Atýk bekçiliði yapmak yerine... Yalçýn Ergündoðan

23 Kasým 2008 17:55 / 1628 kez okundu!

 

‘Ýnsan türü’nün doðaya, çevreye, diðer canlý türlerine bu arada tabii kendi türüne de yaptýklarýný, verdiði zararý anlata anlata bitiremiyoruz. Gerçekten de bitecek gibi deðil bu kendini ‘en akýllý’, ‘en zeki’ sanan ve

Tüketmek, daha fazla tüketmek ve bir avuç ‘en akýllýlarýn’, ‘en akýllýsý’nýn ‘kâr’, ‘daha fazla kâr’ güdüsünün dinamiði üzerine kurduðu sistemin hýrsý ve yok ediciliði bir türlü durdurulamýyor. Dil farký bilmeyen, din farký tanýmayan, bir anadan doðmuþçasýna olup bitene direnen bir avuç ‘yaþam savunucusu’nun direnci de olmasa, toplu yok oluþ daha hýzlý gerçekleþecek her halde...



YAPMA CHAVEZ!



Aaa, o da ne?..



Venezuela Devlet Baþkaný Hugo Chavez, Rusya ile birlikte çalýþan ülkesinin ‘barýþçýl amaçlarla’ nükleer güç olma yönünde ilerlediðini dünya kamuoyuna bildirmiþ. Yapma Hugo, etme Chavez!..


Sen de mi nükleere bel baðlamayý çýkýþ yolu olarak gördün?



* * *


Bakýn birkaç ay önce kulaðýmýza gelen haberleri adeta perçinleyen bu haber, geliþmeleri doðruluyor gibi:



“Venezuela Devlet Baþkaný Hugo Chavez, Rusya ile birlikte çalýþan ülkesinin barýþçýl amaçlarla nükleer güç olma yönünde ilerlediðini bildirdi.


Chavez, Venezuelalý ve Rus teknik ekiplerinin, Rusya Devlet Baþkaný
Dimitriy Medvedev'in bu ay yapacaðý ziyarete hazýrlýk çerçevesinde çalýþmaya baþladýklarýný söyledi. Hugo Chavez, nükleer enerjiyi saðlýk ve elektrik sektöründe kullanacaklarýný belirtti. Venezuela'ya 26 Kasýmda gidecek olan Medvedev, bu ülkeyi ziyaret eden ilk Rus lider olacak...”



* * *


Yaþam savunucularýnýn iþleri daha çok uzun ve çok zorlu gibi, deðil mi? Bu moral bozucu haberin yanýnda yaþam savunucularýný umutlandýran bir haber de var neyse ki. Aþaðýda onu da paylaþýyorum. Sen de duy Chavez!..



Bak senin de öykünerek moralimizi bozduðun ‘nükleerciler’, atýklarýný nereye koyacaklarýný bilemiyorlar. Dünyaya meydan okuyan pervasýzlýða karþý sesini yükselttiðinde; bize, umut aþýlayan sen ve sana derli toplu, yeni, ‘alternatif bir program’ hazýrlayýp sunamayan, biz hepimiz demek daha çok kafa yormalýyýz, çabalamalýyýz!..



DÝRENENLER DE OLMASA...



Ýþte o haber:

“ Fransa'dan Almanya'nýn Gorleben kentinde bulunan ara depoya yapýlan nükleer atýk sevkýyatý, Almanya’da hafta sonu büyük protesto gösterilerine neden oldu. Sevkiyat, hafta sonu aralarýnda bazý Yeþiller Partisi üst düzey yöneticilerinin de bulunduðu 15 bin çevreci tarafýndan protesto edildi.



