Yeþiller ve EDP birleþirken cesur ve yaratýcý olmak; NUH'UN GEMÝSÝ ile yola çýkmak

18 Ekim 2012 17:02 / 2084 kez okundu!

 


EDP ve Yeþiller, yanlarýna yeni isimleri de alarak yeni bir parti oluþturuyor. Yeni harekete yeni bir isim arayýþý da sürüyor. Kasým ayý içinde taþlar muhtemelen yerine oturmuþ olacak. Tam bu noktada epeyi tereddüt ettikten sonra bir öneride bulunmaya karar verdim. Çünkü Yeþiller ve EDP birleþirken yalnýz onlar deðil, herkes cesur ve yaratýcý olmalýydý. Partinin en baþta ismi için sýra dýþý bir önerim var: NUH'UN GEMÝSÝ.

--------------------------------

Yeþiller ve EDP birleþirken cesur ve yaratýcý olmak; NUH'UN GEMÝSÝ ile yola çýkmak

Yeþiller Partisi ile Eþitlik ve Demokrasi Partisi'nin (EDP) birleþme adýmýyla, uzun süredir ülkemizde eksik olan iyi bir þey yapýlmýþ oluyor. Ýki ayrý kaynaktan gelen siyaset, bir süre birlikte yürüme kararý alýyor, ardýndan ortak iþlerin sayýsý arttýrýlýyor, birleþmenin mümkün ve yararlý olduðu görülüyor ve birleþme kaçýnýlmaz hale geliyor. Ýki grup, yanýna yeni isimleri de alarak yeni bir parti oluþturuyor. Bu amaçla bir süre de yeni harekete yeni bir isim arayýþý oldu. Kasým ayý içinde taþlar muhtemelen yerine oturmuþ olacak.

Tam bu noktada epeyi tereddüt ettikten sonra bir öneride bulunmaya karar verdim. Yeþiller ve EDP birleþirken yalnýz onlar deðil, herkes cesur ve yaratýcý olmalýydý.

Partinin en baþta ismi için sýra dýþý bir önerim var: NUH'UN GEMÝSÝ.

Üstelik mesele sadece isim deðil çünkü bu adlandýrma, çevresinde partililere ve destekçilerine yepyeni ve geniþ bir alan açýyor...

Küresel ýsýnmanýn yeni tufanlarý tetiklediði günlerde; ülkemizdeki politik çatýþmanýn vardýðý yeni eþikte; kiþisel dünyalarýmýzdaki altüst oluþlarda NUH'UN GEMÝSÝ ile yola çýkmak bize özel bir avantaj saðlýyor:

1. NUH'UN GEMÝSÝ ismi, tüm toplumlar, dinler ve kültürler içinde ortak olarak en çok bilinen temadýr.

2. Nuh'un Gemisi ismi bir metafor olarak zengin çaðrýþýmlara sahiptir; yeni bir siyasete oldukça fazla yaratýcý, dikkat çekici aktiviteler ve örgütlenme potansiyeli taþýyor.

3. Bu isimle kurulacak parti, dünya çapýnda yeni tür bir yapýlanmanýn öncüsü olabilir.

4. Bu isim ülkede yeni kurulacak partinin de yeþil karakterini en iyi yansýtacak isim olacaktýr; küresel ýsýnmanýn tehlikelerine doðrudan dikkati çeken, çevreci, türcülük karþýtý...

5. Bu isim bu partinin eþitlikçi ve demokrat yapýsýný en iyi yansýtan isimlerden olacaktýr, üstelik de "demokrat" ve "eþitlik" sözcüklerini kullanmadan; farklý diller, dinler, kültürler, etnik topluluklar arasýndaki bir dostluk, kardeþlik arayýþýnýn simgesi olarak kullanýlabilir...

6. Sol ve sað gibi toplum indinde biraz yýpranmýþ kimi kavramlara dayanarak ortaya çýkmak, daha baþtan ismimizle kendimizi belirli yüzdelere hapsetmek anlamýný taþýyabilir. Oysa NUH'UN GEMÝSÝ ismi, içinde muhafazakarlara, onlarýn partilerine oy veren iþçi emekçi kesimlerine, her inanýþtan dindar topluluklara farklý bir yoldan ve önyargýlara daha az takýlarak ulaþma potansiyeli taþýyor.

