Derin CHP’ye devam mý, Yeni CHP’mi?

28 Ocak 2013 20:51 / 2741 kez okundu!

 


CHP’de bir yanýyla Ýmralý görüþmeleriyle baþlayan açýlým süreci desteklenirken, bir de bakýyorsunuz Birgül Ayman Güler isimli Ýzmir milletvekili çýkýp sürece tepki olarak “ Türk Ulusuyla, Kürt Milleti eþit olamaz” diyecek noktada duruþ sergileyip, “ …. bundan sonra biz de savunma noktasýndayýz” diye tavýr koyabiliyor.

CHP’nin geldiði noktanýn önemli bir yol ayrýmý olduðunu düþünüyorum.

Bu noktada, Birgül Ayman Güler’in ifade ettiði görüþ, zannedildiði ve iddia edildiði gibi "yeni olan, Ýmralý sürecine tepkisel olan, yeni bir tavýr alýþ mý?" sorusunun yanýtýný araþtýrmak ve üzerinde düþünmek lazým.

Yýl 1930, zamanýn önemli örgütlerinden Türk Ocaklarý'nýn büyük Reisi, CHP Milletvekili, iki kez Maarif Vekili (Milli Eðitim Bakaný) ve o dönemin ünlü hatiplerinden olan Hamdullah Suphi Tanrýver þöyle der: "Faþizm bir vatan ideali etrafýnda iktisadi refahý, siyasi ve içtimai ahengi tesis etmeyi düþünür. ….. Büyük Vatanperverin [Mussolini] doðru yolu gösteren emri altýnda, arzýn medeniyet membalarýndan biri olan güzel memleketlerini siyanet edebilmelerini, hürmet ve takdir ile görmüþüzdür. Biz faþist milliyetperverliðin dünkü galeyanýnda, hem mazimizi hem istikbalimizi görürüz." (Türk Yurdu Mayýs 1930, aktaran Mete Tuncay, Tek Parti, s:297)

Cumhuriyet Halk Partisi mebusu, CHP idare kurulu üyesi, Feridun Fikri Düþünsel, zamanýn Yeni Gün Gazetesinde: "Bütün Avrupa, faþizmin cihana getirdiði emniyet ve neþe ile ona doðru atýlýrken, …… Faþizm korkulacak bir þey addolunamaz. Bilakis bizim gibi inkýlap yap­mýþ ve onu yaþatmaya azmetmiþ milletler için faþizmden çýka­rýlacak düsturlar vardýr. Baþlýcasý vatanýn ihtiyaçlarýný hiçbir vakit þekli mülahazalara, indî nazariyelere feda etmemektir." diye yazar. (Aktaran: Ahmet Demirel-Birinci Mecliste ikinci Grub-S:529-530)

Kemalizmin ve CHP'nin önemli teorisyenlerinden birisi olan Tekin Alp (Moiz Kohen)'e göre: "Filhakika klasik demokrasinin artýk modasý geçtiði inkâr edilemez. En kültürlü milletler arasýnda bir çoklarý klasik demokrasiyi silkip atmýþlar ve mutlakiyet, diktatörlük ilh. gibi þekiller kabul etmiþlerdir. Demokratik devlet telakkisine sadýk kalan milletler arasýnda, bundan memnun bulunanlar nadirdir. Demokrasi, bazen oligarþi, bazen avamferiblik [popülizm] halinde tereddiye uðramakta [yozlaþmakta], ve o zaman, devlet, artýk ne milletin hakiki mümessilleri tarafýndan, ne de milletin hakiki menfaatlerine uygun olarak idare edilmektedir. [.......] Yüz binlerce kahraman, Ýnönü'de, Sakarya'da, Dumlupýnar'da, kanýný, akýbet bu neticeye varmak için dökmemiþtir. Bunca fedakârlýklar bahasýna yaptýðýmýz inkýlabý, medeni milletlerin büyük bir kýsmýnda iflas etmiþ olan [......] bir devlet þeklinde karar kýlmak için yapmadýk." (Tekin Alp-Kemalizm s:206-207)

