Susuyorum

05 Ocak 2009 00:01 / 1383 kez okundu!

 

Sana rengarenk boyalı kalemler versem çocuk,
ateş ve ölümler arasında
yaşamanın resmini yapsan bize.
bir kelebek konsa çiçeklerine,
kelebek diye,
misket bombalarının resmini mi çizersin bize.

Kış bembeyaz gelinliğini giydirdi doğaya,
çıplak düşlerimi nasıl saklarım kar altında

umutlarımı ışığa yüklemek,
yarına inanmak bir daha,

ateş ve şarabın buğusuna saklanmak yalnızca,
yalnızca seni düşünmek çocuk,
büyümeni beklemek,
büyümeni beklemek ne zor geliyor bilsen,
acılarla yoğrulmuş gözyaşlarımızda...

sana,
çiçekler göndermek vardı çocuk,
oyuncak düşler,
renkli kağıtlara sarılmış şekerler...

susuyoruz işte hep beraber,
seni öldürmenin,
kanlar içinde kızıl giysilerle,
aç,
susuz,
ilaçsız,
ölüme yazmanın ,
nasıl bir nedeni olabilir,

susuyoruz hep beraber...
avazımız çıktığı kadar bağırarak
susuyoruz...

yaşıyor olmak utandırır mi bizi bilmem?
zaten ne yazar be çocuk utansak da ne yazar.

Sana rengarenk boyalı kalemler versem çocuk,
ateş ve ölümler arasında
yaşamanın resmini yapsan bize.
bir kelebek konsa çiçeklerine,
kelebek diye,
misket bombalarının resmini mi çizersin bize.
sen hiç kelebek görmedin mi çocuk,
hiç şeker yemedin mi?

beni duymuyor musun çocuk.

oysa nasıl da avaz avaz bağırıyorum.

susuyorum... 

05.01.2009, Almanya

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.