7. Küresel ýsýnma aslýnda bizi tam da bu isim çevresinde birleþmeye zorluyor;

8. NUH'UN GEMÝSÝ ismi, Kürtler baþta olmak üzere toplumda ötekileþtirilen her kesimin altýna rahatça sýðýnacaðý bir bayrak sunuyor bize.

9. Þimdiye dek politik dilimizde eksik kalan bir þeyler vardý. Dini (ülkemiz özelinde elbette en baþta Ýslamiyet'i), sadece bir inanç objesi deðil ayný zamanda bir bilgi objesi olarak ele almayý ve politikamýza, politik dilimize yerleþtirmeyi baþaramadýk ve belki de bu nedenlerle "halktan kopuk" olmaktan söz edip durduk. Politik alanda El Farabi'yi, Ýbni Sina'yý, El Gazali'iyi ve Ýbni Rüþd'ü içselleþtirmiþ bir dile geçmeyi, NUH'UN GEMÝSÝ ismi çok kolaylaþtýracaktýr.

10. NUH'UN GEMÝSÝ metaforu kiþisel dünyalarýmýz için de kimi çekici yaklaþýmlar sunabilir bize; meseleyi sadece politik planda ele almama þansýmýz da olur böylece. Kiþisel geliþim kitaplarýnýn, Mevlana - Þems gizemlerinin rekorlar kýrdýðý bir ortamda önümüzde yepyeni bir kanal açma þansý duruyor. Mesele bizim bunu kullanýp kullanamayacaðýmýz...

Özetle, Küresel, toplumsal ve kiþisel dünyamýzdaki tufanlara, çatýþmalara ve girdaplara karþý acaba yeni bir Nuh’un Gemisi mi inþa etmeliydi insanlýk?

Acaba, "emekten, barýþtan, sevgiden ve yeþilden yana yeni bir ütopya için yola çýkýyoruz" cümlesinin altýna en iyi atýlacak imza NUH'UN GEMÝSÝ olamaz mýydý? Bunun için geç mi kaldým?

Bir gün herkes bu geminin hem sahibi hem yolcusu olacak

Doðduðum topraklar, göl diyarý binlerce yýl önceki tufanlarýn izini taþýyor. Yazýlý taþlar bunu anlatýyor, tüm arkeolojik bulgular tufaný doðruluyor. Elbette halklar bu olguyu efsanelerle, öykülerle, destanlarla farklýlaþtýrarak bugünlere taþýmayý baþarmýþ.

Bu efsaneyi yeniden yorumlayýp bugüne uyarlamak için biz ne yapabiliriz?

Van Gölü’nün, tufan sonrasýnda Nuh’un Gemisi’ne iskele olarak geride bir avuç ilahi su diye býrakýldýðýna inanýlýyor benim diyarýmda. Van Gölü Tübitak’ýn bile çözemediði biçimde 100 yýlda bir yükseliyor ve çevre topraklarýný yutuyor. Çocukluðumda harman yerimiz olan topraklar þimdilerde gölün altýnda kaldý. Halk diyor ki, ‘bu yükseliþler kýyamet alameti, madem ki Nuh’un bu coðrafyaya yayýlmýþ çocuklarý din, dil, etnik farklýlýk diyerek birbirlerini öldürüyor, madem ki eskinin insaniyetlik örnekleri gittikçe azalýyor, o halde bu bozulma yeni bir tufaný getirebilir.” Yýlanlar evlere hücum ettiðinde insanlar anlar ki göl yükseliyor… Sadece bu durum bile meselemize yeni bir gözle bakmayý gerektirmiyor mu?

