2014 Yerel Seçimleri, Ermeni, Süryani, Yezidi, Rum adaylarla taçlanacak

20 Şubat 2014 16:16 / 1657 kez okundu!

 

 

2015'in üzerinden 99 yıl geçti. Tam bir asır sonra soykırım yaşayan halklar, Kürt illerinde BDP ile Batı illerinde HDP ile seçime giriyorlar. Bir zamanlar çok renkli olan Anadolu’ ya, bu seçimlerde yeniden her renkten tohumlar az da olsa ekilebildi. Şimdi mutluluğun resmini çizebilir belki Abidin Dino. Süryani, Ermeni, Ezidi- Rum adaylar için bu sayı yetmez ama evet diyorum.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Ermeni- Süryani- Rum ve Ezidi adaylar bu güne kadar ne parlamentoya girebildi ne de yerel yönetimlerde söz sahibi ( Belediye başkanı ya da meclis üyesi) olabildiler. Anavatanlarında misafir sanatçı gibi bakıldılar hep. 1915 soykırımından mucize eseri sağ kurtulanlar ise, bu güne değin sistemin partileri tarafından ya görmemezlikten gelindi ya da yok sayıldı. Onlar sanki bu ülkede bir varmış, bir yokmuş gibiydiler. Türkiye ekonomisine her türlü vergiyi ödeyen, askerlik yapan bu kadim halklar; Kamu kurum ve kuruluşlarında yasaklı oldukları yetmezmiş gibi dile kolay tam 91 yıldır keyfi olarak seçilme hakları da beraberinde gasp edilmiştir.

Korku imparatorluğunda toprakları işgal edildi, gelecekleri iğdiş edildi, geride kalanların da yaşam haklarıyla beraber seçilme hakları hep gasp edildi. Ezilen ve soykırım yaşayan halklara ilk kez bu ülkede BDP ( Barış Demokrasi Partisi ve Halkların Demokratik Partisi) bir şans tanıyarak bu keyfiyeti ortadan kaldırdı. Nasıl mı Kaldırdı.?

BDP;  Türkiye parlamenter tarihinde 2011 Haziran seçimlerinde bir ilki başlatarak Mardin'den Süryani Erol Dora'yı meclise taşıyarak hem bu hak gaspını gözler önüne serdi, hem bu günlerin önünü açtı. Önderliğin, özellikle Mardin'de bir Süryani Belediye eş başkanının adayı konusunda ısrarlı talebi, hem yerel meclislerde, hem Büyük Şehir Eş Başkan adaylığında çok etkili olduğuna inanıyorum. BDP'nin ve Önderliğin bu konudaki samimiyeti sonucu Süryani eş başkan adayı Februniye Akyol Mardin Büyük Şehir eş başkan adaylığına getirildi.  Februniye Akyol, 1988 Mardin/ Midyad doğumlu olup  aynı zamanda yerel seçimlerin en genç adayıdır.

Eş başkan Februnuye Akyol, vekilimiz Erol Dora'dan sonra bu yolda değerli ve deneyimli politikacı Ahmet Türk ile yürüme şansına sahip olan ikinci Süryani’dir. Februnuye Akyol kardeşimizi ve BDP’yi kutluyorum.

Vekilimiz Ahmet Türk'de BDP'nin bir neferi olarak, nedense hep ilkleri parlamentoya ve meclislere taşıyan kişi olarak Süryani halkının gönlünde taht kurmuştur. Mardin'deki eş başkan aday adayı çalışmalarında gönüllü danışmanlığını yaptığım ve desteklediğim dostum Şamiran İshak'ın kaybetmesine o denli üzülmeme rağmen, Süryani halkı açısından Februniye Akyol yoldaşımızın kazanmasına da o denli sevindiğimi belirtmeliyim. Çünkü bizler biliyoruz ki, burada aday olan Süryani kadınlarından kim seçilirse seçilsin sonuçta Kürdistan halkları ve Süryani halkı kazanacaktır. Mardin gibi 36 medeniyete beşiklik etmiş, dünya kenti olmaya aday olan bu coğrafyada, acının gözyaşları bir nebze olsun artık dinecek. Mardin’den aday adayı Samiran İshak arkadaşımıza deglerasyon yayınlayarak desteklerini veren çok değerli kurum ve kuruluşların özellikle manastır ve kiliselerin aday seçiminde BDP’nin aday göstermemesi, her ne kadar kırgınlıklara yol açsa da bunların geride kaldığına inanıyorum.  Bir Süryani kadınını Turabdin’de Büyük Şehir Eş Belediye başkan adayı olarak görmek sanırım çoğu Süryani’nin arzusudur. Bir yazar ve HDP İzmir üyesi olarak bu daha başlangıç olacak düşüncesindeyim. Bundan sonra daha çok Süryani- Ermeni- Rum- Ezidi kadınını, Yerel meclislerde ve Parlamentolarda göreceğiz/ görmek istiyoruz dünyan diğer yarısı olan biz kadınlar olarak. Öz yönetimle, özgür bir kimlikle, özgür ve eşit bir geleceğin müjdecisi olsun istiyorum bu seçimler. Özellikle BDP ve HDP’nin belirlediği kadın adayları biz kadınlar olarak hep birlikte taçlandıralım.

