Bir Ninos Aho, gelip geçti Mezopotamya'dan

18 Temmuz 2013 11:42 / 1636 kez okundu!

 


Aslen, Mardin-Nusaybin /Habab köyünden olan, 1915 soykırımından sonra 24 Nisan 1945'de Suriye / Girkesamo'da doğan Ninos Aho yaşadığımız yüzyılın Süryani şairidir. 16.07.2013'de yakalandığı amansız hastalığı yüzünden Amerika/Los Angeles'ta hayata veda etmiştir. Ninos Aho, yaşamı boyu hep kırık bir hayatın yolcusu oldu. Yaşadığı coğrafyada halkının asimile olmaması için Süryani halkının sorunlarıyla çocuk denilecek yaşta ilgilenmeye başlamıştır. O, zeki, cesur ve mücadeleci bir gençti.

1957 yılında kurulan ADO (Asur Demokratik Organizasyonu)'ya 1961 yılında henüz 17'sinde ikinci kuşak ADO'cular olarak katılmıştır.

Daha sonra Şam üniversitesinde matematik, fizik ve kimya (fen) dallarında başarılarından ötürü burslu öğrenim görmüştür. Eğitimini tamamladıktan sonra Matematik ve Fen hocası olarak Kamışlı'da öğretmen olarak göreve başlar. İşgal altında olan anayurdu için (Türkiye, Suriye, İran, Irak'a kadar yayılan bölge ) Süryani halkı adına siyasi bir aktivist olarak bütün hayatı boyunca durmaksızın mücadele eder. O, artık sadece bir öğretmen değil, bir Süryani milliyetçisidir.

1970 yılında Almanya/Köln şehrindeki üçüncü dünya kongresine, ADO adına katılır. Amacı Süryani aktivistleri bir çatı altında, yani dünya Asurlular Birliği (AUA) etrafında toplamaktı. 1974 yılında dünya çapında evrensel bir ittifak (AUA ile) yapıp, yeni bir tüzük hazırlar, böylelikle de evrensel bir aktivist olur. Ninos Aho, ADO adına çatı örgütlenmesine katılır. Yaptığı bu çalışmalar Suriye hükümetinin dikkatini çekince baskılar artar, ya Araplaşacaktı ya da ülkeyi terkedecekti. Bu baskılara daha fazla dayanamayan Ninos Aho ailesiyle birlikte Amerika'ya yerleşir. Bundan sonra sürgünler onun artık ikinci adresi olur.

2005 yılında Sabri Atman tarafından kurulan Seyfo Center (Süryani Soykırım Araştırma Merkezi)’ın direktörü olarak, 1915 soykırımında halkının yaşadığı acıları, şiirlerinin yanı sıra bir de aktivist olarak dünyaya duyurur.

2008 yılında O, artık Seyfo Center'ın küresel büyük elçisidir. Ölmek; bir daha göremeyesiye veda etmektir hayata ve sevdiklerine. Sen ki, yaptıklarınla önder olup ölümsüzleşerek gittin...

Gittin sadece şiirler, şarkılar mı Öksüz kaldı sanırsın? Seyfo Center da yetim kaldı. Hiç unutmam değerli dostum Sabri Atman’la bir görüşmesinde der ki; ''Amerika’da Ninos Aho, Hollanda’da da Sabri Atman, Türkiye’de de Zeynep Tozduman bu halk için mücadele edenlerden sadece üçüdür". Ege'den gecikmiş bir teşekkürü, sonsuzluğa uğurladığımız o koca yüreğine yolluyorum.

Bize yaralarını bırakıp gittin koca çınar. Gittin işte…

Anavatanı Turabdin (Süryani mitolojinde; bugünkü, Mardin, idil, Urfa, Batman, Silopi ve civarı) başta olmak üzere Türkiye'nin demokratikleşmesi için 2010 yılında da Belçika'daki Avrupa Birliği Sempozyumu'na katılır.

Ninos Aho, Sabri Atman, Nuri Kino, Sabri Alkan ile birlikte Belçika Parlementosu'nda konuşmacı olarak ben de vardım. Ninos Aho ile ilk birbirimizi gördüğümüz/dokunduğumuz gün…

Birbirimizi gıyaben tanımanın dışında, aynı düşün yolcuları olarak Türkiye'de ve dünyada barışın tesis edilmesi, bir daha soykırımların yaşanmaması için ortak düşünce sistematiğinde de buluştuk.

Belçika Parlementosu'ndaki açılış konuşmasını; Süryani soykırımını anlatan bir şiirinle yapan Şair Ninos Aho'nun en ünlü şiiri ''Aturaya khata brele''dir. ''Bin yıldan sonra doğmuş Süryani" adlı şiiri parlementoda ayakta alkışlandı. Benim yarım yamalak anladığım bir Süryanice ile Ninos'un sesinden hüzün kokan bir şiiri damıtıyordu sanki sözcükleri. Şiirlerindeki duygu yükü kadar hisli okuyordu, kendince seçtiği memleket özlemi kokan şiirlerini. Ninos Aho, bu gün Süryani halkı tarafından bilinen şiirlerinin yanı sıra şarkı sözlerinin de sahibidir.

Evli ve dört çocuk babası olan Ninos Aho, geçtiğimiz yıl; acılarla yoğrulan bir halkın evladı olması yetmezmiş gibi bir de 29 yaşındaki oğlu Delmon'u kaybetti. Kansere değilse de evlat acısına yüreği ancak bir yıl dayanabildi.

Bir kalem kırıldı, şiirler yetim kaldı her dilde… Ninos Aho gibi yaşarken halkı için direnenlerin öyküsünü yazmak en zor şeydi benim için. Çünkü ne anlatırsam anlatayım biliyorum ki, hep bir şeyler eksik kalacaktı ona dair. Hayattayken sürekli direnen koca çınar, 10 yıldır yakalandığı kanser hastalığına en sonunda yenik düştü. Seni asla unutmayacağız barışın elçisi. Soykırımların şiirini yazan büyük ozan, yaşamı boyunca tüm ezilen halkların gönüllü savaşçılığını da yapmıştır.

Mezopotamya halkları seni asla unutmayacak, ışığın çocuğu. Başta süryani halkı ve tüm ezilen/ Soykırım yaşayan halkların başı sağolsun.

Süryani halkı için bir ömür harcayan koca ozanı şimdi şiirleriyle yolculamak ne acıdır. Işıklar yoldaşın olsun Ninos Aho.

Güle güle Mezopotamya'nın yiğit oğlu.


Zeynep TOZDUMAN

18.07.2013

Son Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2013 00:30

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.