Kendi Iþýðýnda Yanmak Hâli

28 Ocak 2019 16:51 / 1775 kez okundu!

 

 

Ercan Kesal’in damýtýlmýþ ve hayli duygu yüklü anýlar demeti Metin Erksan kitabýný okurken gidip geliyorum geçtiðimiz yüzyýlýn 1960'lý yýllarýnýn sinemalarýna.

 

****

 

Kendi Iþýðýnda Yanmak Hâli

 

Elimde bir kitap var. Pek kýymetli çok yönlü üretken adam Ercan Kesal dostumun “Kendi Iþýðýnda Yanan Adam, Tanýdýðým Metin Erksan”* kitabý.

Bizim kuþak þimdikilerin aksine sinema kuþaðýdýr. Malum, her devrin kendine dair geçer akçe hükmü, kavli vardýr. Þimdilerde adýna “sosyal medya” denen olmazsa olmazýmýz tuhaflýk hâli geçmiþin bir dolu güzelliðini alýp götürdü.

Neylersin ki, hayatýn akýþý galiba biraz böyle. Yýprattý, alýþkanlýklarýmýzý silip süpürdü, sonra da bir yerlere döküp attý. Bize ait ve bize dair olanlar birer flu görüntü olarak hafýzamýzýn bir yerlerinde kalayazdý.

Bu sebeple Ercan Kesal’in damýtýlmýþ ve hayli duygu yüklü anýlar demeti Metin Erksan kitabýný okurken gidip geliyorum geçtiðimiz yüzyýlýn 1960'lý yýllarýnýn sinemalarýna. Kitabýn okumasýna denk düþen Cansel Karacan’ýn “Annemin Sinemalarý” belgeselini de eþzamanlý izledim. Kitap ve belgesel alýp götürdü o yýllara.

Öyle bir profil çizmiþ ki Ercan Kesal; nevi þahsýna münhasýr “filmografik” bir sinema karakteri aslýnda anlatýlan.

Kendi döneminde sahiden hit olmuþ kült filmlerin imzacýsý Metin Erksan karþýmýzda, yanýbaþýmýzda. Kazandýklarý ile oturduðu sokaðýn bütün evlerini satýn alabilecekken elindeki avucundakini yine sinemaya yatýrýp öldüðünde kirada oturan bir adam.

1965 genel seçimlerinde Sosyalist Türkiye Ýþçi Partisi’nden Çanakkale milletvekili adayý olur. Bir yandan da saðcý Peyami Safa ile senaryo çalýþmasý yaparken solculuðunu vurgular. Solcu olduðunu vurgularken de Yýlmaz Güney ve Nazým Hikmet’e cepheden karþýtlýðýný ifade etmekten kaçýnmayan þimdilerin gözüyle baktýðýmýzda tuhaf bir adam Erksan!

“Yalnýz kendim için film yaparým, çekerim” derken sonuçlarýna katlanmayý hedefleyip evini, içindeki eþyalarýyla satmayý göze alacak kadar gözükara bir “filmci”.

Sinemaya ölünceye kadar yürekten ve gönülden baðlý bir adam portresi. Örnekleri elbette toplumda az da olsa olanlardan, kalanlardan. Hani kimileri var ki; tanýyanlar “adresini, telefonunu kimse bilmez. Kimseyle de konuþmaz, görüþmez, ters adam” diye ifade edilenlerden.

Bilirsiniz iþte! Ýyi yazý nasýl adresini, sahici sahibini arar ve bulur ise! Ercan Kesal da “Kendi Iþýðýnda Yanan Adam”da yazýlanlarýn sahibi Metin Erksan’ý aramýþ, bulmuþ. Kendini o kadar güzel tarif etmiþ ki; Sait Faik’in “projektörcü”sü misali kurmuþ evinin Ýstanbul boðazýný gören odasýnýn koca pencere kenarýna koltuðunu! Dürbünü elinde ve gözünde Boðazdan gelene geçene bakýyor Metin Erksan...

Sahneyi, kitaptan okuyunca Yaþar Kemal ustanýn sanki Ercan Kesal ayný sahneyi anlatýyormuþ gibi Boðaz’ý gören evinin geniþ odasýndaki tek kiþilik koltuðunda azameti ile oturup Boðaz’a baktýðý ve bize dengbêj edasýyla anlattýðý günün sahnesini anýmsadým.

Bir hikâyesinde okumuþtum. Tuncel Kurtiz’e babadan bir yalý dairesi kalýr Boðaz’a nazýr. Elektrikler kesiktir. Kurar raký masasýný Boðaz’ý gören büyükçe odanýn pencere karþýsýnýn orta yerine. Kýyýdaki sandalýný biraz açýða görüþ mesafesine çektirir. Sonra gaz döktürüp çýra misali yaktýrýr sandalý. Oturur ve elinde raký kadehiyle seyreyler alemi.

Sinemacýlýðýn bir hülya olduðunu, düþlerine denizkýzý düþmüþlük olduðunu bir kez daha fark ettim Kesal’in kitabýnda.

Sinemacý olmak tavsiyesi bekleyen genç sinemacý adayýna tevekkeli boþuna demiyor Erksan; “Öyle bir ‘Motor’ diyeceksin ki! Settekiler senin film çekmeye dair her þeyi bildiðini zannetsinler”.

Doðrusu benim için Metin Erksan; Susuz Yaz, Kuyu ve Yýlanlarýn Öcü” üçlemesi ile hafýzama kazýnandýr.  Çok haklý olarak Ercan Kesal “Yeþilçam’a haysiyet kazandýrmýþ” film(lerin) adamý notunu düþüyor kitabýnda.

Kitabý okurken izlediðim belgesel “Annemin Sinemalarý” sanki bir yönüyle Erksan’ýn Sevmek Zamaný’na da gönderme yapýyor. Sevmek Zamaný’nda bir sýradan kahraman var. Bir surete, fotoðrafa aþýk olma hâli!  Aslý, ‘ben buradayým’ dediði halde; bizim buralarýn tabiriyle “ben seni gizli sevdim / bilmedim alem duyar” halleri. Ya da Sezen Aksu’nun seslendirdiði þarkýdaki gibi; “Aþk için ölmeli / Aþk, o zaman aþk”.

Yeni doðan bebeðe edilmiþ ve sonraki hayatýnda da edilmiþ ve edilecek olan en güzel ana dileðini paylaþmýþ sevgili Ercan Kesal; “Ömrü billah iyi insanlarla karþýlaþasýn”.

Ýyi ki Ercan Kesal bu deðerli sinemacýnýn izini sürmüþ ölünceye kadar onunla dostluðunu sürdürmüþ ve dahi bizzatihi kendisinde de izi, izleri kalmýþ Metin Erksan’ý yazýp kitaplaþtýrmýþ. Ne güzel, ne güzel... 

* Ercan, Kesal. Kendi Iþýðýnda Yanan Adam. Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul

Not: Ercan Kesal 26 Ocak 2019 cumartesi saat: 14.00 ve sonrasýnda Diyarbakýr’da Yayýnaðacý kitabevinde kitaplarýný imzalayacak...

 

Þeyhmus DÝKEN

26.01.2019, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.