Claudia Roth, Cem Özdemir ve Renate Künast’ýn da katýldýðý eylemde, radyoaktif madde içeren nükleer atýklarýn vereceði zararlara dikkat çekildi. Bazý göstericiler de kendilerini nükleer atýk taþýyan trenin geçeceði tren raylarýna zincirledi. Protesto gösterilerine raðmen, 14 saat gecikmeli olarak Gorleben kentine varan nükleer atýk treninden sevkiyat Pazartesi sabahý baþladý. Kent merkezinden 20 kilometre uzaklýktaki ara depoya boþaltýlan atýklar, özel korumalý vagonlarla güvenlik güçlerinin kontrolünde getirildi. Polis sözcüsü, gösterilerine devam eden çevrecilerin barikatlarýný aþtýklarýný ve kente girdiklerini söyledi. Protesto gösterileri ve barikatlar nedeniyle güzergahýný deðiþtiren trenin toplam yolculuðu ise 56 saat sürdü. Çevreci gruplar, Gorleben kentinin nükleer atýk deposu olarak uygun bir yer olmadýðýna dikkat çekiyor. Bölgede kaynak sularýn çýktýðýna iþaret eden Greenpeace’in nükleer uzmaný Thomas Breuer, ‘Gorleben kentinin uygun bir yer olmadýðýnýn bilinmesine raðmen, orada bir nükleer atýk deposunun bulunmasýný sorumsuzluk olarak’ niteledi. Yeþiller Partisi de baþka nükleer atýk deposu olarak baþka bir yer aranmasýný istiyor. Yeþiller Partisi’nin Parlamento Grup Baþkaný Baerbel Höhn, Gorleben kentine iliþkin daha önce siyasi bir karar alýndýðýný belirterek, yeni bir yer aranmasýnýn þart olduðunu dile getirdi. Ancak Baþbakan Angela Merkel ise; bu konuda geri adým atmaya yanaþmýyor!..”



* * *



Hiç birimiz unutmayalým ki; bilimsel raporlarýn istatistiki verilerine göre; “Nükleer enerji, nükleer silahlarýn yayýlmasýna zemin saðlýyor. Son yýllarda, atom bombasý geliþtiren ve imal eden ülkeler, baþlangýçta sivil amaçlar taþýyan ‘atom programý’ yürütüyorlardý...”




Nükleer santral kurma macerasý dünyada çok deðil, yaklaþýk 50 küsur yýl önce baþladý. Ama bilim insanlarýnýn açýkladýklarýna göre henüz hiç kimse “nükleer atýklarýn” ne yapýlacaðý nasýl saklanacaðý konusunda bir fikre sahip deðil. ( Nükleer kullanan ülkelerin, yukarýdaki haberde yaþananýn dýþýnda, bir de ‘illegal’ yollardan yaptýklarý ‘atýk depolama’ iþlemleri de var tabii.) Ýyi bilmeliyiz. Bu atýklar kesin olarak canlý yaþamýný sona erdirecek nitelikte yüksek “radyoaktivite" taþýyor. (Ayrýca þu da bir gerçek: Zararsýz ‘radyasyon’ yok. Her ne kadar bazý çevrelerce ‘kabul edilebilir eþik deðerler’ ileri sürülse de; bu eþik deðerler her geçen gün daha da aþaðýlara çekilmektedir...)


Ýþte bakýn Fransa ve Almanya ne yapacaðýný bilemiyor. Yaþam savunucularýnýn nükleerin her türlüsüne karþý çýkmalarý için bir neden. Yetmez mi? Gelecek kuþaklara (ki olursa), yok edemeyecekleri bu atýklarý býrakmaya ne hakkýmýz var?




* * *



Avustralyalý nükleer karþýtlarýndan ödünç aldýðým bir sözü sizlerle paylaþayým. Çok anlamlý ve düþündürücü çünkü:



"Eðer Romalýlar zamanýnda nükleer enerji olsa ve kullanýlsaydý, biz bugün halâ onlarýn atýklarýnýn bekçiliðini yapýyor olacaktýk…” Ýyi mi?



Atýk bekçiliði yapmak yerine, gelin vazgeçin þu nükleerden!..



24.11.2008

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.