Gizli Oturum-1

18 Ocak 2012 20:10 / 2135 kez okundu!

 


Hrant Dink bir şehittir. O bütün insani düşüncelerin ve bütün semavi ve sair dinlerin ve güzelliklerin şehididir. O, şehitlik tanımının yapıldığı askeri yönetmeliklere inat, ÖzgürTürkiye aşkının sivil şehididir. O “şehitler ölmez” nekrofilisine inat sevdiği toprağa kavuşmuş bir şehittir. Hrant’ın arkadaşlarına sesleniyorum:

Mücadelemiz Derin Devlet ve onun İstiklal Mahkemeleri’ne karşıdır. Onları tarihin derinlerine de saklansalar, devletin kuytularına ve kürsülerin arkasına da saklansalar da bulup çıkarmak, karanlık yüzlerini bıkmadan göstermek boynumuza borçtur. Siz beş yıl boyunca çabalarınızla örnek oldunuz. Sağolun.

28-29 Ocak 1921 gecesi. Mustafa Suphi ve on dört yoldaşının Karadeniz’de öldürülüşünün üstünden neredeyse bir yüzyıl geçmiş olacak. Bu gün, 22 Ocak 1921 Cumartesi günü Ankara’da, Büyük Millet Meclisi’nin 136 nolu toplantısındaki “Komünizm, Mustafa Suphi” konusunun enine boyuna tartışıldığı iki bölümlük gizli oturum tutanaklarının birinci bölümünü Hırant’ın anısına aktarmak istiyorum. Belki de “kıssadan hisse” çıkar.

Tutanakların eski yazıdan yeni harflere çevrilmiş hali T.B.M.M. Gizli Celse Zabıtları www.tbmm.gov.tr/tutanaklar sitesindedir. Pek çok yazıda bu tutanaklardan alıntılar kullanıldı, kullanılıyor. Belki yapıldı ben göremedim, tutanakların tümünün dilini, daha geniş kesimler de geçmişte olanları bilsin diye, sadeleştirerek ve şimdilik yorumsuz sunmak istiyorum.

Şunu da belirtmeliyim ki, tutanaklarda çok önemli yerlerde çok “önemli boşluk”lar var. Bu yerleri aralıklı üç nokta ile gösterdim. Bunlar “okunamadı” mazeretini aşar ölçüde. Okurken bu boşlukları ister istemez “insan” dolduruyor. Eğer devlet yetkilileri işi şeytana bırakmak istemiyorsa ve harf devrimine aykırı değilse, asılları ile birlikte siteye koymalılar. Kim bilir belki “okunamayan” yerleri okuyanlar çıkabilir.

Son olarak, gözden kaçmasın diye bazı kelime ve cümleleri koyulaştırdım. Bu tasarrufum umarım sizi “insani yorum”lara sevkeder.


22 Ocak 1921 Cumartesi

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Başkan: Vehbi Efendi Hazretleri
Yazman: Feyyaz Ali Bey ((Yozgat)


Başkan- Çoğunluk oluştu oturumu açıyorum.

2- Bursa mebusu ve Diyarbekir İstiklal Mahkemesi azası Şeyh Servet Efendi’nin komünizim propagandası yaptığına dair şifreli telgraflar.

REİS- Konu üzerinde tartışmaya başlıyoruz.

Genelkurmay başkanı Fevzi Paşa açıklamalarda bulunacaklar. Ancak, daha önce Reis Paşa Hazretleri tarafından Genel Kurulunuza havale edilmiş bulunan iki telgraf sureti var, okuyoruz.


Büyük Millet Meclisi

Genelkurmay Başkanlığı Ankara 17.1. 1337 (1921)

Şube: 2

Adet: 523

Büyük Millet Meclisi

Yüce Başkanlığına

Sivas’tan geçen bir memurumuzdan alınan iki kıta şifreli telgraf sureti ek olarak yüksek huzura takdim kılınmıştır efendim.
Genel Kurula 18.1. 1337 (1921)

i: 136
İ: 131 22.1.1337 C:3

1- Diyarbekir İstiklal Mahkemesi’ne tayin edilen Şeyh Servet Efendi Bolşevik propagandası yaparak gitmekte ve Sivas’ta bir de bu tarzda öğüt vermiştir.

2- Burada Öğretmen Ruşen Zeki ve Dava Vekili Şakir Beyler Bolşevik propagandası yapmaktadırlar.

3- Zikredilen meseleleri fikrimce önemli bulduğumdan arzederim efendim.

Diğer

1- Ankara’da bulunan Bolşevik heyeti memleket dahilinde para mukabilinde tedarik ettiği Müslümanlar aracılığıyla propaganda yaptırmaktadırlar.

2- Türk komünist halk partilerinin memleketi yıkıma götüreceği kanaat ve düşüncesinde ısrarlıyım.

3- Kamuoyu ve memleketin bölünmeye tahammülü kalmadığı merkezden uzaklaştıkça gayet parlak ve açık bir surette görülmektedir.

4- Buna ilişkin 15.1.1921 tarihli telgrafımı önemle arz ederim efendim.

Ahmet Cemil


Başkan- Bu konuyla ilgili olarak Tokat mebusu Mustafa Beyin bir önergesi var, okutuyorum.

