Sezen'in muhteşem yalnızlığı: Deniz Yıldızı - Pakize Barışta
22 Haziran 2008 05:23
Bazen müzik bir şiir olur, çocuklaşır, uçar gider.
Şiir de bazen müzik olur, bir çağlayan gibi coşar, akar.
Nadiren de ikisinin huyu suyu bir oluverir; aşk olur, ateş olur, kan olur.
Bulut, yağmur olur, nefes olur.
Ve Sezen Aksu şarkısı olur.
Sezen Aksu şarkının şairidir çünkü.
Onu bir pop müzik şarkıcısı, yorumcusu sanmak büyük bir yanılgıdır (Sezen, hiçbir zaman pop müzikçi olmadı bana göre). Kaybolan Yılları hangi tarza oturtabilirsiniz mesela? Ki, ilk önemli sarkısıydı. Daha o zamandan beri Sezen Aksu kendi tarzını oluşturmaya başlamıştı; Sezen,şarkıyla konuşur çünkü, şarkı söylemez, nefes verir sanki.
Çarşamba günü satışa çıkacak olan Deniz Yıldızı, bir iki gün önce geçti elime. Bu işin uzmanları, Sezen'in yeni albümünü bildik bir türe sokmak için ciddi olarak zorlanacaklar bence.
Deniz Yıldızı, bir duygu tüneli zira; Aksu'nun neredeyse otobiyografik bir müzikal yolculuğu.
Her zaman Sezen hayatla hesaplaşırdı ya; bu sefer tam aksi olmuş. Deniz Yıldızı'ında, hayat, Sezen Aksu'yîa hesaplaşıyor sanki. Aksu,hayatla çok uğraştı bugüne kadar; bu da bir hayat yazısı işte.
Deniz Yıldızı, büyük bu' yalnızlığı sergiliyor; ama bu yalnızlık, aslında muhteşem bir yalnızlık. Sezen Aksu’nun seçimi çünkü bu; ya dengelere eklemlenirsin, ya da derin duygular içinde yalnız kalırsın. Sezen, Tanrının Gözyaşları adlı şarkısında diyor ki:
"Bu korkunç kuraklık
Boynu bükük buğday başakları
Bu çorak toprak, bu susuzluk
Tanrı'nın kuruyan gözyaşları
Bebeler ergen doğuyor
Ninniler kahramanlık masalları
Yaşayanlar bu kanlı haritada
Taşırken iki büklüm onca yası
Bir büyük gözaltı hayatımız
Ölü çocuklar coğrafyasında
Kayıplar Destanı hikâyemiz
Melekler anaların dilsiz yasında
Bu bir bataklık
Yutuyor körpe tomurculukları
Dört kitap yazıyor
Eşittir Tanrı'nın çocukları
Bebeler ergen doğuyor
Ninniler kahramanlık masalları
Yaşayanlar bu kanlı haritada
Taşırken iki büklüm onca yası
Bir büyük gözaltı hayatımız
Ölü çocuklar coğrafyasında
Kayıplar Destanı hikâyemiz
Melekler anaların dilsiz yasında
"Deniz Yıldızı'nda bir de notalar var; sesleri duyulan ama manaları öyle pek kolaylıkla kavranamayan. Sezen Aksu'nun nefesinde müzik olarak kaybolan notalar.
Sezen için müzik, ne bir amaç ne de bir araç bence. Müzik onun için bir idrak, bir insanlık vicdanı; boşluğa salınmış kimi zaman hüzünlü, kimi zaman sevinçli bir oynaklık ve de zorunlu olarak notalara dökülmüş bir duygusal titreşim. Aksu, Deniz Yıldızı'nda yer alan şarkılarıyla da diğer bütün şarkılarında olduğu gibi hayatımızı manalandırıyor; yabancılaşmayı pek sevmiş olan hayatlarımızı bir miktar kendine getiriyor. Bu hayatları adeta silkeleyerek:
"Buraya bu acıyı çekmeye geldik
Hazdan kendimizden geçmeye geldik
Hayat iksirinden içmeye geldik
Geldik gidiyoruz
Yollar diken yollar ıtır yasemen
Her lezzeti tattık aynı kâseden
Şeytan gibi bizi tene hapseden
Bizdik biliyoruz
Beşik gibi sallar hayat bizi
Çeker basar vesikalık resmimizi
Gözlerimiz kimlik belgesi gibi
Kayıt tutar ya buz ya bebek mavisi
Mükemmel teşhisi
Aşk koruyabilir bir tek
Kaldıysa eğer hâlâ masumiyetimizi
Biz altında imzası olan âşıklar
Böyle yazdık vasiyetimizi"
(Beşik - Deniz Yıldızı)
Bir deniz yıldızının hayatı ne kadar safiyet içinde geçiyorsa ya da ne kadar neşeli ve hüzünlü ise Sezen Aksu'nun bizlere sunduğu hayatlar da –kendi hayatı dâhil-, o kadar saf, hüzünlü ve sevinçlerle dolu aslında.
Sezen Aksu'nun çarşamba günü satışa çıkacak Deniz Yıldızı adlı albümünde yer alan Onay’da Onno Tunç'un eski bir piyano kaydının üzerine kızı Ayda Tunç keman çalmış. Çok duyarlı ve etkileyici. Albümde Sezen'in sözlerinin dışında Yıldırım Türker'in de iki şiiri var (bilhassa Kırık Vals muhteşem).
Düzenlemelerin büyük çoğunluğu, aynı zamanda albümün prodüktörü olan Arto Tunçboyacıyan'a ait. Ayrıca Mithatcan Özer, Mustafa Geceli ve Ayda Tunç'un da düzenlemeleri var.
Deniz Yıldızı'nı dinledikten sonra şu şarkı favorim diyebilmek hayli zor aslında benim için. Çünkü Deniz Yıldızı bir kült albüm- bu açıdan. Ama -mütemadiyen dinlemek istememe bakılırsa- Beşik'le olan duygusal yakınlığım sanki biraz daha yoğun gibi, tabii Hrant Dink için yazdığı Güvercin adlı şarkıdan, Tanrı'nın Gözyaşları'ndan ve Kırık Vals'ten etkilenmemek ve bütün o diğer şarkılara kayıtsız kalmak mümkün mü?
Sezen Aksu'nun, bana göre hiçbir müzik türüyle buluşturulamayacak olan Deniz Yıldızı adlı son albümü, belki de bu coğrafyada ihtiyaç duyulan yeni bir müzik türünün ortaya çıkması için gerekli tartışmalara ortam hazırlayacak.
Pakize Barışta
Taraf Gazetesi
22.06.2008