ATV/Sabah'taki tarihi grev

24 Þubat 2009 17:47 / 1548 kez okundu!

 

Her grev bir hak mücadelesidir. Hak tanýmayan güçlüye karþý, örgütlü bir hak arayýþýdýr. Ama her grev "tarihi"dir diyemeyiz elbette. 13 Þubat’ta Türkiye yeni bir güne uyanýrken, Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS), her haliyle eylemi "tarihi" kýlan pek çok özelliði içinde barýndýran Turkuvaz Medya grubuna baðlý iþyerlerinde “Grev” baþlattýðýný açýkladý.

29 yýl aradan sonra gelen “Sabah Gazetesi / ATV grevi”ne giden yolda sendikanýn izlediði yasal süreç hayli uzun tabii. Sabah iþvereni sendikanýn hiç bir önerisine sýcak bakmayýp uzlaþmayýnca, dünyanýn her yanýnda ve her iþkolunda olduðu gibi kaçýnýlmaz olarak greve gitmekten baþka yol kalmýyor. Sabah tesislerinin kapýsýna yýllar sonra “Bu iþyerinde Grev vardýr” yazýlý pankartlarý asan TGS, greve neden çýkmak zorunda olduklarýný 13 Þubat tarihli açýklamasýnda þöyle duyurdu:

“Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS) olarak, Toplu Ýþ Sözleþmesi görüþmelerinde, 59 maddelik teklifte ücret, sosyal yardým, kýdem tazminatý ve ihbar tazminatý gibi parasal haklar ile gazetecilerin mesleki haklarýný koruyan 37 maddeyle ilgili iþverenin uzlaþmaz tutumu sonucu, ATV ile SABAH gazete ve dergi gruplarýnýn baðlý olduðu TURKUVAZ iþletmesinin Ýstanbul Balmumcu ve Sefaköy ile Ankara Balgat iþyerlerinde grev baþlattýk...”

“BU ÝÞYERÝNDE GREV VAR”

“GREV” pankartlarý asýlý Sabah Gazetesi’nin kapýsýnda konuþan, Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS) Genel Baþkaný Ercan Ýpekçi ise þunlarý söylüyordu: “Sözün bittiði yerdeyiz. Bugün grev baþlýyor. Anlaþmak, bu iþi masa baþýnda çözmek istedik ama buna yanaþmadýlar. Onun yerine klasik baskýcý iþveren taktiklerini uygulamaya baþladýlar ve arkadaþlarýmýzý sendikadan istifa etmeye mecbur býraktýlar. Bu grev tarihi bir grev. Bugün Türk basýnýnda tarihi bir gün yaþanýyor. En son grev, 12 Eylül 1980 sürecinde darbecilerin iradesiyle kaldýrýlmýþtý. 29 yýl aradan sonra Türk basýný bir kez daha grevle tanýþýyor. Bu tarihi gün hepimize hayýrlý olsun...”

Sabah grevi her þeyiyle, her yanýyla ilginç ve hakikaten tarihi bir grev. Bir kere, 10 basýn emekçisi greve katýlýyor. Her ne kadar “Grev gözcüsü” önlükleri giymiþlerse de, merkez binada ve grubun diðer iþletmelerinde üretimin durmasý için müdahalede bulunamýyorlar. Türkiye ve hatta dünya kamuoyu bu ilginç grevi göz ucuyla da olsa izliyor. Gel gör ki, Türkiye’nin en eðitimli, ama en örgütsüz kesimini oluþturan basýn emekçileri, gazeteciler de kendi meslektaþlarýnýn giriþtikleri “tarihi” anlam taþýyan bu grevi “göz ucuyla” izlemekle yetiniyorlar. Her konuda görüþ açýklayan köþe yazarlarý, bu konuda adeta aralarýnda gizli bir protokol varmýþ gibi, “sessizliklerini” koruyorlar... Sabah çalýþanlarý sendikaya üye oluyorlar. Bu kesim sessizl. Toplu Sözleþme masasýna oturuyorlar. Sessizler. Greve çýkýyorlar. Sessizler. Sonunda grevci basýn emekçileri, bir avuç gazeteci “gazeteciliðin”, gazetecilerin onurunu kurtarmak istercesine sokaða çýkýyorlar. Ellerinde meþaleleri, karanlýðý aydýnlatan fenerleri ve sessizliði, suskunluðu delen “Direne, direne kazanacaðýz!” haykýrýþlarý ile Cumartesi günü Ýstiklal caddesini ýþýtýyorlar. Adeta, tarihe not düþüyorlar. Ama bu kesim yine sessiz. Gazeteler suskun, kameralar yok...

Demokrasi, basýn özgürlüðü, hak mücadelesi, hukuk gibi, yaþamsal talepleri yükseltmek, kendisi ve meslektaþlarý “örgütsüz”, daðýnýk, “periþan” haldeki medyanýn yapabileceði bir þey gibi görünmüyor, söylemler þimdi daha da havada kalýyor.

* * *

“Kimimiz sivildi, kimimiz asker, kimimiz kentliydi, kimimiz rençper, kimimiz Kürt’tü, kimimiz Çerkez, baþý örtülümüz de var, mini eteklimiz de. Saðda olanýmýz da var, solda olanýmýz da. Hangi tarafýmýzdan vaz geçelim?..”

Sendikaya üye oldu diye gazeteciyi tehdit etmek, sendikadan istifaya zorlamak, her türlü baskýyý göðüsleyip, tarihi bir eyleme imza atarak greve çýkanlarý ise iþten çýkarmak... Ardýndan da, toplumdaki çok renkliliðe, çok sesliliðe, farklýlýklara saygýya vurgu yapan bir reklamý peþ peþe televizyonlarda yayýnlayarak “imaj” düzeltmeye çalýþmak...

Size hiç inandýrýcý geliyor mu?..

ATV/Sabah çalýþaný grevci basýn emekçileri, gazeteciler haklarýný alana dek her Cumartesi saat:18.00’de, Taksim’den, Galatasaray Lisesi önüne dek yürümeye devam edecekler. Tabii, Turkuvaz iþvereni de “hangi tarafýmýzdan vaz geçelim” diye televizyonlardaki reklamlarýný sürdürecek. Öte yandan, hangi meslek ve siyasi eðilimden olurlarsa olsunlar, vicdanlarýnýn sesini dinleyenler ise, Cumartesi günleri basýn emekçilerinin karanlýðý delen haykýrýþlarý ve meþaleleriyle aydýnlattýklarý Ýstiklal caddesinde olacaklar...

24.02.2009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.