Önemli olan þudur: Biz bu efsaneden ne öðrenebiliriz? Bu efsaneyi ülke çapýndaki bir hareketin çýkýþ noktasý yapabilir miyiz? Eðer biz insanlarýn korkularýndan inanýþlarýndan koparsak onlarý anlamaktan uzaklaþýrsak, onlarý kendimizden uzaklaþtýrmýþ oluruz. Eðer biz onlarýn arayýþlarýnda, ne çook uzakta ne de gerisinde deðil hemen yaný baþýnda, belki bir adým önünde olmayý baþarabilirsek, onlardan öðrenip öðrendiðimize þerh yazýp (yorumlayýp), sonra onu, onlarla yeniden paylaþabilirsek belki deðirmen taþlarýný kýpýrdatmayý baþarabiliriz.

Bu nedenle belki, yaklaþan küresel felaketten, içinde olduðumuz toplumsal ve politik çýkmazlardan, doðuþtan bunaldýðýmýz kiþisel girdaplardan kurtulabilmek mümkündür. Belki bunu NUH'UN GEMÝSÝ diye bir halk hareketi örgütleyerek baþarabiliriz.

Özetle kiþisel, dünyasal ve evrensel tufanlardan en az zararla çýkmak için, yerel kardeþlik çaðrýsýnýn evrensel gemisini inþa etmeye kendi topraðýmýzdan baþlayabiliriz. Nuh’un Gemisi’nin inþasýna hepimizin koyacaðý bir tahta mutlaka vardýr.

Daha fazla geç kalmayalým çünkü bir gün herkes bu geminin hem sahibi hem yolcusu olacak!

Ýnþa! diyerek yola çýkalým...


Ýlhami Mýsýrlýoðlu

18-10-2012

Son Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2012 23:27

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
30 Kasým 2012 12:54

hurkus

Nuh’un Gemisi - Ufuk Uras

Suriye kriziyle birlikte, provokatif bir savaþ riski ortamýnda, AKP’nin tezkeresine karþý gösterilen inisiyatif son derece önemliydi. Ama daha sonra görüþülen Irak tezkeresinde muhalefetin barýþa karþý aldýðý perakendeci tutum, tam bir turnusol kaðýdý oldu.

Týpký ABD Büyükelçisi’nin cinayet pazarlama görevlisi gibi davranmasýndan, grup toplantýlarýnda açlýk grevleri ve siyasi taleplere tek bir kelime etmeksizin geçiþtirenlerin ibretlik durumlarýna deðin benzer örnekler çoðaltýlabilir.

O yüzden bugün barýþtan, demokrasiden adalet ve emekten yana olanlarýn, yaþamýn her alanýnda ortak bir mücadelenin önemine iþaret etmeleri çok kýymetli bir çýkýþtýr.

Ama bunun güçlenmesi için de herkesin bulunduðu zeminde kök salmasý, geniþleyen bir hale yaratmasý gerekiyor.

Toplumsal koþullar muhalefetin büyümesi için son derece uygun olmasýna raðmen, yerel seçimlere doðru son kulvara girmiþken, siyasi hayattaki dengeleri deðiþtirecek olaðanüstü bir emarenin görülmemesi, belki de siyasetin en önemli sýkýþýklýk konusu.

AKP’nin yüzde 50’lik özgüvenini sarsacak adýmlar bu yerel seçimlerde atýlabilir, yeter ki neye karþý olduðumuz kadar, neden yana olduðumuzu birlikte saptayabilelim.

Önümüzdeki sürecin þekillenmesinde iniyasitif almak isteyenlerin gönül rahatlýðýyla kendini ifade edebilecekleri bir politik zeminin adým adým örülmesi için bugün özgürlükçü siyaset ile eþitlikçi politikalarýn hemhal olduðu bir bileþik zeminin, iþlenmiþ bir dantel gibi ortaya konulmasý temel hedeftir.

AKP’nin yüzyýlý kapsayan projelerinin ortalýkta boy gösterdiði bir ortamda, uzaða bakmaktan önümüzdeki çukurlarý göremez hale gelmemek için, 2015 genel seçimlerine kadar adým adým yürüyüþümüzü örgütlemek ve fikri zenginliðimizi pekiþtirmek ihtiyacý ortadadýr.

