KORONA GÜNLÜÐÜ-2

01 Mayýs 2020 22:07 / 617 kez okundu!

 

 

Son günlerde alýnan sýký önlemlerle umut veren kimi açýklamalar yapýlsa da bu virüs öyle sanýyorum yýllarca gündemimizde olacak.

Nasýl grip ve türevleri yaþamýmýzýn bir parçasý haline geldi ve davranýþlarýmýzý deðiþtirmemizi gerektiren bir tehlike olmaktan çýktýysa Covid-19 ve mutasyona uðrayacak türleri de gün gelecek grip gibi rutin hastalýk haline gelecek.

Bu tespit iþin saðlýk yönüyle ilgili bir durum, kuþkusuz.

 

****

 

KORONA GÜNLÜÐÜ-2

 

Son günlerde alýnan sýký önlemlerle umut veren kimi açýklamalar yapýlsa da bu virüs öyle sanýyorum yýllarca gündemimizde olacak.

Nasýl grip ve türevleri yaþamýmýzýn bir parçasý haline geldi ve davranýþlarýmýzý deðiþtirmemizi gerektiren bir tehlike olmaktan çýktýysa Covid-19 ve mutasyona uðrayacak türleri de gün gelecek grip gibi rutin hastalýk haline gelecek.

Bu tespit iþin saðlýk yönüyle ilgili bir durum, kuþkusuz.

Ancak bilime ve bilimsel geliþmeye inanan toplumlarda özellikle de týptaki müthiþ geliþim her tür salgýný yenecek güçtedir.

Yeter ki bizler, bilimsel verilerin dýþýna çýkmadan, gerekli olan önlem ve davranýþ deðiþikliklerine uymayý baþaralým.

Asýl önemlisi bu hastalýk, daha doðrusu salgýn, bizi yeniden unuttuðumuz deðerleri hatýrlamamýza neden oldu.

Yani iþin sosyal boyutu bence saðlýk ve ekonomik boyutundan çok daha önemlidir.

Korona’yla birlikte özellikle de bizim gibi geleneklerine baðlý toplumlarda komþuluk iliþkileri, vefa duygusu, saygý ve dayanýþma gibi kavramlar yeniden gündeme geldi.

Neredeyse unuttuðumuz, mahalle kültürü, komþu hatýrý, yardýmlaþma gibi duygular yeniden ön plana çýktý.

Neredeyse þehir efsanesi olarak düþündüðümüz mahalle bakkalýndan borç sildirme, ihtiyacý olana kimliðini açýklamadan yapýlan yardýmlar her geçen gün artýyor.

Öyle sanýyorum süreç içerisinde çok daha farklý, yaratýcý dayanýþma biçimlerini de hep birlikte yaþayacaðýz.

Halkýn bu ayrýmsýz yardýmlaþma ve dayanýþma çabalarýna karþýn, iktidarýn muhalif belediyelere yönelik yardým faaliyetlerini engelleyicini tavrýný anlamak gerçekten çok zor.

Adana Büyükþehir Belediyesinin iyi niyetle kýsa sürede hazýrladýðý sahra hastanesini küçümseyen, itibarsýzlaþtýran açýklamalar içinde yaþadýðýmýz günlerin ruhuna hiç de uymadý.

Ayný keza, belediyelerin ekmek daðýtmasýný yasaklamak, kimi illerdeki aþevlerini kapatmak, yardým kampanyalarýna engel olmak doðrusu hiç yakýþýk almadý.

Bu yapýlanlarý muhalefetin þovu gibi sunmak, hiç de inandýrýcý olmadýðý gibi, Cumhur Ýttifaký içinde de tartýþma ve eleþtirilere konu oldu.

Yerel yönetimleri daha da güçlendireceðiz iddiasýyla yola çýkan iktidarýn, belediyelerin halka yardým ve hizmet çabalarýný siyaset aracý yapmasý, giderek vatandaþýn devlete olan güven ve saygýsýný da yitirmesine neden olabilir.

Ýyilik paylaþtýkça, ortaklaþtýkça bir anlam kazanýr ve amacýna ulaþýr.

“Ýyilik de yapýlacaksa, ben yaparým” türünden üstenci ve zorlayýcý bir anlayýþ günümüz yönetim biçimlerine ve politikalarýna hepten ters bir uygulamadýr.

Cumhurbaþkanýnýn kendisi demedi mi; “artýk hiçbir þey eskisi gibi olmayacak” diye.

O zaman bu eski, klasik siyaset tarzýnda ýsrar niye?

Bakýn doðru þeyler yapýldýðýnda ayrýmsýz tüm toplum takdir etmesini de biliyor.

Saðlýk Bakanýnýn, her ne kadar kimi zaman itibar edilmese de yaptýðý hizmetlere çoðunluk olumlu yaklaþýyor ve destek veriyor.

Kimi zaman kararlarý dikkate alýnmasa da Bilim Kurulu üyelerine yönelik tek bir olumsuz açýklama, eleþtiri duymadýk.

Bizim halkýmýz saðduyuludur, vefalýdýr. Yapýlan iyiliði de iyi iþleri de unutmaz.

Öte yandan, kötülüðü de, yapýlan kötü uygulamalarý da gün gelir önünüze koyar.

Hesap sormasýný da bilir.

En büyük eksiðimiz, örgütlenme bilincinin yeterince yerleþmemiþ olmasýydý.

Bu salgýn günleri ve zorunlu dayanýþma ihtiyacý, yeniden örgütlü mücadelenin gerekliliði ve yararlarýný bize bir kez daha gösterdi.

Tüm siyasi önyargýlardan baðýmsýz, barýþ içinde bir arada yaþayabilmenin ortam ve koþullarýný yaratmanýn örgütlü toplumdan geçtiðini artýk hepimiz anlamaya baþladýk.

Sosyal izolasyon günleri bizleri daha çok düþünmeye, daha çok okumaya ve kendimiz baþta olmak üzere kiþileri ve olaylarý sorgulamaya alýþtýrdý.

Yitirdiðimiz onca insana, yaþadýðýmýz bunca sýkýntýlara karþýn bu büyük felaket bize çok þey öðretti. Bireysel huzur ve mutluðun yerine toplumsal barýþýn önemli olduðunu, istersek bunu baþarabileceðimizi bir kez daha gösterdi.

Toplum vicdanýný yok sayarak çýkarýlan infaz yasasýnýn yarattýðý endiþe ve hala inatla içerde tutulan gazeteci, yazar ve siyasetçilerin durumu sürdürülebilir bir uygulama deðildir.

Eðer, yenidünya düzeninde “hiçbir þey eskisi gibi olmayacaksa” bu hukuk sistemi ve adalet anlayýþýnýn da bu þekilde devam etmesi düþünülemez.

Saðlýklý günler dileðiyle, Evde kalýn….

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

22.04.2020, Bodrum

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.