Nerede benim yeþil mendillerim, mor sümbüllü baðlarým, al yanaklý bebeklerim!

07 Ocak 2015 00:16 / 2673 kez okundu!

 

 

Maraþ’ýn ilçesi Elbistan kocaman dümdüz bir ovadadýr. Yüz ölçümü 2547 km2 ile oldukça büyüktür. Karasal iklim hüküm sürer. Eskiden çok kar yaðar, çok soðuk olurdu. Elbistan, Nurhak daðlarýnýn uzantýsý Þardaðý’nýn eteklerine kurulmuþtur. Ceyhan nehri Pýnarbaþý mahallesinden doðar, þehrin içinden geçerek yoluna devam eder Adana’ya kadar. Elbistan’dan doðan baþka çaylarda (Hurman, Söðütlü) Ceyhan’ý besler, yolun sonunda Akdeniz’e kavuþurlar. Elbistan ovasý bol suludur. Verimli topraklar, bol su burayý yemyeþil bir cennet yapmýþtý eskiden. Öyle yeþil ki, adeta bir yeþil denizi gibi... Elma bahçeleri, kavaklar, türlü türlü meyve aðaçlarý yapýlarý kucaðýnda saklamýþtý. Evler pek gözükmezdi.

Bahar gelip karlar eriyince bin bir renkli çiçekler donatýrdý daðý taþý. Babamla her baharda Þardaðý’na týrmanmayý çok severdim. Birçok aile týrmanabildiði kadar daða çýkar, oralarda çýkýnýný açar, ovayý seyrederek piknik yapardý. Bütün kýþ, daða týrmanmanýn hayalini kurardým. Daðdan ovayý seyretmek inanýlmaz güzeldi. Babamla sabah erkenden yola koyulur, arada molalar vererek týrmanýþýmýza devam eder, zirveye yakýn bir yerde yürüyüþümüzü tamamlardýk. Ben oldukça zorlanýrdým, on yaþlarýnda falandým. Ama yorulduðumu hiç belli etmezdim. Çünkü o manzara için her þeye katlanmaya razýydým. Çýkýnýmýzý açar, annemin haþladýðý yumurtlar, peynir, yufka ekmeklerle nefis bir yemek yerdik manzaraya karþý. Bakmaya doyamaz, içim içime sýðmazdý. Tarlalar yemyeþil birer mendil gibiydi yan yana sýralanmýþ. Kavaklar, elma bahçeleri yemyeþil bir nehri andýrýr, Ceyhan nehriyle sarmaþ dolaþ uzayýp giderdi. Küçükken kuþlara çok özenir, uçmanýn hayalini kurardým. Ýþte daðda kendimi uçuyor gibi hissederdim. Tertemiz dað havasýyla sarhoþ olurduk babamla. O zamanlar termik santral yapýlmamýþtý daha. Çok verimliydi Elbistan ovasý; bol sulu, verimli tarlalarýnda çok bitki yetiþirdi. Þeker pancarý, ayçiçeði, arpa, buðday, nohut… Hayvancýlýkta oldukça iyiydi. Bu kadar yeþillik olunca otta çok oluyordu haliyle. Daðdan bizim tarlayý görmeye çalýþýrdýk; termik santrale 6 km mesafede, Aðlýca köyündeydi. Ýki tarafýndan da dere geçiyordu, çok verimliydi. Babam sýrayla nohut, buðday, þeker pancarý, ayçiçeði ekerdi. Elbistan büyük bir il gibiydi, oldukça zengin bir þehirdi.

Kaþanlý köyünde de bir baðýmýz vardý. Kaþanlý köyü Mahsuni Þerif’in köyünden 2 km sonra termik santrale 10 km uzaklýktaydý. Çocukluðumda bað bozumunda Elbistan’dan köye gitmek çok güzel olurdu. Sabah koyun, kuzu çanlarýyla uyanmak çok mutlu ederdi beni. Sonra sepetleri kolumuza takar, neþeyle baða giderdik. Baðýmýzý babam dikmiþti, onun için çok deðerliydi. Üzüm toplarken öðlen yemeðinde annem lahanalý bulgur pilavý (kapuska gibi) piþirirdi. O lezzeti hiç unutamadým. Baðda neþeyle koþturur, kirkit kýþ üzümü gibi yöresel çeþitleri bir bir dolaþýr, salkýmlarý neþeyle keserdik. Baðlarda öyle çok üzüm olurdu ki kasalar dolusu üzümler toplamakla bitmezdi. Annem Elbistan’a döndüðümüzde komþularýmýza üzümleri daðýtýr, kalanýyla cevizli sucuk, pestil ve pekmez yapardýk.

