

Afganista’a doðru bu korku kadýn topuðu veya bacaðýna dönüþür. Bizde her subay, polis, hukuk adamý, mülki amir ve milletvekili kolayca silah ruhsatý alýr.
Halka karþý olan gücün timsalidir silah. Subay zaten bu milletin geleceði için daha fazla sorumlu deðil midir? Ýkna gücüyle mi? Hayýr silahý ile. Yoksa neden Genel Kurmay’ýn (her Avrupa ülkesinde olduðu gibi) Savunma bakanlýðýna baðlanýlmasýndan gocunan mesajlar versin emekli subaylar? 

Mardin katliamý umarým bizim silah kültürümüzden kurtulmayý düþünmeye baþlamamýza yardýmcý olacaktýr. 

Hukuka, arabuluculuða, þiddetsiz çözümlere kaynak ayýrmamýz gerek can havliyle! 

Nasýl mý olacak? Denekler kurarak, çalýþarak ve politikacýlardan talep ederek. Yani kendi çýkarýmýz için örgütlenerek! Kendimize ve birbirimize güven oluþturarak. 

Yoksa þiddet (tehdit) her pazarlýkta, her alýþveriþ ve iliþkide ve tüm yaþamýmýzda gündemi belirlemeye devam edecek deðil mi? 

Þekerim, caným, birtanem hitaplarý da… 

Yunus’a ve Mevlana’ya olan hayranlýðýmýz da þiirlerde kalacak. 

Asker gelsin de halletsin beklentilerimiz de devam edecek.

09.05.2009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.