Kentin hafýzasý kafataslarýyla dillenirken!

18 Þubat 2012 21:38 / 1333 kez okundu!

 


O hep arzulanan ama ertelenen “adalet” tecelli edecekse o kemiklerin ve kafataslarýnýn hangi döneme ve kimlere ait olduðunu talep etme hakký yurttaþýn, izini sürüp bihakkýn bulma görevi de devletin ve kurumlarýnýn boynunun borcudur.


"Ýçkale'de su içmeyin dostlar,
Bilin ki çeþmeden kan akar.
Karacadað'ýn taþlarý tükendi,
Diline özgürlük gelsin diye halklarýn."*






Dîyarbekir sýkça söz edildiði üzere eski, birçok kavmin uðrak yeri ve yerleþkesi, hepsinden önemlisi de her yerleþen kavmin bir þekilde kentin taþlarýna izlerini kazýyýp bir sonrakine devrettiði bir kale þehir.

Yukarý Mezopotamya'nýn içinde yaþayan insanlarýyla kesintisiz hayatýn sürdüðü tek þehri.

Bu sebeple kentin bugünkü Kürt sahiplerinin, bütün zenginlikleri içselleþtirerek geçmiþ atalarýyla övünmeleri, gurur duymalarý ve sahiplenmeleri boþuna deðil. Yani Med, Hurri-Mitani, Asurî, Mervani, Emevi, Abbasi; özetle otuz dört kavmin varisleri olduklarýný her fýrsatta dile getirmeleri yabana atýlacak bir vurgu olmamalý.

Tabii ki bunlar afakî olarak havadan edilmiþ laflar da deðil. Bütün bu belirlemeleri, çýplak gözle sýradan bir coðrafya gezgininin el yordamý-göz kararý ile fark etmesi de mümkün.

Bu mümkünatýn en kadirbilir mekâný elbette eski saray bölgesi olarak anýlan Ýçkale'dir. Kenti kalkanbalýðý görüntüsü þeklinde çepeçevre kuþatan 5,5 kilometre uzunluðundaki dört kapýlý seksen iki burçlu tarihi kent surlarýnýn kalkan balýðýnýn baþ kýsmýna denk gelen bölümü kentin bütün çaðlar boyunca yönetim erkinin mekân olarak kullandýðý Virantepe-Hemadek höyüðünün çevresi olarak da bilinen Ýçkale bölgesidir.

Ýçkale tarihi sur beldesi içinde ikinci bir sur bedeni ile çepeçevre müstahkem bir mevkide konuþlanmýþtýr. Ýçkale surlarýnýn kentin genel ve büyük surlarýna ek olarak, baþta Saraykapý olmak üzere dört kapýsý on altý burcu vardýr.

Ýçkale'ye bundan yaklaþýk sekiz yüzyýl evvel Artuklu Hükümdarý tarafýndan yaptýrýlan ve hâlâ ayakta olan Artuklu kemerinin altýndan geçilerek girilir. Milat öncesi 3 binli yýllara dayanan 5 bin sene öncesindeki Hurri-Mittani geçmiþinden bugünlere kadar akýp gelen þehrin uzak kültürel hafýzasýnýn orada, Hemadek Höyüðünün altýnda olduðuna inanýlýr.

Kayýtlar öyle gösterir, çünkü 1960'lara kadar yapýlan arkeolojik kazýlarda sekiz yüzyýl evvelki sarayýn mozaik zeminli havuzuna kadar izlerin bulunduðu bilinenlerden ve kayda düþendir.

Günümüzde "otomasyon" olarak dillendirilen sibernetik biliminin temelleri sayýlacak Ýsmail Eb-ul Ýz El Cezeri'nin, suyun kinetik enerjisinden yararlanmak sevdasý ile projelerini, hayalleri ve düþlerini hem uygulayýp hem de yazdýðý çizdiði "Kitab-ül Hiyel" sekiz yüz yýl evvelki düþlerin saray ortamýnda "otomat"larla, robotlarla gerçeðe dönüþmesinin heyecanýný anlatýr.

