Enginarlı, Bamyalı Urla

03 Mayıs 2016 23:28 / 1253 kez okundu!

 

 

İnanılmaz bir ikinci Enginar Festivali yaşadı Urla. Az yağlı bir yemek yazısı ile tabii emeği geçen insanlara Urla adına teşekkür ederim.

Urla o denli gelişiyor ki kim hangi görevde olursa olsun ileriye gidecek. Mesele ileriye giderken düzey kaybedecek mi kaybetmeyecek mi?. Yüz bin nüfuslu Urla sanıldığından daha çabuk gerçek olacak.

Zafer caddesinde bir gayrimenkul bir yıl içinde ikiz kez takla atıp el değiştirdi. Yani bir iken dört oldu.

İnci ve Sedef Hanımlar Zafer Caddesinde UMA’yı (Urla Müzik Akademisini) kurdular. Bu Urla için bir milat niteliğindeydi.

Bu festivalde doğal olarak Sevda Sadıç’ın katkısı oldu bu yıl hiçbir görev almasa da. Zafer caddesinde yatırım yapıp güzel işler yapmaya niyetlenen insanları “Sanat sokağı” ismi altında toparladı.   İkinci yılda fahri yaptığı görevden “ayrıldı”, bedava saatler ve günleri yanı sıra “Sanat sokağı” ismini Urla’ya armağan ederek. O olmasa Zafer caddesi bu haline gelmeyecek miydi? Muhtemelen bir yıl sonra gelecekti ama bir simge isim oldu.

Urla kabartmasında ismi ve resmi geçmesi gereken insan da Bilge Bengisu Öğünlü. Doğal Sofra grubunda can ve baş ile çalışanların simgesi olarak O’nun ismini buraya almak istedim.   Böylesine bir kabartmanın iki veya dört isim ile Urla’da bir yerlere konulmasında fayda olur. Put olarak anılmaları için değil, bu tür insanların şevklerinin kırılmaması ve örnek olmalarını sağlamak için. Tabii enginar çiftçisi eski muhtar Umur Bölükbaşı veya İstanbul’dan gelip ayağının tozuyla bir tarla kiralayıp enginar eken, geçen yıl kaybettiğimiz Ekin Kışlalı’yı, Nazan Selami Gürgüç çiftini Kutlukayaları  ve birçok ismi unutmuyorum ama enginarcıların elebaşı ve simgesi Bilge Hanım. Durun daha bamya da var!

Gelelim ileriye yönelik düşüncelere, hep yazageldim ama gene de tekrarlamakta fayda var: Bir çevre yolunun planlanmasında fayda var. Çevre yolu Toptene üzerinden Binkonutlara ve Sanayi bölgesinden çift yol olarak örnekleri gelişmiş kentlerde bolca olduğu gibi bir city ring (Urla Kent Çemberi)olarak planlanabilir. Bir an önce yapılmasında fayda var. Trafik felç olmuştu bu enginarlı günlerde. Yürüyüş yollarının ve yeşil alanların örneğin Toptepe yanı sıra Kekliktepe’nin bir ciddi imar planı kapsamında ele alınmasında fayda var.

Şarap güzel , tabii bu kadar insan maaş alarak Urla Arkeolojisine katkı koyarken yek at yek mızrak Kiklad tekneleri Uluburun gibi çalışmaları ile başlı başına Urla’ya katkısı olan bulunan gönüllü deneysel Arkeolog Osman Erkurt’u da unutmamak gerek. Belki önceden teklif edildiği gibi küçük bir kiklad teknesini meydana koyup bir tabela ile bilgi vererek bu Türk Thor Hayerdahl’inin yaptıklarından da daha fazla faydalanmak gerek. Karantina adası sadece Sağlık Bakanlığının moral eğitim tesisi olmak için çok fazla değerli. Urlalılara ve turistlere bir an önce açılması öncelikli olmalı. Adalardan çok daha fazla faydalanılmaması bizlere mahsus bir özellik.

Tabii gerek Urla veya  Klizman Kalesi ve Kocadağ Mağarası bir yürüyüş yolu ile bağlanarak ve mağara korunmaya alınarak artık gecikmeden “Kale’ye” otoyol ve denizden gözüken bir bayrak dikerek Urla’ya gelenlere alternatif üretilmesi gerek. Akmar (Akpınar) köyü, Helvacı camii korunmaya alınarak bambaşka bir yürüyüş yolu da ayrıca güzel olur. Dün gerekti bugün hala uygulaması kolayken yapmak iyi olur...

Mahmut Tolon

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.