Denizler; vicdan, kanun ve nizam

12 Mayıs 2010 01:13 / 2114 kez okundu!

 


6 Mayıs 1972'de idam edilen 1968 kuşağının devrimci liderleri Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı ve Hüseyin İnan’ı bir kez daha andık. Üç devrimcinin asılması, 38 yılın sonunda toplum vicdanında da sorgulanmaya başladı. “Denizlerin asılmasının sorumluları kim” sorgulanmasında Süleyman Demirel yine sorumluluk almadı ama bu kez çarpıcı bir tümce kurdu; “merhamet, vicdan var ama kanun, nizam da var”.

Demirel’in bu sözleri, kanunlarımızın, düzenimizin ne kadar vicdansız olduğunun da itirafıydı. Aynı zamanda Denizlerin intikam duygusuna kurban edildiklerinin de itirafı.

Bu yıl Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Aslan’ın son sözlerinin vicdansız nizam tarafından sansürlendiği, bu sözlerin Denizleri ananlar, onların anısını yaşattıklarını iddia edenler tarafından da çarpıtıldığı çokça tartışıldı. Son sözleri, resmi tutanaklarda kanundışı olduğu gerekçesiyle (….) olarak yazılmıştı. Düzenin sansürlediği sözlerden Deniz Gezmiş’in ‘Yaşasın Marksizm-Leninizmin Yüce İdeolojisi!’, ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği!’ son sözleri onun yoldaşı olduğunu söyleyenler tarafından da yok sayılıyormuş, Hüseyin Aslan’ın ‘..bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum…’ son özleri de ‘... bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum...’ olarak değiştirilerek anılıyormuş.
(Gülay Ünüvar Özdeş- Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği)

Ölüme götürdüğü insanların son sözlerini sansürlemesi bu düzenin vicdansızlığının bir diğer göstergesi. Vicdansız kanunların uygulandığı düzen sansürleyebilir ama onların yoldaşı olduğunu iddia edenlerin buna hakkı var mı, bu yalanlarla, çarpıtmalarla, vicdansız kanunları, vicdansız düzeni nasıl değiştireceğiz? Bozuk düzeni değiştirme gücü olmadan, Denizleri anmanın bir anlamı var mı?

Çocuklarımıza ‘Deniz’ adını koymak yetmiyor: İnsanca, onurlu bir yaşam için, halkların kardeşçe birarada barış içinde yaşadığı, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir ülkeyi kurma sorumluluğumuz yok mu? Pekiyi ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği!’ diyemeden bunu gerçekleştirebilir miyiz?

Yoksa, kendimizle yüzleşmekten korkuyor muyuz? Yoksa siz de vicdanı vuranlardan mısınız?
(Nabi Yağcı - Önce vicdanı vururlar)


Arif Ali Cangı

12.05.2010

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.