Büyük Millet Meclisi Yüce Başkanlığı’na

Büyük Millet Meclisi’nin oluşumuna yol açan sebeplerin en önemlilerinden biri de memlekette güvenlik ve düzenin sağlanması ile halkın fikirlerinin bir nokta etrafında birleştirilmesinden ibaret olduğuna şüphe yoktur. Memleketin on on beş senedir particilik belasıyla maruz kaldığı felaket ve bu nedenle kamu düşüncesinde oluşan işaretler açıklama arzusundan uzaktır. Yüce meclisin oluşumu sırasında bütün onurlu üyeler memleketin kurtuluş ve bağımsızlığından ve Hilafet Makamı’nın kurtuluşundan başka bir amaç gütmeyeceğine dair yemin ettiği halde esef ederim ki şerefli arkadaşlardan bazı kimselerin bütün bu hakikatlerin tersine olarak memleket içinde, hem de açıkça Hazreti Peygamber’in dinine karşı olarak bir takım akımlar doğmasına ve kendi kendine bu konuda konferanslar düzenlenmesine, velhasıl her suretle faaliyet etmekte olduklarına üzülerek bilgi sahibi oldum. Şöyle bir zaman memleketin sükun ve birliğe olan şiddetli ihtiyaç karşısında bütün değerli arkadaşlarımı bu tür parti ve ayrılıklardan sakınması ve tersi davranışı sabit olanların Meclis’ten çıkarılması konusunun karar altına alınmasını memleketin selameti ve millet namına öneririm.

2 Kanunusani 1336
Tokat Mebusu Mustafa

Başkan- Bu meseleye dair bir önerge daha vardır, okuyoruz.
(Önerge okundu.) (Bu önerge maalesef yok-TU)

Başkan- Efendim müsaade buyurursanız önce önerge sahiplerine söz vereyim, sonra diğer arkadaşlara. Söz Mustafa Bey’in… Önce Fevzi Paşa Hazretleri’nin özel düşüncelerini öğrenelim, bir parti lehinde propaganda yapıldığı…

FEVZİ PAŞA (Milli Savunma Bakanı) (Kozan)- Efendim, Diyarbekir’e (P) teşkilatına memuren gönderdiğimiz (P Teşkilatı o zamanın MİT’i-TU) özel görevli; yolda gördüğü durumları açıklayan bu telgrafı çekiyor. Bildiğiniz üzere mahkemeler tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Bu gibi hareketler ve düşünceler kesinlikle görevine etki eder. Yüce Meclisiniz neye karar verirse o uygulanır. Böyle bir davranış tarzı şüphesiz ki olamaz ve onun için arzettim. Yüce Meclisiniz... kendi-mahkeme etkisiyle... Yüce Meclis’iniz ne yolda karar verirse o yönde olur.

MUSTAFA BEY (Tokat)- Efendiler geçenlerde Atpazarı’nda zorlanmadan, genç üç dört köylüye tesadüf ettim, konuşuyorlardı. Ben de kulak misafiri oldum. Köylüler diyorlar ki; burada bir dernek kurulmuş, bolca para veriyorlarmış, hem oradan para alacağız, hem de zenginleri soyacağız ve saadetimizi temin edeceğiz. Bütün gün çift ile uğraşmaya... para almışlar...

Ben bunları dinledikten sonra aşağı yukarı geldim, araştırmada bulundum. İş bizim içimizde... Karahisar mebusu, Şeyhi Servet Efendi, bir de Mardin mebusu üç. Anlaşıldı mı. Benim işittiğim bunlar... Bir de yabancılardan para almışlar, bilmem ne yapmışlar. Bunlar köylüleri teşvik ediyorlarmış. Biz buraya bunun için toplanmadık, düşmanı kovmak, memlekette birliği hasıl etmek, bağımsızlığımızı kurtarmak, sınırlarımızı tayin etmek için toplandık. Halbuki bunlar öyle bir bomba bırakıyorlar ki ne memleket, ne de halk kalmayacaktır. (Alkışlar) Millet birbirini kıracaktır. Zannedersem bu gibilerin meclisten ihracı lazımdır. Bizi vekil atayanlar buna kesinlikle razı değildir.

Başkan- Erzurum Müdafai Hukuk Cemiyeti adına şimdi bir telgraf gelmiştir. Erzurum Belediye Reisi Zakir Bey, zannederim belediye reisidir. (Telgraf okunur) (Yaşasın Erzurumlular sesleri). (Bu telgraf yok-TU)

MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara)- Efendiler, vaktiyle Baku’da Mustafa Suphi başkanlığında bir heyetin memlekete gelmek isteğinde bulunduklarından, bunların bir komünist partisine bağlı olduklarından bizi haberdar etmişlerdi. Bu Mustafa Suphi’nin ahlakı hakkında bilgi sahibi olan bir çok arkadaşlarımız var. Saygıdeğer Erzurum halkı bunu en yakından tanıyanlardır. Halbuki Mustafa Suphi son zamanlarda memleketimize gelmek üzere bulunuyordu. Bunların bir kısmını sahil yolula göndermişler, kendisi de Kars üzerinden gelmek istiyordu. Bunu haber alan Erzurumlular böyle bir adamın memleket dahiline girmesinden son derece heyecanlanmışlar ve memlekete sokulmaması için girişimlerde bulundular. Resmi makamlara başvurdular. Bu adam memleketimize girerse parçalarız.

BİR MEBUS- Aynı isabet olmuş Paşa Hazretleri.

MUSTAFA KEMAL PAŞA (devamla)- Bendenize gizli olarak başvurmuştu ve diyordu ki... ahalinin tezahüratı karşısında mümkün değildir. Kendisi sonradan sınır dışına çıkarılmak üzere koruma altında sınır dışına... Benim de görüşümü soruyordu... Geldiği sanılan bir adamın memleket dahilinde serbest bırakılması... Erzurumda uygulanması tasarlanan... uygun buldum ve kendilerine yazdım. Bu telgraf da ondan sonra geliyor.

(Devam edecek)

Talat ULUSOY

18.01.2012

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.