Cezeri'nin, "Uygulamaya dönüþmeyen bilimin, doðru ile yanlýþ arasýnda muallâkta kaldýðýný gördüm" dediði ve bu nedenle robotlarýný yapýp denediði yerdir Artuklu Sarayý ve Ýçkale...

Tabi sadece uzak kültürel hafýza deðil, þehrin yakýn denebilecek son yüzyýllýk siyasal ve toplumsal hafýzasý da oradadýr. 1915 Büyük Felaketinin Ermeni maðdurlarýna dair karar, emir-ferman, zulüm ve toplanma mekânýdýr. 1925 Þêx Saîd kýyamýnýn hemen ertesindeki sorgulamalarýn ve yargýlamalarýn yapýldýðý mekândýr.

1870'li yýllardan 1990'lý yýllarýn sonuna kadar kesintisiz olarak kentin cezaevi, cumhuriyet öncesi ve sonrasýnda da uzunca bir süre kentin yönetim erkinin konumlandýðý mekân, adliye, savcýlýk binalarý ve cezaevinin güvenliðinden sorumlu jandarma birliðiyle birlikte Ýl Jandarma merkezinin bulunduðu bir merkezdi Ýçkale.

Milat öncesi 1300'lü yýllarda, yani bugünden 3 bin küsur yýl evvel Asur Kralý 1. Adad Nirari'den kalma kýlýcýn kabzasý üzerinde adý kazýlmýþ þehrin, Amid diye. O gün bugündür bahtý, kýlýçtan damlayan kanla yazýlmýþ þehrin. Surlarýn koyu gri kasvetli bazalt taþýndan kan sýzmýþ topraða ve sur bedenine soranlara bakmayýn damlayan kan kýzýllýðýna, kýzýlcýk þerbeti içtim ondandýr demiþ þehri kadimin bazalt taþlarý.

Bu denli geniþ ve tarifkâr bir girizgâha sebep, son birkaç yýldýr bir kent kültür kompleksi olarak hizmete sunulmak amacýyla restore edilen Ýçkale yapýlar bütününün; cezaevi duvarý ile Saint George Kilisesinin arasýndaki boþ alanýnda yapýlan kazý çalýþmalarý esnasý ve kazýlarýn bulunan izlerden sonra devamýnda bu yazýnýn yazýldýðý tarih itibariyle bulunan 38 insana ait kafatasý ve kemiklerinin serencamý ile ilgilidir.

Çokça ses dile getirildi.

Ýktidar partisi vekillerinden biri Þêx Saîd döneminden kalmýþ olabileceðini (Þêx Saîd'in torununun basýna farklý beyanýna raðmen), bir diðeri de üstelik mimar olaný, heyelan sonucu cesetlerin toprak altýnda kalmýþ olabileceðini ifade ettiler.

Oysa bu iki tezi de yukarýdaki anlatý çürütmeye muktedir. Birincisi, tarihi Ýçkale 5 bin yýldan bu yana Karacadað'ýn aktif volkanken püskürttüðü lavlarýn Dicle ile buluþtuðu noktada bazalt bir taþ kütlesine dönüþtüðü plato üzerinde kurulduðundan çok muhkem bir mevki ve yapýlar manzumesidir.

Heyelan tehlikesi olabilecek bir toprak yýðýlmasý ve kaymasý o alan içerisinde mümkün deðil. Ýkincisi ise çýkan kemik ve kafataslarýnýn seksen santimlik bir kazý derinliðinden çýkýyor olmasý ve henüz çürüyüp ufalmayacak dirilikte olmasýdýr.

Yani cesetlerin üzerini örtecek kadarlýk bir toprak birikintisi vardýr ortada. Ve Þêx Saîd'in torunu yaptýðý basýn toplantýsýnda dedesinin ve arkadaþlarýnýn mezar yerinin Daðkapý'da, þimdiki Üniversal Özel Hastanesi ile Orduevi arasýndaki bir noktada olmasý gerektiðini ifade ediyor.