Yakýn siyasi tarih gösterdi ki mesela, darbe giriþimlerinin boþa çýkarýlmasýna üzülenlerle, sevinenlerin ortak bir dünyayý paylaþmasý artýk zor gözüküyor. Ama darbecilere karþý tutum alýp, otoriter siyasetini tahkim etmekten baþka bir ufku olmayan AKP ile hesaplaþmadan da farklý bir kurucu irade inþasý zor.

AKP öncesi dünyanýn özlemcileri karþýsýnda, AKP iktidarý sonrasý bir dünyanýn patikalarýný þimdiden temellendirmek asli görevimizdir.

Kürt sorununun demokratik çözümünde karþý cephede buluþan MHP, CHP ve AKP, bütün farklýlýklarýna raðmen, düzen ve rejim kabullerinden radikal bir kopuþ perspektifine doðal olarak sahip deðiller.

Uzunca bir süredir sürdürdüðümüz politik mesai, ortaya konulan yol haritasý üzerinden büyüyerek çýkýlabileceðini gösteriyor. Ortak deklerasyonlara/metinlere yönelik kayda deðer bir itirazýn çýkmamasý önemli bir avantajdýr, dedikodu ve tezviratla da ilgilenmemek lazým zaten.

Nihayet, pekala memlekette barýþ, adalet, emek ve demokrasi merkezli bir kolektif siyaset alanýndan yola çýkýlarak ve her türlü felakete karþý Nuhun Gemisi’nde buluþularak yeni bir gelecek yaratýlabilir; yýllarýn köhnemiþ dirençleri sanki geride kaldý gibi gözüküyor.

Bu süreçte memleketin her yerinde bu anlamlý sözleþme için çaba gösteren bütün arkadaþlara çok büyük bir minnet borçluyuz. Önümüzdeki günlerde oluþturacaðýmýz ortak kurucu irade, hem somut siyasetlerimizin yeniden üretiminde, hem de ülkenin yeniden þekillendirilmesinde çok önemli bir misyon üstleneceklerdir.

Sevgili Eþbaþkanlar Fatma Gök, Yavuz Önen ve yol arkadaþlarýný kutluyor ve kolaylýklar diliyorum.

Þimdi, ben, sen deðil; Biz demenin tam da zamanýdýr.

Bütün yurttaþlarý Halklarýn Demokratik Partisi (HDP) mücadelesini büyütmek için omuz ve emek vermeye çaðýrýyoruz.


(23 Ekim 2012'de Özgür Gündem gazetesinde yayýnlandý.)

Turnusol, 23.10.2012

30 Ekim 2012 01:26

hurkus

Yeni Siyaset Notlarý - Þevket Uyanýk

Siyasi söylem dilinin gittikçe sertleþmesi, erilliðini daha da ortaya çýkarmasý, yönetimlerin totaliterleþmesi ve sorunlara çare bulmaktan ziyade onlarý daha da içinden çýkýlmaz bir hale sokmasý yeni siyaset arayýþlarýný arttýrmaktadýr. Yeni bir siyaset yeni bir dil, farklý bir paradigma ve deðiþen dünyaya uyum gerektirir. Ýþte bu yazýda bahsetmek istediðim, ortaya çýktýðý günden bu yana birçok farklý kesimden destek bulan EDP ve Yeþiller’in birleþme giriþimi ve 18 Ekim Perþembe akþamý Taksim Hill Otel’de gerçekleþen Ýstanbul buluþmasýnýn içeriði.

Kadýköy’den vapura binip yola çýktýðýmda kararsýzdým; HDK’nin ‘açlýk grevi’ yürüyüþüne mi gidecektim yoksa ‘yeni siyaset’ buluþmasýna mý? Keza ikisi de ayný saatte baþlýyordu. Yürüyüþün ‘gazlý’ geçeceðini tahmin ettiðimden ve karþýlýklý diyaloðu daha önemsediðimden dolayý otele gitmeyi tercih ettim. Zaten bu oluþum da HDK’nin bir parçasý deðil miydi? Toplantý salonuna girdiðimde ilk dikkatimi çeken salondaki yaþ piramidi oldu. Yeþil kanat çok daha genç, EDP tarafý birikimli ve yaþýný almýþ bir görüntü sergiliyordu. Tecrübe ile potansiyelin birleþimi, tanýdýk yüzleri salonda görmeye baþladýkça daha da merak uyandýran bir hal almaya baþladý.

