'Hayır'cı 'sol'cuların saklamaya çalıştığı

26 Eylül 2010 13:29 / 1932 kez okundu!

 


'Hayır' oyu veren yüzde 42’ye solcu diye sahiplenen bazı 'hayırcı solcular' hayır oylarının sınıfsal karakteri içindeki belirleyici iki faktörünü gözlerden saklıyorlar. Bunlardan birincisi yüzde 42’nin yaklaşık yüzde 30’unun MHP ve DP oyları olması. Nasıl bir alavere, dalavere kafasıdır bu ki, MHP’lileri ve de DP’lileri solda gösterir. Anlaşılması zor.

Bu oylar açık bir biçimde savaştan yana oy verdiler. Kürt düşmanlığına oy verdiler.

Hayır oylarının ikinci bir özelliği ise; İstanbul’da Beşiktaş, Şişli, Bakırköy ve Kadıköy’de, İzmir’de Karşıyaka’da, Ankara’da ise; Çankaya’da en yüksek olması. Bu ilçelerden yaklaşık 1 milyon hayır oyu çıkmış durumda. Bu ilçelerde hayır oyları yüzde 70 ila 80 arasında. Bu ilçelerin hayır oyları, zengin mahallelere gittikçe artıyor. Diğer illerde de hayır oylarının geldiği mahallelere bakınca benzer bir manzara görüyorsunuz.

Hayırcı bir solcu, 'ama' diyor; siz evet oyu veren orta Anadolu kentlerinde yaşayamazsınız. Oraları içki içmez, vs. Bu tespiti yapan hayırcının örgütü geçen sene Kadıköy’de Moda’da bir belediye'ye ait bir yerin içki satmaması üzerine gösteriler yapmıştı.

Doğrusu iyi çalışmışlar, Kadıköy’de hayır oyları yüzde 75’e yaklaşıyor, en yoğun hayır oyu çıkan mahallelerden birisi ise bu 'içki kampanyasının' sürdüğü, çok sayıda emekli generalin oturduğu Moda’dan geliyor.

Birçok başka işçi yatağının yanı sıra Kocaeli’ne bakmak da öğretici. Esas olarak bir işçi bölgesi olan Kocaeli’nde sanayi işçilerinin daha yoğun olduğu her yerde 'evet oyları' Türkiye evet ortalamasının çok üstünde.

Türkiye’nin en zengin ilçelerinde yaşayan emekçiler yok mudur? Elbette vardır. Bu ilçelerde yüzde 25-30 arası 'evet oyu' çıktı. Peki işçiler arasında hayır oyu veren yok mu? Elbette vardır ama gözlemler, işçi sınıfının büyük çoğunluğu ile 'evet oyu' verdiği şeklindedir.

HAYIR'CI SOL, REFERANDUM SONUÇLARININ SINIFSAL KARAKTERİNİ SAKLIYOR

Hayır çağrısı yapan 'solcular' referandum oylarının sınıfsal karakterini saklıyorlar. Çünkü biliyorlar ki işçi ve emekçilerin çoğunluğu evet dedi. Ama onlar 'Yetmez ama Evet’e karşı bütün kampanyalarını

“ama bu anayasada işçi sınıfı için hiçbir şey yok” diye sürdürdüler. Kampanya boyunca kendilerini işçici olarak göstermeye çalıştılar. İşçi ve emekçilerin ne düşündüğünden, oy eğilimlerini nelerin belirlediğinden tamamen habersizdiler.

Referandum’da Nişantaşı’ndan, Levent’ten, Ulus’tan, Ataşehir’den, Lara plajından, Çeşme’den, Kuşadası’ndan ve İzmir’in sayfiyelerinden, Çankaya’dan gelen “solcu” oylarla nasıl devrim yapacaklarını tartışıp, bir yandan rakılarını yudumlarlar, bir yandan da 'pis, cahil', 'koyun gibi', 'bidon kafalı', 'göbeğini kaşıyan adam' olan halka küfrederler. Yolları açık olsun!

'Hayırcı solcular' bir küçük hile daha yapıyorlar.

Alman Nazilerinin de işçi oylarıyla iktidara geldiğini anlatıyorlar. Gerçeklerin bundan daha fazla saptırılması mümkün değil. Genel olarak Nazileri aklamaya çalışan anti komünist bir eğilim Nazilerin işçi sınıfının oyunu aldığını anlatır. Türkiye’de ise bu görev 'hayırcı solculara' düştü.

NAZİLER GELİRKEN, ALMANYA'DA NE OLMUŞTU?

Nazilerin tek başına iktidara geldiği güne kadar Alman işçi sınıfı bütün gücüyle sosyal demokratların ve komünistlerin yanındaydı. Nazileri iktidara taşıyan işçi sınıfının bu iki büyük gücünü yan yana getirmeyen Stalinist KPD’nin tutumu oldu. Alman işçi sınıfı, öncü kesimleri ile Nazilerin iktidarına da elinden geldiğince direndi. İtalya’da Alman işgaline karşı grevler yaptı. Peki Nazilere oy veren işçi yok muydu?Elbette vardı ama, Nazilerin işçi sınıfının oyunu aldığını söylemek sadece Nazileri himaye etmeye çalışan işçi sınıfı düşmanlarının işi oldu.

'Hayırcı solcular', Nazilerin de işçi oyları ile iktidara geldiği yalanının arkasından 'evet oylarının' sağcılığını kanıtlamaya çalışıyorlar. Tabii bir de AKP’nin sivil dikta kurduğunu anlatıyorlar. Askeri gücü olmayan, orduyu arkasına almamış bir dikta!

Her politik ve ideolojik ayrışmada mutlaka sınıf temeli de vardır. Referandum bu sınıf temelini çok çıplak bir biçimde gösterdi.

Devrimci sosyalistler, işçi sınıfının örgütlenmesinin, ancak AKP’yi demokrat sanarak oy veren emekçi yığınların geri kazanılması ile mümkün olduğunu biliyor. Hayır oyu verenler arasında da elbette işçiler ve emekçiler var. Onların arasında ise; Kemalizm'e, ulusalcılığa karşı mücadele önem kazanıyor...


Doğan Tarkan

26.09.2010


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.