HARİÇTEN GAZEL: TÜRKİYE'NİN ARTAN İTİBARI VE DİPLOMASİ MERKEZİ OLMASI

30 Mart 2022 21:07 / 687 kez okundu!

 

 

Rus ve Ukraynalı heyetler barış görüşmeleri için İstanbul’da buluşurken, Türkiye’nin benzersiz siyasi konumu yeniden mercek altında. Avrupa ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan ulus, barışçıl bir ülke olarak ortaya çıkabilir mi?

 

****

 

 

HARİÇTEN GAZEL: TÜRKİYE’NİN ARTAN İTİBARI VE DİPLOMASİ MERKEZİ OLMASI

 

Rus ve Ukraynalı heyetler barış görüşmeleri için İstanbul’da buluşurken, Türkiye’nin benzersiz siyasi konumu yeniden mercek altında. Avrupa ve Orta Doğu’yu birbirine bağlayan ulus, barışçıl bir ülke olarak ortaya çıkabilir mi?

Savaş ilerledikçe çok sayıda ülke, iki ülke arasında daha fazla kan dökülmesini ve çatışmanın Ukrayna sınırlarının ötesine yayılmasını önlemek için devreye girmeye çalışıyor.

Bu ayın başlarında Türkiye, Antalya’da üçlü bir toplantı için Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanlarını ağırladı. Ardından Türk Dışişleri Bakanı hem Moskova’yı hem de Kiev’i ziyaret etti. İsrail Başbakanı Naftali Bennett de aynı amaçla Moskova’yı ziyaret etti. Ve Çin de arabuluculuk için hazır olduğunun sinyallerini verdi.

Potansiyel olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan veya Güney Afrika gibi diğer bazı ülkeler de bir tür çözüme aracılık etmek için sıraya girebilir.

Arabuluculuk rolü için yarışan hemen hemen tüm ülkeler, bir süredir Batı ile Rusya arasında stratejik bir dengeleme eylemini de beraberinde yürütüyor. Bir arabulucu rolü üstlenmek, çatışmada daha fazla felaketi önlemenin ve uluslararası bir itibar kazanmanın yolu olarak görülüyor. Bu aynı zamanda, bir tarafı daha net bir şekilde seçmek gibi zor seçimler yapmaktan kaçınmanın da bir yolu olarak kabul edilebilir.

Rusya-Ukrayna ihtilafında; Mısır, Suudi Arabistan, Pakistan ve Fas da dahil olmak üzere daha birçok ülke “tarafsız” kalmayı seçti.

Uluslararası sistem değişiyor. Ve dünyanın artık Batı merkezli olmadığı ve giderek çok kutuplu olduğu fikri tüm dünyada yagın hale geldi. Bu nedenle, bu savaşın baskın anlatısı bir Batı/NATO-Rusya ikilemine sıkıştırıldığı sürece, Batı dışı dünyada çok az yankı uyandıracaktır.

Güvenlikleri için ABD’ye bağımlı olan BAE ve Suudi Arabistan yöneticilerinin bu ayın başlarında Başkan Joe Biden’dan telefon almaktan kaçınmaları bu durumun bir göstergesidir.

Gıda ve enerji kaynaklarından jeopolitik kırılganlıklara kadar pek çok başka faktör, ülkelerin bu konudaki yaklaşımlarını tanımlıyor. Örneğin, ABD ile yakın askeri bağlarına rağmen Mısır, gıda güvenliği açısından büyük ölçüde Moskova’ya bağımlı.

Aynı şekilde Hindistan, Çin’e karşı dengeleyici bir güç olarak Batı’ya ihtiyaç duymasına rağmen, Moskova ile uzun süredir yakın bağlarını koruyor ve Rus yapımı S-400 füze sistemlerini satın aldı.

Ancak tüm bu ülkeler arasında arabuluculuk yapmaya çalışan Türkiye’nin benzersiz bir profili ve konumu var.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı merkezli uluslararası sistemi giderek daha fazla eleştiriyor. Ancak birçok Batılı kurumun bir üyesi olarak Türkiye, aynı zamanda Batı’nın da bir parçası.

Bu arada Türkiye’nin hem Ukrayna hem de Rusya ile deniz sınırları var. Ayrıca Türkiye, Rusya’nın Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük ticaret ortağı. Ve son yıllarda Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’daki çatışma bölgeleri üzerinden Rusya ile hem rekabet etti hem de işbirliği yaptı.

Arabuluculuk için diğer adaylarla karşılaştırıldığında, Türkiye bu noktada en büyük paya sahip. Savaş, Karadeniz bölgesindeki jeopolitiği ve güç dengesini temelden değiştiriyor ve Türkiye büyük bir Karadeniz gücü.

Zaten milyonları bulan mülteci sayısı, daha da arttıkça Türkiye muhtemelen daha etkin olarak insani bir rol oynayacak. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un Fransa, Türkiye ve Yunanistan’ın Mariupol’dan ortak bir tahliye görevi üstleneceklerini açıklaması bu rolün habercisi oldu.

Diğer NATO üyelerinden farklı olarak Türkiye, ne Batı’nın Moskova’ya yönelik yaptırımlarına katıldı ne de hava sahasını Rusya’ya kapattı.

Türkiye temelde çok agresif bir şekilde Rusya karşıtı olmadan Ukrayna yanlısı olmaya çalışıyor.

Bu aşamada, Batı’nın Türkiye’yi Moskova’ya karşı yaptırım rejimine katılması konusunda daha güçlü bir şekilde zorladığına dair henüz bir işaret yok.

Bu arabuluculuk Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ediyor. Uluslararası itibarını artırıyor ve Türkiye’yi önemli diplomasi merkezlerinden birisi haline getiriyor.

Chatham House The Royal Institute of International Affairs’de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.

 

Adem KILIÇ

 

Son Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2022 21:39

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.