Kitaplar, Sahibinden Azade Kalýnca

18 Þubat 2019 14:20 / 1232 kez okundu!

 

 

Aklý olan yaþýyorken kitaplarý kurumsal bir yapý içinde deðerlendirir. Kütüphane, müze, vakýf gibi. Kimisi de dokunamaz, el deðdiremez, durduðu yerde öylece kalýr.

 

****

 

Kitaplar, Sahibinden Azade Kalýnca

 

Salah Birsel’in yakýn günlerde yayýnlanan “Yaþlýlýk Günlüðü”nün* 1982 yýlýnýn 8 Haziran notu düþülen sayfasýnda þöyle yazýlý:

“Kitaplar ayýþýðýdýr, fanuslu aðýr lambadýr. ‘Yandým Þeker’ oyun havasýdýr. Sýkýlýp suyu içilmemiþse bile, yarýlmýþ, bir yerlerinin tadýna bakýlmýþtýr. Sonra da yemeye kýyýlamayýp rafa kaldýrýlmýþtýr. Ama bilirsiniz ki o kafasý ayarlý sizindir, sizin sevgilinizdir. Onu istediðiniz vakit çekip okuyabilirsiniz. El sürmediðiniz vakitlerde bile dünyanýn gizini sakladýðýna inanýrsýnýz...”

Aynen böyledir sanki! Salah Birsel’in yazdýðý gibidir. Yýllar önce okuduðunuz ve neresinde olduðunu unuttuðunuz, ama adýnýz gibi emin olduðunuz bir yerlerinde gizli bir kitabýn hafýzaya nakþedilmiþ cümlesini arama serüvenine hangi “kitapkurdu” teþne olmamýþ ki hayatýnýn bir evresinde.

Meþakkatli iþte kitapla olan iliþki. Kýymetlinizdir. Vazgeçilmezdir. Bir türlü elinizin ondan / onlardan olamayacaðýnýzdýr. 

Ama tabi bu iliþkilenmenin de bir sonunun olacaðýný bilerek. Þairin kelamýnda

"Serabýn bir sonu vardýr,
Ufkun, sýradaðýn sonu.
Uçarýn, kaçarýn bir sonu vardýr
Senin sonun yok"

dese de. Bu böyle maalesef.

Gözünüzden esirgediðiniz kitaplarýnýzdan ölümlü dünyada bir gün gelir ayrýlmak durumunda kalýrsýnýz. 

Aklý olan yaþýyorken kitaplarý kurumsal bir yapý içinde deðerlendirir. Kütüphane, müze, vakýf gibi. Kimisi de dokunamaz, el deðdiremez, durduðu yerde öylece kalýr.

Geçtiðimiz günlerde sosyal medyadan Twitter takipçilerimden Mehmet Aslan gecenin bir saati kitaplarýmdan birinin ithaflý sayfasýný doðrudan mesajla paylaþtý. Bir sahaftan satýn almýþ. Defalarca okudum, hüzünlendim.

21 Kasým 2003’de pek kýymetli dostum aðabeyim þair Ýhsan Fikret Biçici’ye imzaladýðým “Diyarbekir Diyarým Yitirmiþem Yanarým” kitabýmýn ilk baskýsý.

Demiþim ki Ýhsan abiye; “Ýhsan aðabeyim, seni tanýdýkça daha çok tanýyasým geliyor. Bu þehri sensiz, seni bu þehirsiz düþünemiyorum. Ýki þekilde de öksüzlük yaþanýrdý bilesin...”

Ýhsan abi avukattý, yayýnlanmýþ kitaplarý olan bir þairdi. Ve yaklaþýk 40 bin kitaplýk bir kütüphaneye sahipti. Evi dahil her bir þeyini satýp savmýþ. Ama kitaplarýndan asla vazgeçmemiþti.

Ýçinde kendisiyle yaptýðým sözlü tarih söyleþisinin de olduðu kitap dahil bütün kitaplarým elime ulaþýr ulaþmaz ilk imzalý takdim ettiðim kitap kýymeti bilen dostlarýmdan biriydi.

Ne acý ki ölümünden sonra öðrenebildiðim kadarýyla kamyona yüklenip Ýstanbul sahaflarýna gitmiþ kitaplar. 

Çok üzücü. Muhteþem bir hazine heba oldu. 1950’li yýllardan itibaren neredeyse bütün edebiyatçýlarýn ilk baský kitaplarý, edebiyat dergilerinin koleksiyonlarý, çoðu kitaplarýn da yazarýndan imzalý olaný gitti.

Ne desem bilmiyorum. Tuhaf bir hâl. Yine þairin kelamýnca; “gitti gelmez bahar yeli / þarkýlar yarýda kaldý...” 

*Salah Birsel, Yaþlýlýk Günlüðü, 2019, Sel Yayýncýlýk 

Not: Ankara kitap fuarýnda Ýletiþim Yayýnlarý standýnda kitaplarýmý imzalayacaðým.
Tarih: 17 Þubat 2019
Saat: 13.00

 

Þeyhmus DÝKEN

17.02.2019, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.