Komünist Parti'nin yasallaþmasýný perçinleyen barýþçý eylemler

02 Haziran 2009 00:01 / 1672 kez okundu!

 


15 Mayýs’ta Taraf Gazetesi "Her Taraf" sayfasýnda yer alan “Bir yasallaþma öyküsü” baþlýklý yazýsýnda sevgili Ahmet Kardam Türkiye Ýþçi Partisi (TÝP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nin birleþme sürecine ve baþkanlarýn yurda dönüþlerine iliþkin –aðýrlýklý olarak- yurt dýþýnda yaþadýklarý geliþmeleri ve deneyimlerini Türkiye kamuoyu ile paylaþtý.

Ben de illegal yaþamdan, legal siyasi yaþama geçiþte ülkede olup bitenlere iliþkin dönemin “illegal” TKP Ýstanbul Ýl Komitesi üyesi ve ardýndan yasal olarak kurulan TBKP’nin Merkez Komitesi üyesi olarak, bir baþka illegal siyasi yapýlanmanýn ‘yasallaþma sürecinin’ yaþandýðý günümüzde, Kardam’ýn kaldýðý yerden gözlemlerimi paylaþmak istedim.

Yeniden kýsaca hatýrlatýrsam; Türkiye Ýþçi Partisi (TÝP) ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) uzun süren tartýþmalar ve toplantýlar sonunda yapýlan kongrelerinde alýnan karar sonucu birleþmeye karar verirler. Bu süreçte TÝP Genel Baþkaný Behice Boran sürgündeyken ölür. Cenazesi Türkiye’ye getirilir ve 12 Eylül 1980’den sonra ilk kez düzenlenebilen kitlesel bir törenle topraða verilir. Birleþme süreci Boran’ýn ölümünden sonra da devam eder ve TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu (Nabi Yaðcý) ve TÝP Genel Sekreteri Nihat Sargýn her iki partinin birleþmesi ile oluþan Türkiye Birleþik Komünist Partisi (TBKP)’yi Türkiye’de yasal olarak kurmak ve ülkenin demokratikleþme sürecine daha etkin katýlmak amacýyla parti kararýyla 'Türkiye’ye dönüþ' sürecine girerler. Henüz duvar yýkýlmamýþ, SSCB daðýlmamýþtýr. Kutlu ve Sargýn bu karar çerçevesinde 16 Kasým 1987 günü uçakla Ankara’ya gelir ve havaalanýnda bekleyen ekiplerce hemen gözaltýna alýnýrlar.

Türlü iþkenceler eþliðinde uzun günler süren sorgularýnýn ardýndan da tutuklanýrlar. Tutuklanmalarýnýn ardýndan da, Türkiye kamuoyunun o güne dek eþine pek rastlamadýðý düzeyde Uluslararasý bir dayanýþma örneði yaþanýr. Dünyanýn dört bir yanýndan, Kutlu / Sargýn’ýn serbest býrakýlmalarý yönünde ýsrarcý tepkiler, dayanýþma mesajlarý gelir, (12 Eylül darbe rejimi uygulamalarýnýn henüz etkisini yitirmediði bir dönemde ) kamuoyu desteðini alan çok ilginç ve bir o kadar da etkili eylemler gerçekleþtirilir.

”ÖLÜM ORUCU”

Haydar Kutlu (Nabi Yaðcý) ve Nihat Sargýn 6 Nisan 1990’da yayýnladýklarý bir bildiri ile, "Ölüm Orucu"na baþladýklarýný Türkiye ve Dünya kamuoyuna açýklarlar:

“…Baþladýðýmýz ‘ölüm orucu’, Türk Ceza Kanunu’nun 141–142 ve 163. maddelere iliþkin düzenlemelerle Komünist partisi üzerindeki yasak kalkýncaya veya kalkacaðýnýn açýk iþaretleri ortaya çýkýncaya kadar ve /veya daha uygun koþullarda mücadele olanaklarýna sahip olacaðýmýz tahliyemize kadar kesintisiz sürecektir…"

Ölüm Orucu kararýnýn ardýndan, Ulusal ve Uluslararasý düzeyde dayanýþma eylemleri ve hükümete yönelik baskýlar giderek artar. O tarihe dek Türkiye’de örnekleri pek görülmemiþ, yurda yayýlmýþ, yepyeni barýþçýl dayanýþma örnekleri gerçekleþmeye baþlar. Ve 900 gün süren tutukluluðun ardýndan, 4 Mayýs 1990 günü Ankara Devlet Güvenlik mahkemesi’nde yapýlan 32.duruþmanýn ardýndan Haydar Kutlu ve Nihat Sargýn serbest býrakýlýrlar.

70 YIL SONRA KOMÜNÝST PARTÝ YASALLAÞIYOR

4 Haziran 1990 günü, aralarýnda Nabi Yaðcý (Haydar Kutlu) ve Nihat Sargýn’ýn da bulunduðu kalabalýk bir kurucular kurulu tarafýndan, TC.Ýçiþleri Bakanlýðý’na kuruluþ dilekçesi verilerek, tarihi Komünist Partisi (10 Eylül 1920'de kurulmuþ, 28 / 29 Ocak 1921'de kurucularý Karadeniz'de boðdurulmuþtu.) nihayet Türkiye’nin ilk legal Komünist Partisi olarak, Türkiye Birleþik Komünist Partisi (TBKP) adýyla yasal olarak kurulur. Yapýlan Kurucular Kurulu toplantýsý sonunda Türkiye Birleþik Komünist Partisi Genel Baþkanlýðý'na Dr. Nihat Sargýn, Genel Sekreterliðe de Nabi Yaðcý (illegal dönemde parti adý, Haydar Kutlu idi.) seçilirler. TBKP, ilerleyen yýllarda Türkiye'de sürmekte olan sosyalistlerin geniþ birliði çalýþmalarý kapsamýnda kongresinde aldýðý kararla Sosyalist Birlik Partisi (SBP) oluþumuna katýlýr. Ardýndan ilerleyen süreçte SBP, Birleþik Sosyalist Parti (BSP)'nin oluþumuna, BSP de Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP)'nin kuruluþuna katýlýr.

