Radyasyon ve Deve Kuþu

13 Haziran 2008 17:07 / 1720 kez okundu!

 

Geçen yýlki geliþim bir zorunluluk nedeni ile idi. Geçirdiðim beyin kanamasý sonrasý, tedavi ve ameliyatým için doðduðum ve büyüdüðüm kente koþmuþtum. Bu kez, dinlence ve ziyaret maksadý ile gelmiþtim Ýzmir'e. Ama, nedense yaptýrmak zorunda olduðum yýllýk

Ama bu kez çoktandýr ihmal ettiðim tedavi ve onarýmýmý da Yeþilyurt'ta, diþ hekimi Betül Özkayalý'nýn güvenli ellerine teslim ettim. Yani tatil, dinlence, doðduðum kent, aile ve dostlarla bir arada olmak derken hem günler geçti hem de bu arada kendime zaman ayýrýp bir nevi "bakým ve onarým"ýmý tamamladým. Sonuna dek birlikte yaþayacaðým "diyabet" (þeker) hastalýðýnýn yýlda bir yapýlmasý zorunlu tahlilleri sýrasýnda "Gazi Hastanesi"nin kalp kontrolü için sevk ettiði, Kahramanlar semtindeki "Bilim Spect Nükleer Týp Merkezi"nde yaptýrdýðým "sintigrafi" sýrasýnda, damarlarýma "radyasyon"u zerk eden genç laborantýn 'yumuþak eli', bilgilendiren 'tatlý dili' olmasa, belki de testi yaptýrmaktan vaz geçecektim. Öyle ya, nükleerin "santrali"ne de, "bombasý"na da, bilinçli yaþamý boyunca karþý çýkmýþ biri olarak, barýþçý ve saðlýk nedenli olsa da, damarlarýna gel de "radyasyon" zerk ettir... Benim için, olacak þey deðildi doðrusu, ama oldu...



Testin özelliði gereði, uzun bekleme aralarýnda, her geldiðimde mutlaka ziyaret ettiðim "Pak Bahadur"un yýllardýr yaþadýðý mekâný ziyaret etme fýrsatým oldu. Yürüyerek 3-4 dakikada ulaþtýðým Kültürpark'taki Hayvanat Bahçesi'nde 1953 yýlýndan beri yaþadýðý mekânda artýk Pak Bahadur (1948 Pakistan - 21 Temmuz 2007 Ýzmir-Türkiye) yok tabii... Onun yerinde "Begümcan" adlý diþi fil var yalnýz baþýna þimdilerde. Daracýk beton zemin üzerinde kýzgýn kýzgýn, söylenerek, homurdanarak dolanýp duruyor. Hortumuna kýstýrdýðý bir aðaç dalýný hýncýndan ve sinirinden yerlere vurdukça vuruyor ve tiz bir boru sesini andýran haykýrýþý ile ortalýðý inletiyor. Ýnsan türünün ve Ýzmir Belediye baþkanlarýnýn suratýna bir þamar gibi patlýyor tutsak filin çýðlýðý. Hayvanat Bahçesi'ndeki görevliye dert yanýyorum. "Çok acý çektirdik, deðil mi?.." diyorum. "Merak etme artýk, 1 yýl içinde Begümcan da diðerleri ile birlikte Sasalý Doðal Yaþam parkýna taþýnacak" diyor...

'Sintigrafi' molasý sýrasýnda uðradýðým Kültürpark'ta dolaþýyorum. Geçen yýl geldiðimde içinde yürünmeye bile olanak vermeyen 'otopark' inþaatý durmuþ. Ýzmir Büyükþehir ve Konak Belediyelerinin, Kültürpark'ý "otopark" yapma giriþimi yaþam savunucularýnýn yoðun uðraþlarý sonucu mahkeme kararý ile "iptal" edilmiþ. Ama inþaatýn kalýntýlarý, Ýzmir giriþinde, Alsancak limaný çevresinde nasýl bir dönemin Belediye Baþkaný Burhan Özfatura'nýn "utanç abidesi" olarak karþýmýzda duruyorsa, aynen öylece duruyor. Etrafý perdelenmiþ içi betonla doldurulmuþ derin çukurlar, yine üzerinde paslanmýþ, çürümeye yüz tutmuþ demir filizleri... Bu kez (Anakent) "Aziz Kocaoðlu" ve (Konak) "Muzaffer Tunçað"ýn "otopark macerasý"nýn kalýntýlarý olarak karþýmýzdalar... Kentin deðiþik yanlarýndaki bu "utanç abideleri" Ýzmir'in kaderi mi oldu artýk?...





* * *





Ýzmir'de dolaþmayý sürdürüyor ve ilginç bulduklarýmý sizlerle paylaþýyorum ya. Bir ilginç ve sinir bozucu durum da Güzelbahçe'de baþýma geldi. Çeþme istikametine doðru yol alýrken, sahile paralel olarak yol boyunca uzanan "mandalin bahçeleri"nin yerinde çoktandýr "yeller" esiyor. Yok hayýr. Yeller esse çok iyi. Yel falan kalmamýþ. Koca koca dev alýþ-veriþ merkezleri, binalar, apartmanlar. Ýþte Güzelbahçe de, Narlýdere'yi hemen geçince. Güzelbahçe Belediyesi "Halk Ekmek" adý altýnda bir "unlu mamuller" fýrýný iþlettiriyor. Ýþte bu küçük tesisin giriþinde tel örgülerle çok dar bir alana 2 "Deve Kuþu" hapsedilmiþ. Seyirlik olarak. Önlerinde sýcaktan buharlaþmýþ küçük bir tas su. Dolanýp duruyorlar. Ýþletmecisine itiraz ediyor, tepkimi belirtiyorum: "Ýþkence bu!..." Üstlerine branda diktirmekte olduðunu söylüyor yetkili. "Ne zamandýr bir türlü diktiremediðini" vuruyorum yüzüne. Hayvanlarýn, insanlarýn eðlence unsuru olmadýðýný, seyirlik malzeme olarak kullanýlamayacaklarýný, buradan kaldýrýlmalarý gerektiðini söyleyerek oradan ayrýlýyorum. Yolunuz düþerse, "siz de" tepkinizi esirgemeyin... Tepki demiþken anýmsatayým, bugün (cumartesi) Türkiye'nin her yanýnda Antalya'da sokak köpeklerinin "turizme feda edilerek" itlâf edilip Varsak Beldesi'ndeki bir araziye topluca gömülmeleri protesto ediliyor. Ben Ýzmir'de olduðum için saat:14.00'de, (Güzelyalý Vapur Ýskelesinin karþýsý) Recis Kafe'nin arkasýndaki koruluk alanda olacaðým. Hayvan koruma örgütü HAYTAP'ýn düzenlediði "Sizleri koruyamadýk, özür diliyoruz!" etkinliðine katýlacaðým çünkü. Sizler de buyurun gelin. Hem dünyanýn yalnýzca bizim olmadýðýný haykýrmak, hem de yaþamý savunmak için...



Tüm yaþam savunucularý birleþin!..




Yalçýn Ergündoðan

14 Haziran 2008


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.