1930’lu yýllarda faþizme nasýl bakýldýðý, o yýllarý inceleyen herkesin rahatlýkla göreceði yüzlerce somut örnekten sadece üç tanesini sizlerle paylaþýrken, o dönemde Kemalistlerin Türklük kavramýna ve ötekilere nasýl baktýðýný da hatýrlamak lazým.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Adalet bakaný olan, 1924-1930 yýllarý arasýnda Adalet bakanlýðý yapan, Ulusalcý-Kemalist çizgideki Ýstanbul Barosu yönetimince adýna ödül konan, Atatürk’ün en iyi adamlarýndan birisi olan Mahmut Esat Bozkurt þunlarý söyler:

"... saf Türk olmayan hiç kimsenin bu ülkede hiçbir hakký yoktur; onlar sadece ve sadece hizmetçi ve köle olma hakkýna sahiptirler. Bu gerçeði dost, düþman, herkes, daðlar bile bilmek zorundadýr. ..." (19 Eylül 1930 Milliyet gazetesinden)

"... Benim fikrim, kanaatim þudur ki, bu memleketin kendisi Türk'tür. Öztürk olmayanlarýn Türk vatanýnda bir hakký vardýr, o da hizmetçi olmaktýr. Köle olmaktýr ...." (21 Eylül 1930 tarihli Posta gazetesinden)

"...Türk'ün en kötüsü, Türk olmayanýn en iyisinden iyidir ...." (Cihan Yamakoðlu, M.Esat Bozkurt sayfa 49, Kültür ve Turizm Bakanlýðý yayýnlarý, 1987)

1920’li – 1930’lu yýllarda, dünyada yükselen ýrkçýlýk furyasýna parelel olarak, dönemin Baþbakaný ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci adamý Ýsmet Ýnönü bakýn ne diyor: "... Sadece Türk milleti bu ülkede etnik ya da ýrki bir takým haklar isteyebilir. Baþka hiçbir kiþinin buna hakký yoktur. ..." (Milliyet Gazetesi, 31 Aðustos 1930)

Kemalistlerin pravdasý olan Cumhuriyert gazetesi bakýn 1930’da neler yazýyor Kürt’ler hakkýnda:

"Bunlar - tarihin þehadeti ile sabittir ki Amerika'nýn kýrmýzý derililerinden fazla kabiliyetli olduklarý halde ziyadesiyle hunhar ve gaddardýrlar. Dessas ve bediî hislerden, medeni temayüllerden tamamiyle mahrumdurlar. Bunlar asýrlardan beri ýrkýmýzýn baþýna bela kesilmiþtirler.

"Bunlar (Kürtler) ayrýkotu gibi sardýklarý toprakta intisar eder fakat bastiklari yere zarar verir mahluklardýr. Birçok yerlere hastalýk sirayet eder gibi sonradan yerleþmiþ ve asli ahalisini aþiret teþkilatýndaki kuvvet sayesinde
körletmiþlerdir."

"Bu Kürtler zahireyi deðirmende ögütmeyi bilmezler. Bunlarda istiklal ve hürriyet hisleri temelinden mefkut ve ruhlari izzet-i nefisten mütecerrittir. …... Bu Kürt kitlesindeki karanlýk ruhu, kaba hissiyatý, hunhar temayülatý kýrmak mümkün olmadýðýna kaniim. Bunu uzun bir tekamülden beklemek bunlarýn zaman zaman böyle isyanlar çýkararak yahut memlekette asayiþi bozarak veyahut hýrsýzlýk ederek hükümetin daima meþgul olmasýna halkýn mütemadiyen mutarriz olmasýna sebep olur." (Cumhuriyet, 18-19-20 Agustos 1930, sayfa: 3)

"Bunlarýn alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle iþleyen his ve dimaðlarýnýn tezahürleri, ne kadar kaba hatta apdalca düþündüklerini gösteriyor. Çið eti biraz bulgurla karýþtýrýp öylece yiyen bu adamlarýn Afrika vahþilerinden ve Yamyamlardan hiç farký yoktur."