Saatler 19:00’a yaklaþýrken sandalyenin üzerinde duran “Tüzük Hakkýnda” adlý tek sayfalýk taslaðý ve “yarýný bugünden kurmak için” sloganý eþliðinde hazýrlanmýþ broþürü okumaya baþladým. Burada da ilk dikkat çeken ‘kadýn kotasý’ oldu. Tüm partiler –hatta HDK bile- kadýn kotasýný %40 olarak belirlerken, kurulacak olan yeni parti bir ilke imza atarak bu kotayý %50 olarak öngörüyordu. Heyecan verici! (Tüzük çalýþmasýný ve açýk bir þekilde oluþturulmaya çalýþýlan parti programlarýnýn ayrýntýlarýný edpyesiller.org adresinden okuyabilirsiniz.)

Moderatörlüðünü Ayþe Akdeniz’in üstlendiði buluþma Yeþiller Partisi Eþ sözcüsü Kemal Tuncaelli ve eþinin konuþmasý ile baþladý. Açýlýþ konuþmasýnýn en dikkat çeken tarafý HDK’nin ayný saatlerde baþlayan açlýk grevi yürüyüþüne selam gönderilmesiydi. Daha sonra EDP MYK üyesi yazar Prof. Erol Katýrcýoðlu, deðiþen/yeni dünya dinamiklerinden ve bunun yeni siyaset anlayýþýný gerektirdiðinden bahsetti. Arap Baharý’nýn sadece Araplarýn deðil herkesin baharý ve bayramý olduðunu vurguladý. Daha sonra Yeþiller’den Dr. Ümit Þahin parti politikalarýndan ve çalýþma gruplarýndan bahsetti. Bu bölümde en çok ilgi duyulan “korsan politikalar” baþlýðý oldu. Türkiye Korsan Parti Hareketi, Yeþiller’in Korsan Cephe’si, Korsan Partilerin Avrupa’da ve özellikle Almanya’daki yükseliþi belki de bu politikalarýn merak uyandýrmasýnýn sebebiydi.

Konuþma yapanlarýn hemen hemen hepsi, konuþma isteðinin orada iletilmiþ olmasýndan dolayý konuþmalarýný doðaçlama olarak gerçekleþtirdi. Bilgi Üniversitesi öðretim üyesi Murat Paker, daha önce oy vermediðini ve ilk kez siyasete bu derece aktif bir þekilde katýldýðýndan bahsetti. Herkes gibi onu da heyecanlandýran tüzüðün ilk cümleleri olmalý: “Nasýl bir dünya, nasýl bir Türkiye, nasýl bir hayat istiyorsak öyle bir parti ve ona uygun bir iþleyiþi saðlayacak bir tüzük üzerine...”.

Buðday Ekoloji Derneði baþkaný Güneþin Aydemir heyecanlý ve samimi olan konuþmasýnda, bu oluþum içinde olmasýnýn sebebini “saçaklý yönetim” tarzý anlayýþa baðladý. Biz dinleyicileri ve destekçileri heyecanlandýran unsur ise, Türkiye’de ilk kez “ekoloji” meselesinin siyaset içerisinde bu kadar belirgin bir biçimde ortaya çýkmasýydý. Fakat herkesi sarsan konuþma Cengiz Aktar tarafýndan gerçekleþtirildi. Aktar’ýn, konuþmak ve fikirlerimizi paylaþmak adýna sadece bu salonun kaldýðýný ve siyaset yapma alanýnýn gittikçe daraldýðýný haykýrmasý ve bunlardan bahsederken yerinde duramamasý, bu tarz ‘birleþme’ denemelerinden yorgun düþmüþ kitleyi biraz olsun kendine getirdi.

