Siyasetin dili değişmeli - Deniz Sipahi

12 Mayıs 2018 00:08  

 

Siyasetin dili değişmeli - Deniz Sipahi

Aday adayı listeleri belli oldu.

Vekiller yeniden aday...
Geçmiş seçimlerin kadrolu aday adayları da aday...
Peki nasıl olacak, siyasetin yüzü nasıl değişecek?
Kabul, bu sefer erken seçime gidiliyor.
Ya daha öncekiler?
Bakın kime sorsanız; herkes siyasetin üslubunun değişmesi gerektiğini söylüyor.
Bizler zaten yıllardır yazıyoruz.
Uzlaşmacı bir dil ve diyalog ortamı olmadığı sürece toplumun rahat etmesi de mümkün değil.
O yüzden iki yol var.
Ya bugün yapılan siyasetin dili yumuşayacak ya da meclisler her seçimde yenilenerek ortak bir dil yakalanacak.
Bir hafta sonra kesinleşmiş aday listelerini göreceğiz.
Bakalım yanılacak mıyız yoksa yine herkes yerli yerinde kalacak mı?
Ama ben sormaya devam edeceğim.
Soru çok net ve basit...
Siyasetçilerimiz kullandıkları bu dilden memnunlar mı?

 
MÜKEMMELLİĞİ ARAYANLAR


Sınırsız limiti tartışacak

Mükemmelliği arayış sempozyumunun 19’uncu yılı...
İlkini çok iyi hatırlıyorum.
19’a gelinceye kadar müthiş işler yaptıklarını biliyorum.
Bu yıl üst başlıkları “sınırsız limit” olmuş.
Bu kavramı ortaya atan ismi çok iyi tanıyorum.
Doktor Bob Tobin’di.
Kitabını yıllar önce okumuştum.
Tobin hedeflere odaklanmanın yanıltıcı olabileceğini, insanların söyleyemediklerini duyabilmenin önemini, cesaret ve özgüven inşasını, çalışma arkadaşlarıyla doğru ilişkiler kurma yöntemlerini kendine göre anlatıyordu kitapta...


***


Başında şöyle bir giriş vardı.
“İşler benim önceden olmasını hayal ettiğim gibi ilerliyordu. Yaşamımı nasıl daha iyi hale getireceğimi öğrenmiştim. Birlikte çalıştığım insanlar üzerinde, pozitif bir etkiye sahiptim. Kimse geçmişte ne kadar acı çektiğimi bilmiyordu. Bu farklı yöntemi öğrenmek için ne kadar zaman harcadığımdan haberleri yoktu. 
Bana bir ilham kaynağı olduğumu söylediklerinde hala inanamıyorum. Bunu beklemiyordum ve böyle olmak gibi bir arayışım yoktu. Dünyayla çok derin mesajlar paylaşmak için yola çıkmamıştım. Sadece kendim için bazı şeyleri anlamaya çalışıyordum. 
Kendimi öğrenmek, çokça araştırma yapmak ve birçok inişli çıkışlı deneyim için harcadığım onca zamandan sonra, nasıl olduğunu anlamadım ama bir çalışma yöntemi geliştirdim. Bu yaklaşım, ne yaratmak istediğinizle başlar. Bu kitabın da temeli olan şu soru önemlidir: ‘Bugün Ne Yapmak İstiyorsun?’ Bu; bu sayfalarda öğreneceğiniz bir yaklaşımdır. İsterseniz benim başladığım yerden başlayalım: Kendini öğrenmek.”


***


Çok keyif alarak okuduğum bir kitaptı.
Bugün Hilton Oteli’nde yapılacak sempozyum işte bu konuşmayla başlayacak.
Sınırsız limiti Mehmet Kocabaş anlatacak.

 
Cevap bekleyen sorular

Vaktiniz varsa; Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’nu kaçırmayın.
İlginç konulara ve sorulara cevaplar aranacak.
Örnek mi?
Her şeyin bir limiti var mıdır?
Limitlerimizi nereye kadar zorlayabiliriz?
Bitcoin ile ekmek alınır mı?
Bu sistemler nereye gidiyor?
Dijital köle gibi bugünün kavramları da masaya yatırılıyor.
Ve finalde...
İki önemli isim var.
Ertuğrul Özkök ve Ahmet Güneştekin...
Her ikisi de yaşamda kalite kavramını konuşacaklar.

 
Namık Çevik hoca

Gerçekten çok üzgünüm.
Dokuz Eylül’deki emeklerini çok iyi bilenlerdenim.
İzmir’in sosyal hayatının zenginleşmesi için yaptıklarını bilenlerdenim.
Çocuklarımız, gençlerimiz için yaptıklarını bilenlerdenim.
Sağlık sektörünün gelişmesi için fikirlerini, düşüncelerini, projelerini iyi bilenlerdenim.
Namık Çevik hocayı çok talihsiz bir kaza sonucu kaybettik.
Çok değil, 15 gün önce üyesi olduğumuz bir enstitünün toplantısında konuşmuş, dertleşmiştik.
Bir veda olacağını hiç düşünmemiştim.
Hoşçakal hocam...
Hizmetlerin unutulmaz.

Deniz Sipahi/hurriyet.com.tr

10.05.2018

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0