Sonra bir gün ben on üç yaþlarýndayken 1977’de termik santral yapýlacaðý söylentisi yayýldý. Çok büyük bir linyit rezervi olduðu söyleniyordu. Herkes þehrimiz geliþecek, iþ olanaklarý artacak diye çok sevindi. Çok iyi maaþla yüzlerce iþçi aldýlar. Ve santral yapýmýna baþlandý. Birçok iþçi yapým aþamasýnda iþ kazasý sonucu yaþamýný kaybetti. Sosyal Bilgiler öðretmenimiz bize dönem ödevi olarak santrali verdi. Arkadaþlarla santralde görevli mühendislerle görüþüp büyük bir keyifle güzel bir ödev yaparak iyi bir not aldýk. Herkes santral yapýmýndan çok memnundu. Her þey güllük gülistanlýktý.

Dev bir canavarýn þehrimize çöreklendiðinden habersiz yaþayýp gidiyorduk. Baþlarda sadece bir ünite çalýþýyordu, belli belirsiz bir duman çýkýyordu termik santralden. Henüz o güzelim ova kirlenmemiþti. Bu kocaman dev canavarla, canavar olduðunu bilmeden, gurur duyarak yaþayýp gidiyorduk.

Sonraki yýllarda ikinci ve üçüncü üniteler eklendi. Kirlilik yavaþ yavaþ belirmeye baþladý. Önce baðlar etkilendi. O caným baðlar bir bir kurudu. Sonra elma bahçeleri ve diðer bahçeler yoðun kirlilikten etkilendi, yok oldu. Benim yemyeþil, güzelim mendillerim canavarýn külleriyle kaplandý. Tarlalarda kimyasal kirliliðe baðlý hastalýklar, verim düþüklüðü had safhaya ulaþtý. Hayvancýlýk çok etkilendi; etler, sütler kimyasal kirlilikten nasibini aldý. Ýnsanlar, bilmeden bu ürünleri tüketiyor halen. Eskiden hiç kaloriferli ev yoktu. Þimdilerde kalorifersiz ev yok gibi. Tabii ki, linyit kömürü yakýlýyor. Hem bu yakýtlar, özellikle termik santral atýklarý Elbistan’ý yoðun duman altýnda hayalet bir þehre dönüþtürüyor. Üst solunum yollarý kanserleri hat safhada. Ýki dayým, üç amcam ve niceleri hep kanserden öldüler. Artýk bebekler bile kanserli doðuyor. Anormal doðumlar çok artmýþ durumda. Özellikle termik santralin bulunduðu beldede, Çoluhan’da çocuklarda kanser illeti çok yaygýn. Tabii ki bu konularla ilgili hiçbir istatistik kamuoyuyla paylaþýlmýyor.

Ama þehir çok büyüdü, pek çok bina yapýldý diye övünüyoruz. Biz millet olarak büyümeye ve güzel binalara çok önem veriyoruz. Binalarý aval aval seyretmek bizim için çok büyük bir keyif. Elbistan’da gericilik hortladýðý için halk bu gidiþi kader sayýyor, hiçbir tepki yok. Kimse bu gidiþe dur demiyor. Hastaneler kanserli hastalarla dolup taþýyor. Ha bire yeni hastaneler yapýlýyor.

