Tren Kaçıyor!

24 Eylül 2009 21:59 / 1583 kez okundu!

 


"İşsiz kalanlar, eşsiz kalanlar, hastalıklarla boğuşanlar, maddi güçlük içinde olanlar, hayatı gün doldurmak olarak görenler… Size bu yazım…"

*****

Neler oluyor? Çoğu insan üzgün, mutsuz, çaresiz, dibe vurmuş, kıstırılmış, güçsüz hissediyor. Kendine acıyor. Değiştirebileceği bir şey olmadığını, dış etkenlerin onun hayatını yönettiğini sanıyor. Böyle gelmiş, böyle gider; yapacak bir şey yok diyerek gücünü yadsıyor. Korkularımı bir bir yaşıyorum diyor ve kendini endişeleri tarafından ele geçirilmiş hissediyor. İşsiz kalanlar, eşsiz kalanlar, hastalıklarla boğuşanlar, maddi güçlük içinde olanlar, hayatı gün doldurmak olarak görenler… Size bu yazım…

Belki de tren kaçmadan son düdük çalıyor sizin için! Belki de artık bulunduğunuz noktadan ayrılıp yeni bir yöne gitmek için trenin bu son düdüğünü duyup vagona atlamanız için son uyarı bu! Belki de hayatınızda durup bazı şeylerin farkına varmak, UYANMAK ve HATIRLAMAK için sevgiyle dürtülmek bu! Belki de kendinize acımayı bırakmak; hayatınızın iplerini elinize almak için son çağrı bu!

Dış dünyanıza, yaşadıklarınıza bir bakın. Hayatınızın her alanında yaşadıklarınız sizin iç dünyanızın bir göstergesidir. İçiniz nasılsa dışınız da öyledir. Hayatınız karmaşa içindeyse iç dünyanız da karmaşa içindedir. Etrafınızda size değer vermeyen, size istediğiniz gibi davranmayan insanlar varsa siz kendinize değer vermediğiniz içindir. Hayattan hak ettiklerinizi alamadığınıza inanıyorsanız siz gerçekten hak etmediğinize inandığınız içindir. Sürekli zorluklarla karşılaşıyorsanız belki de “hayatın zor, ulaşmak istediklerinize ulaşmanın zor” olduğuna dair düşünce kalıplarına sahip olduğunuz içindir.

Ömrünüzün sonuna kadar aynı kalıplar içinde davranmayı, aynı zorlukları yaşamayı seçebilirsiniz. Sadece şikayet edip, kendinize acımaya ve “kurban” kimliğine tutunmaya da devam edebilirsiniz. Ya da “uyuduğunuz uykudan uyanmayı” seçerek senaryosunu sizin yazdığınız, yapımcılığını sizin yaptığınız, oynayacak oyuncuları sizin seçtiğiniz, başrolü de kendinizin oynadığı “hayat” adını verdiğimiz bu başyapıtta, filmi olduğu gibi değiştirme gücünüz olduğunu görmeyi seçebilirsiniz.

Başımıza gelen her şey bizim hayrımız içindir. Bu olayların içindeki iyiyi bulup, görmemiz gerekeni görüp yolumuza yeniden doğarak devam edebiliriz. Bu yolculuk insanın kendine yolculuğudur. Kendi içindeki muhteşemliği, değeri, yüceliği, mükemmelliği görmeye bir yolculuk. Kendini sevmeye, değer vermeye, hak ettiğini bilmeye bir yolculuk. Evrende her şeyden bolca olduğuna, herkes için her şeyin yeterince olduğuna ve her zaman bolluk içinde olduğumuzu görmeye bir yolculuk. Hayatımızı şekillendiren şeyin bizim hayata ve kendimize bakış açımız olduğunu görmemizi sağlayacak bir yolculuk. Gerçek olan tek şeyin sevgi ve paylaşma olduğunu kavramamızı sağlayacak bir yolculuk… Alma ve verme döngüsünün dengeyi sağlayacak olan yol olduğunu gösteren bir yolculuk…

Peki ne zaman? Uyanmayı ne zaman seçeceğiz? Daha ne kadar “acı“ kalıplarını deneyimleyeceğiz? Daha ne kadar gücümüzü yadsıyacağız? Daha ne kadar o gücü kabul etmekten korkacağız? Daha ne kadar “bolluk bilinci“ yerine “kıtlık bilinci“ ile hareket edeceğiz? Daha ne kadar korkularımızın bizi yönetmesine izin vereceğiz? Daha ne kadar istediklerimize değil, istemediklerimize odaklanacağız? Daha ne kadar bütün için hareket etmeyi reddedeceğiz? Daha ne kadar yaşamın muhteşemliğine gözlerimizi kapatacağız? Daha ne kadar mucizeleri yok sayacağız? Daha ne kadar sevgi yerine korkuyla hareket edeceğiz? Daha ne kadar evrenin bize hak ettiğimize inandığımız kadarını verdiğini anlamamak için direneceğiz? Daha ne kadar istediğimiz şeyleri elde etmek için önce onları vermemiz gerektiğini görmezden geleceğiz? Daha ne kadar etrafımızda olan her bir kişinin “biz” olduğunu, hepimizin “BİR” olduğunu idrak etmeyeceğiz? Daha ne kadar hepimizin aynı gemi içinde olduğuna; yaşanan bütün terör, savaş, açlık senaryolarında sorumluluğumuz olduğuna inanmayacağız? 

Tren kaçıyor! Son düdük çaldı! Siz nerede olmaya karar verdiniz? 

Tüm sevgimle, 

Violet Alaluf
Yaşam Koçu 
24.09.2009, İzmir

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.