"Aðrý Daðý tepelerinde kovuklara iltica eden 1500 kadar saki kalmýþtýr. Tayyarelerimiz sakiler üzerine çok þiddetli bombardýman ediyorlar. Aðrý daðý daimi olarak infilak ve ateþ içinde inlemektedir. Türk'ün demir kartallarý asilerin hesabýný temizlemektedir. Eþkiyaya iltica eden köyler tamamen yakýlmaktadýr. Zilan harekatýnda imha edilenlerin sayýsý 15.000 kadardýr. Zilan Deresi aðzýna kadar ceset dolmuþtur. Bu hafta içinde Aðrý Daðý tenkil harekatýna baþlanacakýir. Kumandan Salih Paþa bizzat Aðrý'da tarama harekatýna bþlayacaktýr. Bundan kurtulma imkaný tasavvur edilemez." ("Aðrý Daðý Harekatý Bu Hafta Baþlýyor", Cumhuriyet, 16 Temmuz 1930)

Kemalistlerin her fýrsatta övgüyle andýklarý, Kemalizm’in önderlerinden ve ideologlarýndan olan Mahmut Esat Bozkurt’un Türk’lük kavramýna nasýl bir anlam yüklediðini görmeye devam edelim:

".... Türk ve Türkçülük her þeyden üstündür. Ýnsanlýðý çok severim. Lakin Türkçülüðü daha çok. Ýnsanlýðý duyarým. Lakin Türklüðü daha çok fazla. Türk herþeyden üstündür. Her þey Türk içindir. Bana denmesin ki, Türk olmayaný düþünmez misin? Düþünürüm. Ama Türk'ü, daha çok, daha pek çok... Önce Türk, sonra insanlýk, sonra baþkalarý. ....." (Yeni Sabah Gazetesi, 23 Birincikanun (Aralýk ayý) 1943)

Mahmut Esat Bozkurt, Hitler'e ve Musolini'ye övgüler dizdiði "Atatürk Ýhtilali" adlý kitabýnda, Hitler gibi ari ýrkýný yücelterek, Yahudileri aþaðýlamaktan da geri kalmaz:

".... Ariler medeniyet kurucularýdýr. Ýdealistlik, o kuvvettir ki, Arilerin üstünlüðünü gösterir. Yahudi Ariliðin en belirli bir zýddýdýr. Yahudiler göçebe deðil asalaktýr...." (Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk Ýhtilali, sayfa 65, Altýn Kitaplar 1967)

Düþünsel temel bu olunca, 1934 Trakya katliamý, azýnlýklara uygulanan ýrkçý 20 kura Nafýa askerliði uygulamasý, 1942 yýlýndaki ýrkçý Varlýk Vergisi, 1938 Dersim Katliamý, gibi uygulamalarýn da olmamasý imkansýzdý.

1930'lu yýllarda, yaz yaz bitmez, tükenmeyecek kadar çoktur, Kemalistlerin ýrkçý düþünceleri ve uygulamalarý.

Bu damar ve bu geçmiþ görüldüðünde, hatýrlandýðýnda, Birgül Ayman Güler’in ifade ettiði görüþ, zannedildiði ve iddia edildiði gibi yeni olan bir görüþ deðildir. Eski bir görüþün devamýndan baþka bir þey deðildir. Kökleri CHP’nin çok derinlerinde olan eski bir görüþtür. Derin CHP’nin görüþüdür de diyebiliriz.

Bu anlamýyla CHP’nin geldiði yol ayrýmý “Eski-Derin CHP” ile “Yeni CHP” arasýnda bir yol ayrýmý olacaktýr. Bu hem CHP’nin, hem Kýlýçdaroðlu’nun olduðu kadar, Türkiye’nin de geleceðini etkileyecek önemli bir yol ayrýmýdýr diye düþünüyorum.

Sevgiyle kalýn.


Ergün EÞSÝZOÐLU

28.01.2013

Son Güncelleme Tarihi: 30 Ocak 2013 11:10

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.