Vatandaş başının çaresine bakarsa...

15 Ağustos 2024 08:07 / 179 kez okundu!

 

 

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sahipsiz sokak köpekleri probleminin yakın dönem kökleri 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na kadar gidiyor. Kanun çıktığında bu kadar çok sokak köpeği yoktu. Kanunun arkasında sokak köpeklerine iyi muamele etme ve onları koruma eğilimi vardı. Kanuna göre sokak köpekleri ile belediyeler ilgilenecek, hayvanların aşılaması ve bakımı yapılacak ve kısırlaştırılan hayvanlar alındığı yere bırakılacaktı. Ancak, parti ayrımı olmaksızın, hemen hemen hiçbir belediye, kanunun kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirmedi!..

 

*****

 

Vatandaş başının çaresine bakarsa...

 

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sahipsiz sokak köpekleri probleminin yakın dönem kökleri 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na kadar gidiyor. Kanun çıktığında bu kadar çok sokak köpeği yoktu. Kanunun arkasında sokak köpeklerine iyi muamele etme ve onları koruma eğilimi vardı. Kanuna göre sokak köpekleri ile belediyeler ilgilenecek, hayvanların aşılaması ve bakımı yapılacak ve kısırlaştırılan hayvanlar alındığı yere bırakılacaktı. Ancak, parti ayrımı olmaksızın, hemen hemen hiçbir belediye, kanunun kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirmedi!..

 

Diğer taraftan, kanun geniş bir rant alanı oluşturdu. Sokak köpeklerine neredeyse insanlar kadar değer verilmesi ve koruma sağlanması mama şirketleri ile mama toplama ve hayvanların sağlık bakımı gerekçesiyle faaliyet gösteren 2600 kadar derneğin ortaya çıkmasını sağladı. Bu arada köpek ticareti kârlı bir iş kolu hâline geldi. Bazıları köpek üretmekle ve bazıları da köpek ticareti yapmakla hayatını kazanmaya başladı. Bir hevesle köpek edinen bazı kimselerin bir kısmının sonra köpeklerden vazgeçmesi ve onları terk etmesi de eklenince köpek nüfusu hızla artmaya başladı. İnsanlardan çok daha hızlı ve fazla üreme kapasitesine sahip köpekler hızla çoğaldı. Bugün sokaklarda yaklaşık 5 milyon sahipsiz köpek var. Tedbir alınmazsa bu sayının 5-6 yıl içinde ona katlanması ve sokaklarda 50 milyon sokak köpeğinin başıboş gezmesi kuvvetle muhtemel.

 

Aslında köpeklerin insanlara saldırısı zaten devamlı vuku bulmaktaydı. Ama, iletişim teorisinde hep dendiği gibi, köpeklerin insanları ısırması ve insanlara saldırması haber değeri taşımıyordu. Saldırı ve ısırmalar dar bir muhitte duyuluyor ve insanlar kendi dertlerine yanarak durumu sineye çekiyorlardı. Ne var ki "köpek lobisi" karşı lobilerin ve hareketlerin ortaya çıkmasına ve sosyal medya platformları da köpek saldırılarının bütün Türkiye’nin duyacağı haberlere dönüşmesine yol açtı. Bugünkü rakamlarla her yıl 450 bin civarında ısırma vakası oluyor ve her gün 1.200 kişi köpek saldırısı yüzünden hastanelere başvurmak zorunda kalıyor.

 

Bu arada kültürde de büyük ölçüde kanunun eseri olarak önemli bir değişiklik vuku buldu. Eskiden bir insana saldıran ve zarar veren köpekler istisnasız itlaf edilirdi. Şimdi ise köpekler insanların önüne geçti. Saldıran köpekler alınıyor, sağlık kontrolünden geçiriliyor ve sağlıklı ise alındığı yere bırakılıyor. Mesela 9 yaşındaki Mete Durna’yı boğazını parçalayarak öldürmüş olan bir köpek şimdi el bebek gül bebek bakım altında!..

 

Bütün bunlar sürdürülemez bir durum ile karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Bu probleme bir çözüm bulunması lazım. İktidar bunun farkına vardı ve yetersiz ama hiç değilse sokak köpeklerinin sokaklardan toplanmasını belediyelere emreden bir kanun çıkardı. Başta CHP’li belediyeler olmak ve aralarında bazı AK Partili belediyeler de bulunmak üzere bazı belediyeler ya bu kanuna açıkça itiraz ediyor ve onu uygulamayacaklarını söylüyor ya da hiç ses vermiyor ama uygulamaya niyetli görünmüyor.

 

Bu, elbette, kaotik bir durum ortaya çıkarır. Toplum buna tahammül edemez. Bir süre sonra insanlar kendilerine veya yakınlarına zarar vermiş veya zarar verme potansiyeli taşıyan köpekleri bizzat kendileri itlaf etmeye başlayabilir. Bu, "köpekperestlerin" tepkilerini çekecek olsa da, takip edilecek bir yol hâline gelebilir. Bu yüzden, bütün belediyelerin aklını başına alması ve kanunun emirlerini yerine getirmesi şart!

 

Atilla YAYLA

turkiyegazetesi.com.tr

14.08.2024

 

Son Güncelleme Tarihi: 17 Ağustos 2024 09:31

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.