Februniye Akyol arkadaşımızın eş başkan seçilmesiyle Süryani halkının sorunlarının öncelikle kendi adreslerinde çözüme kavuşacağından bu büyük bir kazanımdır.  Bu, belki de 2015'e ramak kala Kürt halkının ve önderliğin başlattığı resmi özrün de ilk adımı olabilir. Bu anlamda 2014 Mart seçimlerinde BDP ve HDP’nin başarı kazanmasını istiyorum.

Bu yüzdendir özellikle Mardin'i ve tüm Kürt illerini BDP ile taçlandırmak gerek diye düşünüyorum. Bu yazımda kısacık da olsa bir not düşmek istiyorum Urfa ile ilgili. Çok dilli bir başka coğrafya olan dünyanın en kadim şehri Urfa, bu seçimlerde medyadan hepinizin bildiği üzere  Osman Baydemir'le yürüyecek. İşte tamda bu nedenden ötürü Urfa'yı da Osman Baydemir ile taçlandırmak gerektiğine inanıyorum. Yeni mevziler, kazanılmayan yerler, gidilmeyen, dokunulmayan yürek kalmamalı bu seçimlerde.

Acının ve gözyaşının şehri Mardin,  yıllar sonra yerel meclislerde Arap, Ezidi, Kürt, Süryani, Türk adaylarla sanırım en renkli fotoğrafı sergileyecek bir il olarak tarih yazacaktır. Ayrıca bu seçimlerde Mardin ve Kürt illerinde tıpkı Rojava'da olduğu gibi demokratik özerklik uygulaması ile başka bir belediyecilik örneğinin de ilki yaşatılacak.

Mardin gibi yine çok dilli bir başka ilimiz olan İstanbul ile ilgili sevincimi burada paylaşmadan geçemeyeceğim. Megapol kent olan İstanbul bu seçimlerde, HDP ile yürüyecek. Devletin ötekileştirdiği halklar İstanbul genelinde, Ermeni-Süryani- Rum- Kürt- Çerkez- Laz - Alevi ve Türk adaylar olarak listelerdeki yerini çoktan aldı bile. İstanbul/ Adalar'dan Kayuş Çalıkman dışında meclise biri Ermeni, İkisi Rum, birisi Teksas kökenli, birisi Alevi ve sosyalistlerden, Lbgt’lilerden, Engellilerden oluşan küçük bir çiçek bahçesi diyebiliriz pekâlâ. Bakırköy'de, Ermeni ve Süryani nüfusunun yoğun yaşadığı ilçeden ise dostum Nıvart Bakırcıoğlu Belediye eş başkan adaylığına, Belediye meclisine de hem Süryani aynı zamanda engelli bir arkadaşımız Barbara Kaplan aday olarak gösterildi. Şişli'den Belediye eş başkan adayı Ayşe Berktay'la birlikte Kenan Yenice ve ilçe meclisine de Agos Gazetesi yazarlarından Pakrat Estukyan gibi değerli düşün insanlarını aday göstererek tek tipçilik bu ülkede BDP ve HDP ile kısmen de olsa kırılmıştır. İnanıyorum ki, batı cephesinde seçimler kazanılırsa tıpkı Mezopotamya’ da olduğu gibi çok dilli, katılımcı, demokratik, özgürlükçü, şeffaf bir belediyecilik örneği İstanbul'da da sergilenecektir.

Kanın düştüğü yerden söze devam edelim;  yine çok dilli, çok dinli, çok kültürlü bir başka ilimiz olan zengin mutfağıyla da meşhur Hatay / Samandağ ilçemize. Samandağ ilçesi Belediye başkan adayı Seyfi Altın ile birlikte Ermeni eş başkan adayı Lora Baytar Çapar son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre bu seçimleri alacak gibi görünüyor. Tüm aday olan kadın arkadaşlarımızı kutluyor, şehrimizi de, kentimizi de biz kadınlar hep birlikte yöneteceğiz bundan sonra.

 

Yıllardır bölge halklarının barış ve huzur içinde kardeşçe yaşaması uğruna birçok fedakârlıklar yapmış ve bunun için birçok bedeller ödemiş/ ödemeye devam eden Kürt halkı, şimdi Mardin’de ve her yerde özgür kadınlarla özgür bir geleceğe yürüyor. Bu gelen BDP ve HDP’nin ayak sesleridir. Selam olsun bu yürüyüşte yola çıkanlara, destek verenlere.

 

 Zeynep TOZDUMAN

19.02.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 26 Şubat 2014 23:54

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.