OMARA GONZALES’Ý BEN KEÞFETTÝM

24 Haziran 2011 01:44 / 2727 kez okundu!

 


Kübalý müzisyenlere…

Dünyanýn öbür ucundayken tüm paranýzý kaybetseniz ne yapar, ne duyumsarsýnýz?
Ben çok mutlu oldum ve iyi ki paramý kaybetmiþim diyerek te çok büyük bir sevinç duydum.
On dört saatlik uçuþ sonrasý varabildiðim Küba gezimde beþ parasýz kalývermiþtim. Önümde daha sekiz on günüm vardý. Sorun varsa çözümü de vardýr diye düþündüm. Öyle ya her þey zýttýyla vardý.

Kaldýðým evin ücretini baþtan ödemiþtim. Artýk bir sabah kahvaltýsýyla geçirecektim günlerimi; açlýktan ölmeyecektim yani. Guantanamo’ya da gitmiþtim, sokaklarda dolaþmak da parayla deðildi...

Paralarýmý kaybettiðimi anladýktan sonra erkenden kaldýðým eve döndüm ve vurdum kafayý bir güzel uyudum. Sabahýmý çok güzel bir kahvaltýyla süsledi sinyora Victoria. Günün tek öðünü de buydu zaten. Sonrasýnda odama çekildim. Ýçimden gezmek gelmiyordu. Yatýp uzanýyor akþamüstüne kadar oyalanýyorum odamda. Hiç dýþarýya çýkmýyorum. Eþyalarýmýn bakýmýný yapýyorum, yýkanacaklarý yýkýyorum. Sinyora Victoria merak etmiþ ben odamdan hiç çýkmayýnca. Kapýmý çalýyor, “Hasta mýsýn yoldaþ?” diye soruyor, “hiç dýþarý çýkmadýn bugün de…” Yok yok iyiyim. Paramý kaybettim de, parasýzlýktan… “Anladým. Yemek de yemedin bütün gün.” diyerek derhal yemek hazýrlamak için mutfaða yöneliyor. Çok kýsa bir süre sonra tam donanýmlý masada buluyorum kendimi. Sitem ediyor sinyora Victoria; “ Böyle yoldaþlýk olmazmýþ, artýk müþterileri deðil konuklarýymýþým. Her gereksinimimi onlara söylemeliymiþim…” Duygulanýyorum. Ne diyeceðimi bilemiyorum. Yoldaþ diyorum, sofra çok güzel ve çeþit eskisinden fazlalaþmýþ. Ama biliyorsun artýk param yok. Sinyora Victoria sitemli gülüyor, “Senin paranla o kadardý. Bu ise bizim konuðumuza ikramýmýzdýr.” Dünyanýn öbür ucunda, Küba’da beni sahiplenen, sorumluluðumu yüklenen yoldaþlarým var. Gözlerim doluyor, belli etmiyorum. Sýký bir kahve ikramýndan sonra odama çekiliyorum. Sinyora Victoria kafamda; yetmiþ üç yaþýndaki bu avukat eski bir gerilla; kocasý da seksen üç yaþýnda. O da avukat ve hep mutlu, güler yüzlü bir yoldaþ. Fidel’in ve Ché’nin çok yakýn arkadaþýymýþ. 1961'den 1991'e kadar Fidel ile ayný evde yan yana odalarda yaþamýþlar. Giron (Domuzlar Koyu) kahramaný bu direþken adam Küba devriminin canlý tanýðý. Ché’yi, Kongo’yu, Bolivya’yý anlatýyor. Destek ve yardýmlarýyla komüncü ahlâkýn ne olduðunu öðretiyorlar bana. Yalnýz onlar mý? Eve geldiðinde durumumu anlattýklarý oðullarý Omara da ziyarete ediyor beni elinde kontrbasýyla. Çek malý bu kontrbasla çalýyor önce. Ben yataktayým; uzanmýþ vaziyette. Kameramla yattýðým yerden görüntüsünü çekiyorum. Hani gönlü olsun, yani ben de O’na ilgisiz kalmayayým. Omara resmen kendinden geçiyor çalarken. Adam uçuyor; sanki kontrbasýný çalmýyor da bir kadýnla seviþiyor. Bir nevi orgazma eriyor kontrbasýyla ve kan ter içinde. Neyse bitti çalmasý sonunda. Fakat bir iki dakika içinde bir baþka kontrbasla geldi odama yine. Bu da kontrbaslarýndan Alman malý olanýymýþ. Bu sefer de bununla uçuyor. Ben þaþkýn þaþkýn dinliyorum yattýðým yerden. On parmaðý birbirine girmiþ çalýyor. Bir de Rus yapýmý olaný varmýþ kontrbaslarýndan, onunla çaldýklarýný da dinliyorum çaresiz. Saatlerdir kan ter içinde ve büyük bir huþu ile çalýyor; beni teselli edecek. Hani sonunda hoþuma da gitmedi deðil. Sonunda özel resitali bitiriyor. Teþekkür ediyorum ve Omara sen çok güzel çalýyorsun, týpký bir profesyonel gibisin diyorum, çalýþýrsan daha iyi olabilrsin. Omara’nýn yanýtý ben þoka sokuyor: “Ben Ýbrahim Ferrer ile çaldým, Bueno Vista Social Club’ün ve Roberta Fonseca’nýn kontrbasçýsýyým. Evet haklýsýn daha çalýþmalýyým.”

Bu sýrada Amerikalý cazcý arkadaþlarý da geliyor. Salondayýz artýk. Omara’nýn karýsý Ýda söylüyor onlar da çalýyorlar. Ben romumu içiyorum. Bu sefer hep beraber uçuþtayýz. Dergiler dergiler, DVD’ler DVD’ler saatlerce konuþuyoruz tabii Havana Club rom eþliðinde; Berlin, Londra, Paris konserleri. Salonlar hýnca hýnç. Biletler haftalar öncesi bitiyormuþ. Ýstanbul konserlerini pek keyifle ballandýra ballandýra anlattý.

Omara, dedim, ben sende bir kabiliyet olduðunu sezdim ama deðil mi? Gülüþüyoruz…


Ertuðrul BARKA

23.06.2011



Son Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2011 13:39

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
03 Temmuz 2011 14:10

dirger

Sayýn Hocam,

demek siz de Victorya'nýn evinde kaldýnýz. Orjinal bir aileydi. Bizler Havana'yý keþfe daldýðýmýzdan fazla vakit geçiremedik ama evin yaþlý erkeðini her seferinde Fidel'in kitaplarýný okur görünce sordum; "usted comandante?", eh iþte gibisinden elini salladý. Yazýný okuyunca daha fazla vakit geçiremediðime üzüldüm...

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.