CHP'de olup bitenler ve toplumdaki yönelim...
05 Kasým 2010 14:55 / 2825 kez okundu!
Arasýnda 'demokrasi' olmayan Kemalizmin 6 oku CHP'nin þaþmaz ilkelerini belirliyorken, anti-demokratik Siyasal Partiler Yasasý'nýn belirlediði parti faaliyeti içinde anti-demokratik parti tüzükleri içinde en gerici ve anti-demokratik olanýna sahip CHP, nasýl yenilenmiþ oldu' sorusu zihinleri karýþtýrmayý sürdürüyor.
Deðiþimin(!) mimarý, Kýlýçdaroðlu, ancak, malum bir bel altý darbesiyle devrilebilmiþ olan CHP'nin deðiþmez Genel Baþkaný Deniz Baykal'ýn, sicili malum Yargýtay Baþ Savcýsýnýn ve yine zihniyeti malum Sabih Kanadoðlu'nun desteði ile, bir darbeyle geldiði koltukta, yeni bir 'darbe' ile önceki darbeyi kolaylaþtýran gücü (Erbakan ve ekibinin bile ilham aldýðý 'delege oyunlarý ustasý' Önder Sav'ý) tasfiye etti. Ýttihat ve Terakki geleneðinin sürdürücüsü CHP'de birbirini izleyen bu darbelere neden olan ise apaçýk ortada: Yaklaþan Genel Seçimler. Peki, 'askeri vesayet rejiminden' pek memnun görünen CHP ve ona egemen olan (ayný zamanda eskiden devletin tamamýna, þimdiyse devletin bir kesimine egemen olan) zihniyet, neden bu deðiþiklikleri yapmak için debeleniyor. Cevabý aslýnda çok açýk. 12 Eylül Anayasa Referandumu'nun sonuçlarý. Referandumda 'Boykot' ve 'Evet' diyenlerin toplamýnýn açýkça askeri vesayete 'dur' demeleri, artýk önlenemez 'Yeni bir Anayasa' ve 'deðiþim' talepleri. 'Yetmez ama, Evet' güçlerinin toplumsal dinamikleri hareketlendirme, politizasyonu yükseltme çabalarýnýn baþarý kazanmasý ve toplumda geri döndürülemez karþýlýk bulmasý.
DEVLET OPERASYONUNU ANLAMAYA ÇALIÞALIM
Darbelerin ve darbeci zihniyetin partisi CHP'de son darbe nasýl gerçekleþti?
Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, Ekim ayýnýn son günlerinde bir yazý Ýle 2008 Yýlýnda yapýlan Tüzük Deðiþikliði'nin yürürlükte olduðunu, buna göre uygulama yapýlmasý gerektiðini bildirdi.
Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn bu pasý ile, Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu'nun Parti Meclisi içinden 'yeni tüzük' uyarýnca 13 genel baþkan yardýmcýsý ile bir Genel Sekreter seçmesinin gerektiði vurgulandý.
Oysa, CHP, 2008 yýlýnda gerçekleþtirdiði Tüzük Kurultayý'nda tüzük deðiþikliðine gitmiþ ve deðiþiklik ile 20 kiþilik Merkez Yönetim Kurulu'nun yapýsý deðiþtirilmiþti. Tüzük deðiþikliðinin yürürlük tarihi ise Parti Meclisi kararýna býrakýlmýþtý. Kemal Kýlýçdaroðlu'nun Genel Baþkan seçildiði bu yýlýn Mayýs ayýnda yapýlan 14. Olaðanüstü Kurultay'da ise tüzük deðiþikliðinin yürürlük tarihi ertelenmiþti...
Ýþte, CHP'de Önder Sav'ýn tasfiyesine olanak saðlayan 'darbe' Yargýtay'ýn bu dayatmasý ile gerçekleþmiþ oldu. Deniz Baykal ve Sabih Kanadoðlu gibi isimler sunduklarý sunduklarý fiili ve fikri destekle bu 'operasyonun' yolunu açtýlar. Süleyman Demirel'in 'manevi oðlu, kýsa bir dönem öncesinin Demokrat Parti (DP)'nin Genel Baþkan adayý, Ergenekon'un avukatý, sonradan olma CHP'li faþizan söylemli Süheyl Batum'un CHP'nin hem sözcüsü hem de Genel Sekreteri olmasý CHP'deki deðiþimin nasýl bir þey olduðunun göstergesi.
Küçülen, bölünen, sadece yüzler ve siyasi aktörler deðiþtirilerek CHP'nin yok olmamak için çabalamasýnýn nereye evrileceðini zaman gösterecek elbette.
Ama apaçýk görünen bir olgu var ki, o da artýk toplumun geri döndürülemez bir noktaya geldiði.
TÜRKÝYE ARTIK GERÝ DÖNDÜRÜLEMEZ BÝR YOLDA
MHP'nin militer, barýþ karþýtý bir söylemle yürüttüðü referandum kampanyasý dilinin ve yaklaþýmýnýn kendi seçmeninden gördüðü tepki, özellikle de yýllardýr açýk destek gördüðü seçim bölgelerinde uðradýðý hezimet de deðiþim taleplerinin toplumda ne denli içselleþtirildiðini ortaya koydu.
Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin yasaklý Milletvekili, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eþbaþkaný Aysel Tuðluk'un, bir süre önce kesildiði yönünde haberler çýkan ‘Öcalan’la devlet arasýndaki görüþmelerin’ devam ettiðini açýklamasý, Öcalan'ýn ifadesi ile de, 'sürecin diyalogdan, müzakereye doðru yöneldiðinin' kamuoyuyla paylaþýlmasý da bu sürecin iþaretlerinden. Ciwaken Kurdistan (KCK) / 'Kürdistan Topluluklar Birliði' Yürütme Konseyi Baþkanlýðý'nýn 2011 Milletvekili Genel Seçimlerine dek 'eylemsizlik, çatýþmasýzlýk' kararý da iþareti pekiþtiren olgulardan.
Her ne kadar Referandum sürecindeki kampanyalarda 'Yetmez ama, Evet' diyen yazar ve sanatçýlara yumurta ve yaðlý boya atýlmýþ olsa da, bir söyleþide konuþmacýlarýn masasýna 'idam urganý' atýlsa da, hatta Taksim'de 'provokatif bomba' patlatýlsa da, yarattýðý etki gücünün zayýflýðý; toplumdaki istemin ve algýnýn iþaretlerinden.
Kuruluþ yýldönümü olan 6 Kasým'a doðru yükselen YÖK protestolarýnda dillenen aðýrlýklý olarak aralarýnda devrimci sosyalistlerin bulunduðu, yeni öðrenci talepleri de bu deðiþimin bir diðer göstergesi aslýnda: "Anadil içeri, polis dýþarý!", "Yetmez, Parasýz eðitim", "Baþörtüsü içeri, YÖK dýþarý!", "Yetmez, Zorunlu din dersine son!.."
Kim ne derse desin, hangi 'sol kafa' tersini iddia ederse etsin; gelinen nokta, 'Boykot' oylarýyla birlikte yüzde 65'lere varan 'deðiþim iradesinin' net bir þekilde çizdiði rotadýr bu...
Yalçýn Ergündoðan
05.11.2010
Son Güncelleme Tarihi: 10 Kasým 2010 09:43