Toplantýnýn sonlarýna doðru salonda isteyen herkes mikrofonu alýp görüþlerini, sorularýný, umutlarýný/umutsuzluklarýný, eleþtirilerini dile getirme fýrsatý buldu. Bu yaklaþým partinin önemli bir özelliðini ortaya koyuyordu: Herkese söz hakký! Yanýmda oturan ismini bilmediðim vatandaþ izlenimleri ve önerileri ile, belki de gecenin en komik anlarýný bizlere yaþattý. Söz istedi, ayaða kalktý ve hiç takýlmadan ‘eski yüzlerin bu partide önde olmamasý ve partinin sadece Beyoðlu çevresinde faaliyet göstermemesi gerektiðini’ söyleyerek yerine oturdu. Parti isminin evrensel ve dünya çapýnda ilgi uyandýran bir isim olmasýný dillendirirken Nuh’un Gemisi adýný öneren izleyicinin konuþmasý da buluþmanýn sýcak anlarýndan biriydi.

25 Kasým’da Ankara’da yapýlacak olan kongre ile parti kurulacak. Bakalým neler olacak?

Radikal

30 Ekim 2012 01:21

hurkus

Þu bizim “Nuh’un Gemisi”…

Küyerel’de Ý.Mýsýrlýoðlu’nun “Nuh’un Gemisi” üzerine yazdýðým yazýdan sonra bazý arkadaþlardan “ne demek istediðimi daha açýkça yazmam, varsa eleþtiri ve uyarýlarýmý söylemem” gerektiði konusunda iletiler aldým… Haklýydýlar… Mýsýrlýoðlu’nun “Nuh’un Gemisi” üzerine o an aklýma gelenleri yazmýþ, programatik metin konusunda küçük dokundurmalar yapmýþ; daha çok, iþin neredeyse sadece duygular üzerinden yürüdüðünü belirtmekle yetinmiþtim…

Ýlhami, yazýsýnýn baþlýðýný þöyle koymuþ: “Yeþiller ve EDP birleþirken cesur ve yaratýcý olmak; NUH'UN GEMÝSÝ ile yola çýkmak”. Bu metafor iyi duygularý çaðýrýyor; tüm tür ve cinsleri yaklaþan büyük bir beladan kurtaracak olan gemi; bunun da EDP-Yeþiller birleþmesi ile inþa edileceðini anlýyoruz. Burada belirleyici olan, tüm tür ve cinslerin içinde bulunacaðý; böylelikle büyük felaketten birlikte/ortaklaþarak kurtulacaðý fikridir. O halde, tüm tür ve cinsler burada olmalýdýr ki, ancak bu gemi “Nuh’un Gemisi” olsun…

Bunu reel politik dile tercüme edersek; kurulacak olan yeni parti, cari/iþleyen sistemden þikayeti olan tüm taraflarý bünyesinde barýndýrmalýdýr ki, misyonuna uygun iþlevi yerine getirebilsin… Yani bu “Nuh’un Gemisi” olma iþi, öncelikle geminin içindekilere, baþka bir deyiþle bileþenlerinin kapsama alanýna baðlýdýr…

Hayallerimiz, umutlarýmýz, niyetlerimiz her zaman içinde bulunduðumuz gerçekliðin ötesinde bir þeyleri ifade ederler. Öyle olmasa “hayal, umut, niyet” diye ifade etmezdik… Buradaki tehlike, “geleceðe dair tasavvurumuzun” bugünden olduðunu varsayarak hareket etmektir.

Görüldüðü kadarý ile yeni parti, EDP, Yeþiller ve onlarýn “3. Þahýslar” dediði herhangi bir siyasi parti üyesi olmayýp “sol” gelenekten gelen insanlardan oluþacak… Bu kötü bir þey midir? Hayýr deðildir… Aksine iyi bir þeydir; küçük su birikimleri birleþerek akmaya ve dereyi oluþturacak diðer kollarýn katýlýmý ile denize doðru hareketlenme potansiyelini göstermektedir. Ancak henüz “Nuh’un Gemisi” de deðildir, denize ulaþacak olan “nehir”de deðildir…

Gemiyi diðer bileþenlerle inþaata niyetli olduðumuzu kabul ederek iþe baþlayabiliriz. Bu da ancak, onlarla samimi ve kendini yenmiþ bir dil ile konuþarak olabilir. Radikal demokrat bir siyasi hareket, ülkedeki diðer demokratik deðiþim dinamikleri ile bir araya gelerek kurulabilir.

