Vejetaryensin, büyük düşün! - Tan Morgül

03 Ekim 2011 20:30  

 

Vejetaryensin, büyük düşün! - Tan Morgül

1 Ekim Vejetaryen Günü'ymüş, atlamak olmaz. Balık yiyoruz diye bu mühim tavra sessiz kalmayız. Kendilerine hediye olsun: Denizaltı ot sofrası

Hadisenin etik yanı mühim, sürekli bahsini geçirmek lazım. Bir canlıyı, sırf yiyebilmek için yetiştirmek, yetmeyip daha delice tüketebilmek için onu hormonla, yemle genetik bir zombiye dönüştürmek, insan evladının iyice kendinden geçtiğinin göstergesi; Allah ıslah etsin! Daha kendimiz kopmamışız bu sofradan, ne demeye bu kadar celalleniyorsak... Lakin bizimkisi bu mühim günde vejetaryen kardeşlerimize sıcak selam etmek, peşine sual eklemek; “Balık işini ne yapsak?” Karada yürüyenleri ısırmanın zaten hastası değilim, ama denizdekilerin damakta bıraktığı nefaset adeta bir esaret, nasıl geçebilirim a vegan kardeşim, hele bir ses et! Dudi dilli oluşum bundandır, şifam sendedir!...

Geçenlerde gazetenin çizeri, ‘mantığın bir anlık çöküşü’ (ve daha fazlası) Turgut Yüksel deniz kabuklusu bahsini açıp, lezzetin deniz dibine demirlemiş canlılarda da olabileceğini yazmıştı. Konu deniz ürünleri olunca memleket kütüphanesinin ve sofrasının ne denli fakir olduğuna da hayıflanmıştı, ki hakkıdır.

Restoranlarda, mönü mağduru olan vejetaryen ahali de konu iyot kokulu yemek olunca iyice heder oluyor. Halbuki iyi orta gol getiriyor: Misal, havuç, un, vegan ‘feyk’ yumurta, sarmısak, maya, biber ve zeytinyağı karışımını bir kaşık darbesiyle ‘vegan kerevit’e çevirebiliyormuşsunuz.

Tarifler camiaya özel web sitelerinde mevcut. Daha bir kitabı alana geçelim: İrlandalı Dr.Prannie Rhatigan ‘İrlanda yosun mutfağı’ adlı kitabında (www.prannie.com) sualtı yeşilliklerinden koca bir mutfak yaratmış. Su kenarından, sualtından topladığı ‘yenilebilir’ su otlarının yanına, karadaki otları iliştirip estetik yemekler hazırlamış. Lezzet konusunu bilemiyoruz, bizimkisi zaten hareketin kendisini alkışlamak. “Falafelciye falafel satmak olmaz!”, maksadımız Dünya Vejetaryen Günü’ne minik bir hediyeyle dahil olmak.

* Yazı günüm değişti. Balık kokusu artık pazartesi Radikal’ine sinecek...

Peynirli duileasc’la tanışın Yenilebilir deniz yosunu) çöreği...

Buyurun size, peynirli duileasc (Bir çeşit yenilebilir denizyosunu) çöreği...

40 gram duileasc (kızartılmış ve parçalanmış), zeytinyağı, 2 soğan (kızartılmış ve kıyılmış), 2 diş sarmısak, 450 gr. un, 1 yemek kaşığı kabartma tozu, 2 çay kaşığı hardal tozu, çeyrek çay kaşığı tartar kremi, yarım veya çeyrek çay kaşığı acı biber, 85 gram tereyağı, 225 ml. süt, 1 vegan yumurta, 85 gr. koyun veya keçi peyniri, 25 gr. çedar peyniri veya parmesan veya isli peynir.

Peki tüm bu cümbüş nasıl vals ediyor? Özetleyelim (malum, yerimiz kısıtlı, tirat atamıyoruz). Yağı tavada ısıtıyoruz, soğan ve sarmısağı, yumuşayıp, şeffaflaşana kadar pişirdikten sonra yosunlarımızı döküp karıştırıyoruz. Tavayı bir kenara koyup soğutuyoruz. Un ve kabartma tozunu çırpma kabına boca ediyor ve hardal, tartar kremi ve acı biberi karıştırıyoruz. Parmakla ince kesilmiş tereyağını karışıma parmakla yedirerek, karışım ekmek kırıntısı kıvamına gelene kadar ovuyoruz. (Mübarek sanki ‘savaşma, seviş, o da olmadı yemek yap’ tarifi). Sonra, birazcık ayırarak süt ve yumurtayı ilave ediyoruz. Sakince kardıktan sonra, bu karışımla peyniri ve soğan-duileasc yosununu karıştırıyoruz.

Artık elimizde ‘etkin’ bir hamur var. Bu hamuru unlu bir yüzeye koyup, 2.5 cm. inceliğe getirene kadar oklava (nefis alet) ile düzlüyoruz. Peşi sıra, elle 3.5 cm. çapında çörekler (çapı küçük boyu uzun) yapıyoruz. Sütle çörekleri fırçalıyor, peynirleri serpiştiriyoruz. Artık fırındayız; 12 dakika, altın rengine gelene kadar pişiriyor, çıkarıp tel raf üzerinde çok az soğutuyoruz. Sonuç; denizotlu çörek (Tereyağıyla servis ediniz).

Ortaya çörekten başka birşey çıkarsa sorumlusu Prannie Hanım değil bendenizim! Bana kalmış yemek tarifi yapmak; terminolojiye nasıl da uzağım, iyisi mi sıkıştığınız noktada mantığınızla yol alın. Baktınız olmuyor, yazın bana, size yine bir çeşit yosundan yapılan deniz spagettisi tarifi göndereyim. Onun tarifi daha insaflı. Afiyet, şeker olsun!

Radikal

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0