Yetmiþli yýllarda defalarca dönemin siyasi tutuklularýndan kimi arkadaþlarý ziyaret amacýyla gittiðim o kazý alanýnýn üstünde halk arasýnda "çete koðuþu" diye anýlan çocuk koðuþu ve yanýnda da kadýnlar koðuþu vardý.

Siyasiler de o çocuk koðuþu bölümünüm bir baþka avlusundaki koðuþlarda yatýyordu. Zaten o bölüm cezaevine eklenti gibi yapýlmýþ yarý prefabrik bir yapý görümündeydi. 12 Eylül'le birlikte siyasi tutuklular "Diyarbakýr Beþ Nolu"ya götürüldü ve eski cezaevinin eklenti yapýlarý da temizlenince, þimdiki boþ alan arkasýndaki surlara dayandýðý noktaya kadar açýða çýktý.

Ýþte kemikler ve kafataslarý doksanlý yýllarda iyiden iyiye yapýlardan temizlenmiþ o boþ alandan çýkýyor / çýkartýlýyor.

1990'larýn baþýnda bölgede büyük bir felaket yaþandýðýnýn hem sanýðý, hem tanýðý, hem mazlumu, hem de maðduru olan Kürt halký çok iyi biliyor ki; sayýlarý binlerle ifade edilen (kimi kaynaklara göre 17 bin) kayýplar var.

Bu kayýplarýn kimilerinin, doksanlý yýllarýn JÝTEM merkezinin Ýçkale'de olduðu gerçeðinden hareketle orada kaybedildiði, oraya götürüldükten sonra bir daha da izine rastlanmadýðýna dair kayýp yakýnlarýnýn ifadeleri, tanýklýklarý var.

En azýndan son yirmi yýl öncesine kadar askerlik çaðý gelenlerin askere alýnma iþlemlerinin yapýldýðý bina, savcýlarýn soruþturmalarýný yaptýðý Cumhuriyet Savcýlýðý, yargýçlarýn adalet daðýttýðý Adliye binasý sonra da mahkûmlarýn adalet tecelli etsin diye hapsedildiði o eski mahpusluk mekânýnýn tam da yaný baþýnda toprak altýndan fýþkýrýyor ve bulunuyor kemikler, kafataslarý.

O hep arzulanan ama ertelenen "adalet" tecelli edecekse o kemiklerin ve kafataslarýnýn hangi döneme ve kimlere ait olduðunu talep etme hakký yurttaþýn, izini sürüp bihakkýn bulma görevi de devletin ve kurumlarýnýn boynunun borcudur.

Ýnsanlarýn, yakýnlarýnýn evlerinden alýnýp götürüldüðü sabah, evlerinden canlý giden ama týpký bir ölüyü uðurladýklarý döneme denk düþüyor doksanlý yýllar.

Araya yaklaþýk yirmi yýl girdi. Kimi itirafçýlarýn beyanlarýna raðmen, arkeolojik kazý alanýnda tümüyle rastlantýsal bir kanal kazý çalýþmasý sonucu kemikler ve kafataslarý ortaya çýktý ve kayýp yakýnlarýnýn bekleyiþleri kadar uzun süren yirmi yýllýk sessizlikleri bir anda bozuldu.

Kemiklerden ve kafataslarýndan iz sürerek yakýnlarýnýn ne zaman öldüklerini/öldürüldüklerini bilmiyorlardý ama nasýl öldürüldüklerini ve kemiklerin ve kafataslarýnýn acaba kendi ölülerine mi ait olduðunu ve bir mezarýnýn olabileceði beklentisi, bir de acýlarýyla bekliyor þimdi kayýp yakýnlarý...

*Daðlýyan, Bedros. Yaya Turna. Pencere Yayýnlarý. Ýstanbul. Ekim 2011


Þeyhmus DÝKEN

18.02.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.