KAMUOYUNUN ALIÞIK OLMADIÐI ‘ÝLGÝNÇ’ EYLEMLER BAÞLIYOR

Kutlu / Sargýn'ýn tutukluluklarýnýn sona erdirilmesi ve Türk Ceza Yasasý'ndaki 141-142-163'ün kaldýrýlmasý doðrultusunda Uluslararasý demokrat kamuoyunun tepkilerinin yaný sýra Türkiye'de, -bugün Genç Siviller’in etkili eylemlerinin belki de öncülü sayýlabilecek- ilginç eylemler gerçekleþtirilir.

» 141/142/163 müzeye: Üzerinde “141/142/163'' yazýlý bulunan büyük bir taþ Ýstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüðü’ne götürülerek teslim edildi.

» “Ýhbar ediyorum, ben Komünistim": “DGM Savcýlýðý’na /Ankara. Ýhbar ediyorum. Ben bir düþünce suçlusuyum. Resmi düþünceden farklý düþünüyorum. Tehlikeli fikirler taþýyorum. Ýnsaný sevmeyi, adalet ve eþitliði, özgürlüðü savunuyorum. Ýhbar ediyorum. Ben bir komünistim. Komünist Partisi üyesi olarak faaliyet yürütüyorum. Kutlu/Sargýn’la ayný düþünceleri paylaþýyorum. Gerekli iþlemin yapýlmasýný arz ederim."

» Psikiyatri kliniðine baþvuru: Ýstanbul’da “Rahatsýzým. Demokrasisizliðe, Kutlu/Sargýn’ýn tutukluluðuna alýþamadým'' þeklinde dilekçelerle Cerrahpaþa Psikiyatri Kliniði’ne baþvuran bir grup genç doktorlar tarafýndan muayene edildi. Doktorlar, yazdýklarý reçetelerde “Acil demokrasi'' önerdi.

» Siyah eylem: Ýstanbul ve Kocaeli’nde kadýnlar “siyah eylem'' yaptýlar. Siyah giysiler giymiþ kadýnlardan oluþan topluluk, “Kutlu/Sargýn’a Özgürlük'', “141-142-163 Kalksýn'', “Beþikçi Hapishane’ye deðil, Üniversite’ye'' pankartlarýyla yürüyüþ yaptýlar. Çocuklarýyla birlikte katýlan kadýnlar da çocuklarýnýn ellerindeki balonlarý havaya uçurdular.

» Meletos öldü, Sokrates yaþýyor: Sakarya, Bolu ve Düzce’de üzerinde “Meletos öldü, Sokrates yaþýyor'' yazýlý siyah kartlar DGM Savcýsý nusret Demiral’a postalandý. Eylemciler yaptýklarý açýklamada; ''zalimliði ile ünlü savcý Meletos’un adýný dahi kimse hatýrlamýyor. Ama onun yargýlayýp ölüme mahkum ettiði Sokrates ise hala fikirleri ile yaþýyor'' dediler.

» Güney Afrika’ya iltica: Ýstanbul Sirkeci postanesinde toplanan kalabalýk bir grup, Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Baþkaný’na mektuplar göndererek ‘iltica’ talebinde bulundu. Baþvuru mektuplarýnda ise sunlarý söylüyorlardý: “Basýndan öðrendiðim kadarýyla ülkenizde bile artýk Marksist Parti yasal olarak çalýþabiliyor. Ayrýca, özgürlük savaþçýsý Mandela’nýn da serbest býrakýlmýþ olmasý, ülkenizi benim açýmdan bir ilgi odaðý haline getirdi ve beni ülkenize iltica koþullarýný öðrenmeye itti…''

» Hunili eylemler: Baþlarýna “huniler'' takan siyah giysiler içindeki bir gurup genç Ýzmir’de “141-142-163’e hayýr'' yazýlý pankartlarla yürüyüþ yaptý.TBMM Baþkaný’na bu yönde telgraflar çektiler.

» Özgürlük Aðacý: Ýzmir Karþýyaka’da bulunan “Ýnsan Haklarý Parký''nda Kutlu/Sargýn için “Özgürlük aðacý'' dikildi. Bursa’da Mersin kavþaðýnda; kesilen yaþlý çýnar aðaçlarýnýn yerlerine, “Hemen Demokrasi'', “Özgür Basýn'',“Barýþ'' ve “Erdem'' adlarý verilen çýnar fidanlarý dikildi.

» Demokrasi mumla arandý: Gaziantep’te üzerinde “Demokrasi Nerede?'' yazýlý giysiler giymiþ topluluk ellerindeki mumlarla kent merkezinde gösteri yaparak “demokrasiyi aradýlar''.

» Karanlýkta düþün: Bodrum’da yapýlan bir çaðrý ile, “elektriði kapat/karanlýkta düþün" eylemi gerçekleþtirildi. Eylemde ülkedeki anti-demokratik uygulamalar protesto edilerek, Kutlþu/Sargýn ile dayanýþma vurgulandý.

» Seyahat Belgesi: Kutlu/Sargýn davasý’ný izlemek için Ankara’ya gidenlerin kente sokulmamalarý üzerine, Ýstanbul Valiliði’ne baþvuran bir grup “Seyahat Belgesi'' isteminde bulundu... 

Yalçýn Ergündoðan
02.06.2009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.