Demokrasinin ehlileþmemiþ tohumlarý

05 Eylül 2010 11:08 / 2975 kez okundu!

 


Son günlerde yaþanýlan iki olay beni derinden etkiledi.

Ýki çocuðu ile yürüyüþe çýkan bir babanýn önünü düzgün giyimli, elinde bildiriler olan 55-60 yaþlarýnda bir kadýn keser. "Demokrasi için hayýr" yazýlý bildiriyi adama uzatýr. Yaþlarý 9 olan ikiz kýz çocuklarý babalarýnýn yanýnda duraksayýp merakla izlemeye baþlarlar. Babalarý ile bu yürüyüþleri hep yaparlar. Yürürken konuþur, fotoðraf çeker, sokak hayvanlarýný besler, gözlem yapar anlatacak þeyleri biriktirip akþam iþten dönecek annelerine hevesle aktarýrlar.

Her yeni yürüyüþ ayný zamanda bir paylaþým ve öðrenme zamanýdýr.

Kadýnýn uzattýðý hayýr bildirisini adam kibarca “ben oyumu evet olarak kullanacaðým, bildiriniz boþa gitmesin" diyerek reddeder.

Kadýn adama döner yolun ortasýnda sesini yükselterek “vatan haini” diye baðýrýr.

Çocuklar kötü bir þey dendiðinin farkýnda, kadýnýn tepkisini ve þiddetini anlamaya çalýþýrken, adam:

“Çok ayýp ediyorsunuz, çok ayýp; herkes istediði gibi oy kullanabilir” diyerek kadýnýn kontrolsüz davranýþýný engellemeye, çocuklarýnýn böyle bir tacizi yaþamasýný önlemeye çalýþýr. Kadýn iki adým atar sonra tekrar adama ve çocuklara dönüp tekrar “vatan hainisiniz” der.

Adam olayýn uzamasýný engellemek için susar, çocuklarý ile yola devam etmeyi seçer.

Sorularýn ardý arkasý kesilmez;

Vatan haini ne demek?

O kadýn neden birden baðýrmaya baþladý?

Sen hain misin?

Kadýnýn elindeki neydi?

Bu tacizi yaþayan çocuklar, akþam annelerine “bugün ne oldu biliyor musun “ diye birbirleri ile yarýþýrcasýna anlatmaya baþladýlar; “ Kadýn bize vatan haini dedi…”

Demokrasi insaný bu kadar vahþileþtirebilir mi?

Alevi bir arkadaþýmla konuþuyoruz; bana çocukluðunda annesinin Sünni Müslüman geleneklerine uyduðunu ve onlardan Alevi olduklarýný kimselere söylememelerini tembihlediðini anlattý.

Nasýl bir ortam olduðunu düþünmeye çalýþtým… Azýnlýk olma duygusu nasýl bir þeydi? Tehdit bunun neresindeydi?

Þu anda 40'lý yaþlarýnýn sonlarýnda olan arkadaþým küçük yerlerdeki mahalle baskýsýný, büyüdükçe kimliðini nasýl sahiplendiði, her gün her an karþýlaþtýklarý tacizlerin aile hayatlarýnda nasýl normalleþtirildiðini anlattý. Çok uzun zamandýr inancý konusunda kimseye hesap vermemeyi, saklamadan yaþamayý baþarmýþ kendine güvenen üretken, demokrasiye âþýk bir insan olarak yaþýyor. Aleviliðini ne bir kimlik manifestosu ne de baþkalaþma aracý olarak kullanýyor.

Onunla dýþarýda bir öðle yemeðine gittik. Gittiðimiz ev yemekleri ve yöresel yemekler yapan müþteri-iþyeri iliþkisini daha tanýdýklýk ve hoþsohbet seviyesine taþýdýðýmýz bir yerdi.

Her zaman olduðu gibi yemekleri yapan ayný zamanda lokantanýn sahibi olan baþörtülü teyze yanýmýza geldi. Biz ellerine saðlýk dileklerimizi hal hatýr sormalarýmýzý sýralamaya baþladýk.

Konu nerelisiniz kývamýna geldi.

Teyze: ” Tunceli “dedi

Arkadaþým: Hemþehriyiz ne güzel.

Teyze: Öyle mi, ne zamandýr buradasýnýz

Arkadaþým: Uzun zamandýr. Siz de Alevi misiniz?

Teyze elini sað kulaðýna götürüp nýç nýç nýç sesleri ile tahtaya üç kere vurduktan sonra “Elhamdülillah Müslümanýz” dedi.

Arkadaþým: Neden öyle tahtaya vurdunuz?

Teyze: “Yani bizim ailede öyle þeyler yok. Tabii Alevilerde de iyi insanlar var. Çok komþumuz vardý…”

Ben sanki bir romanýn içindeyim. Susmuþ bakýyorum. Sesim çýkmýyor, orada olmasaydým diyorum içimden. Arkadaþýma henüz bakamýyorum.

Teyze yavaþ yavaþ kýrdýðý cevizin farkýna varýyor ve kýrýntýlarý toplamaya çalýþýyor.

Teyze yavaþça sývýþýyor yanýmýzdan.

Ben arkadaþýma ne diyeceðimi bilmez bakýyorum.

Arkadaþým “Gördün mü ne dedi?” diyor.

“Ben bir daha buraya gelmem.”

Ýçindeki kýrýðýn yüreðini sýzlattýðýný anlýyorum.

Hesabý ödeyip her zamanki bahþiþimizi býrakýyoruz. Biz demokrat kalmalýyýz.

Dönerken arkadaþýmýn suskunluðu içimi kanatýyor.

Daha fazla öðrenmeye ihtiyacýmýz var. Daha alçak gönüllü olmaya. Gönül adamý olmaya. Daha fazla birbirimize dokunmaya. Uçlarý kimsenin caný yanmasýn diye yuvarlatmaya.

Eðer çocuklarýnýn önünde bir babaya vatan haini diyecek kadar vahþileþtiysek ve bunu daha demokratik bir gelecek için yaptýðýmýz iddiasýndaysak, yüzümüze ayna tutmalýyýz acilen. Gerçekte ne söylüyoruz, ne yapýyoruz, dürüst müyüz? Kendimize ve çocuklarýmýzýn geleceðine…


Yonca Buðdaycý M.

05.09.2010, Ýstanbul


Son Güncelleme Tarihi: 08 Eylül 2010 02:16

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
06 Eylül 2010 15:02

Barok

Oyum Evet yada Hayýr olabilir hiç mühim deðil. Ama o çocuklarýyla yürüyen babanýn yanýnda ya da çevresinde olsaydým eðer, popülist ve þovmen tavýrlarla penguen dergisine her hafta konu olacak kadar acýnasý açýklamalarla milletin gözünü boyayan ve ilkokul çaðýndaki çocuklar gibi atýþan liderlerin gazýna gelmiþ o kadýna Vatan Haini kim miþ gösterirdim. Bu ülkede istiklal kahramanlarý bile bir süre sonra Vatan Haini damgasý yemiþ geçmiþte. Bu kadar kolay olmamalý, bu kadar basit olmamalý, bir kendini bilmezin aðzýndan Vatan Haini sözü bu kadar kolay çýkmamalý.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.