Sonunda termik santral uðruna o yemyeþil kocaman bin bir gözeli güzelim þehir yok oldu. Yerine adeta hayalet bir þehir oluþtu. Elbistan’a gittiðimde yemek yerken havayý solurken korkuyorum. Sessizce derinden zehirleniyorum izlenimi oluyor bende. Evet, Elbistan ve Afþin’de ve civarýnda yaþayan herkes sessizce, derinden yavaþ yavaþ zehirlendi. Hala daha da artarak zehirleniyorlar. Oradaki doða bir daha iyileþemeyecek þekilde yok oldu. Eski halini anýmsadýkça gözlerim doluyor. Kömürle çalýþan termik santrallerin birer ölüm makinesi olduðu kocaman bir gerçektir. Ýnanmayanlar gidip Elbistan’ý, Afþin’i görsünler.

Ýzmir Aliaða’ya termik santraller yapýlmak isteniyor. Zaten bir tanesi çalýþýyor, diðer iþletmelerle birlikte Ýzmir’i çok kirletiyor. Bu santrallerle Güzel Ýzmir’e kýymak istiyorlar. Doða dostlarýnýn yoðun çalýþmalarý sayesinde birisinin yapýlmasý engellendi þimdilik. Eðer bu santral kapatýlmaz, yenileri yapýlýrsa Ýzmir doðasý Elbistan gibi yok olacak! Kocaman kent kirlilikten boðulacak. Ýnsanlar zaten tarým ilacý kalýntýlarýyla her gün zehirleniyorlar. Birde üzerine termik santral kirliliði ile katlanacak bu kimyasal kirlilik. Dev canavar burayý da esir alacak, yok edecek. Bu felaketi düþünmek bile istemiyorum. Gözümün önünde hep Elbistan’ýn bu günkü hali canlanýyor.

Ýzmir’den ve baþka kentlerden ilgili bilim insanlarý mutlaka Elbistan’a gitmeli, araþtýrma, inceleme yapmalý, bunu kamuoyuyla paylaþmalýdýr. Baþka Elbistanlar olmamasý için mutlaka buna dur demeliyiz.

Bu kadar çok yenilenebilir enerji kaynaklarý varken termik santrallere hiç ihtiyaç yok! Ayrýca AVM’ler kurutma makineleri vs gibi birçok alanda enerji tasarrufu yapýlabilir.

Baþka mor sümbüllü baðlar, yeþil mendiller yok olmasýn diye termik santrallere hayýr diyerek haykýrmalý, buna hep beraber dur demeliyiz. Ýzmir’e yeni termik santral yapýlmasýna asla izin vermemeliyiz! Halen çalýþan santralin kapatýlmasý için bir þeyler yapmalýyýz. Doðaya olan saygýmýz ve sevgimiz gereði bunu yapmalýyýz. Dünyamýz geri dönülmemek üzere yeterince kirlendi zaten. Pek çok insan, sessizce, farkýna varmadan kimyasal kirlilikten dolayý yaþamýný kaybetti, kaybediyor her gün. Daha fazlasýný önleyebiliriz. Ben bu kadar güçsüz olduðumuzu sanmýyorum.

Sevgili doðaya sevgiler, saygýlar.

 

Göknur YAZICI

07.01.2015

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
13 Ocak 2015 01:08

ERTUÐRUL BARKA

Sevgili Göknur; yaþamýn kendisini anlatmýþsýn. Yaþam alanlarýmýz tam da senin yazdýðýn durumdadýr. enerji yatýrýmlarý herbir yerimizi cehenneme çevirmektedir. Tam zamanýnda ve çok güzel bir yazý. Umarým ve dilerim ki, devamý da gelsin.
07 Ocak 2015 01:04

Merih Yücel

Sevgili Göknur, yazýný okurken, Elbistanlý olan bir okul arkadaþýmý düþündüm. Ondan hiç haber alamadýk. Acaba o da zehirlenip, öldü mü? Diye düþündüm bir an. O yedi adet termik santral ,Aliaða ve Foça'ya kurulduðunda, ölüm bulutlarý, hem o yöreye, hemde poyrazla Ýzmir'e taþýnýp, bütün bölgeyi zehirleyecek. Yapacaðýmýz çok þey var, henüz vakit geçmeden. Önce bilgilenip, olayý yaþayanlardan dinleyip, yaþamý korumalý ve savunmalýyýz. Kaleminize saðlýk. Ne güzel yazmýþsýnýz.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.