Sol gelenekten gelenler, Kürt demokratlarý ve Müslüman demokratlar birlikte yeni bir tarz ve zihniyetle, yeni bir dil ve söylemle; birbirlerine “çaðrý” yapmadan; yeni bir “sözü” birlikte oluþturmak için alçakgönüllü ortak çabalara ihtiyacýmýz var. Böylelikle umudu gerçek yapabiliriz…

Þimdilik, bir “gemi” yapmaya niyetliyiz.

Olabilir tabii; deðiþebilirsek; kendimizi yenmeyi göze alabilirsek…


Ali Þenalp (Kuyerel)

24 Ekim 2012 14:44

çetinkaptan

sevgili mýsýrlýoðlu,

"NUHUN GEMÝSÝ" herkesi kucaklamayý ima etmesiyle ve de özgürlük ve demokrasiyi amaçlayan geniþ açýsýyla harika bir buluþ hatta..ama bir parti adý olarak uygun mu? bir daha gözden geçirdiðimde durum þu...

a) siyasi partiler yasasý "atatürk ilke ve inkilaplarýný" rehber edinmeyi buyuruyor..bu kaðýt üstünde ölü bir madde olabilir belki..fakat bir demokrat böyle bir gerçekliði hazmedilebilir mi? ayrýca herhangi bir iktidar baþsavcýlýktan bu maddenin çalýþtýrýlmasýný isteyemez mi? böyle bir tehdit olasýlýðý bile rahatsýz edici deðil mi?

b) siyasi parti olmanýn gereði olarak genel merkez, il, ilçe örgütlerinin oluþturulmasý delege seçimleri ister istemez guruplaþmalar, çekiþmeler doðurmaz mý?

c) bitmek bilmez resmi yazýþmalar, parti kurulmasý presüdürleri, resmi hiyerarþik yapýnýn oluþmasý, bütün bu iþlemlere harcanan enerji..

bütün bunlar "nuhun gemisi" nin ima ettiði herkesi kucaklayan geniþ açýsýyla ve de yeni bir hayatýn sýfýrdan inþa etme hedefiyle uyum saðlayabilir mi? bence olanaksýz..YDH ne umutlarla ve kalitesi ve de geniþ açýsýyla kurulmuþtu hatýrlarsýnýz.. bayým, bu siyasi partiler yasasýyla parti kurmak demek, deðiþtirmek istediðinin seni deðiþtirmesinin kapýsýný açmak demek deðil mi? ama illa kurulucaksa parti, sivil bir itaasizlikle, kurulabilir diye samimi bir düþüncem var....mevcut siyasi partiler yasasýný yok sayýp, partiyi AB kriterlerine göre kurabilirsiniz mesela.. baþsavcýlýk sesini çýkarmazsa..mevcut yasayý de facto delerek harika bir baþlangýç yaparsýnýz..baþsavcýlýk soruþturma açar da , parti kapatýlmasý gündem gelirse, bir demokrasi mücadelesi sonucu iç ve dýþ kamu oyunun baskýsýyla, bakarsýnýz anayasa mahkemesi: "AB hukuku iç hukuðu baðlar" yolunda karar verir ve hem yasa fiilen ortadan kalkar, hem de daha kuruluþunuzda demokrasimize harika bir armaðanýnýz olur.. ek olarak "nuhun gemisi" bir çatýyý ima emiyor.."nuh'un gemisi" adýný sadece özgürlüðü ve demokrasiyi amaçlayan çatýsýz bir forum hareketine yakýþtýrýyorum.

bütün samimiyetimle ve baþarý dilklerimle,

ali riza kaptan

24.10.2012

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.