DTK yeniden…

15 Eylül 2014 21:50 / 1114 kez okundu!

 

 

Geçtiðimiz hafta sonu gerçekleþen DTK Kongresi’nde yeni dönem bir “inþa süreci” gibi deðerlendirildi. Sonuç bildirgesinde Kürdistani Ulusal Kongrenin toplanmasýnýn zaruret olduðu belirtildi.

Benim de yazar kimliðimle delegeleri arasýnda yer aldýðým Demokratik Toplum Kongresi geçtiðimiz hafta sonu (6-7 Eylül 2014) yedinci genel kurulunu Amed’de Kayapýnar Belediyesi’nin spor ve kongre merkezinde gerçekleþtirdi.

Doðrusu bizler sol gelenekten gelen camia ve dahi Kürtler bu tip kongrelerdeki karmaþaya, salon yetersizlikleri gibi benzer durumlara muhalif kimlik nedeniyle kýsmen alýþkýnýz.

Ama itiraf edeyim ki, bu kez öyle deðildi. Çok ciddi bir hazýrlýk evresinden geçtiði belliydi teknik ekibin. Daha ana binanýn dýþ çeperlerinde zabýtalarca güvenlik þeridi oluþturulmuþtu. Hem araçlar hem de þahsiyetler bir ön kabulden sonra binaya giriyorlardý. Ýçeriye girdikten sonra da hazýrlanmýþ bankolarda delegeler hangi kesimden; þahsiyet kurum, halk delegeleri olarak gelmiþlerse imza karþýlýðý kongre boyunca boyunlarýnda taþýyacaklarý delege kartlarýný alýp salona geçebiliyorlardý.

Sadece Kürt varoluþunu simgeleyen bayraðýn sarý, kýrmýzý, yeþil renkleri deðil; gökkuþaðýnýn mor, beyaz gibi diðer renkleri de salonun her yanýný süslemiþti. Salonda son Ýmralý görüþmelerinde çekilmiþ Öcalan afiþi güler yüzüyle delegelere göz kýrpýyor ve “Buradayým” der gibiydi. Önden itibaren koltuklar dört sýra siyah, arkasýndakiler beyaz örtülerle giydirilmiþti. Ve istisnasýz her koltuðun üzerine içinde kalem ve bloknotu da olan yazýlý materyallerle dolu bir dosya yerleþtirilmiþti.

Sahnenin en üstünde ortada Abdullah Öcalan, saðýnda ve solunda Qadý Mihemed, Þêx Seîd, Seyit Rýza, Bediuzzaman Seîdê Kurdî, Mela Mistefa Berzani ve daha birçok Kürt þahsiyetinin yer aldýðý tek sýra halinde fotoðraflar yerleþtirilmiþti. Ve Kürdistan’ýn dört parçasýndan Rojava, Rojhilat, Baþur ve Bakur’dan konuklar yerlerini almýþtý. Bir Kürt liderinin ifade ettiði gibi egemenlerce Kürtlerin iradesi dýþýnda bölünmüþ, parçalanmýþ Kürdistan; kongrede temsiliyetler üzerinden yeniden birlik mesajý veriyordu.

Toplam 501 delege, 300 konuk ve 200 dolayýnda gazeteci ile toplanýyordu Demokratik Toplum Kongresi. Yanýmdaki dostlara heyecanýmý belli edercesine ‘Biz Kürtler galiba ve nihayet bu iþi öðrenmeye baþlamýþýz.” Sahiden de iktidar olmak, “iktidarým” demekle olmuyor maalesef. Ýktidar olmak, hissetmek ve hissettirmekle alakalý bir þey olmalý. Eðer iktidar gibi davranmýyorsan aslýnda sen de iktidar olduðuna inanmýyorsun demektir. Salonun örgütlü, düzenli, havalandýrmasý çalýþan ferah ortamý, çay kahve aralarýndaki sunum, yemek servisleri ve dahi divanýn demokratik iþleyiþi iyi bir örgütlenmenin niþanesiydi. Umuyor ve diliyorum ki bu durum giderek geliþir ve tüm alanlarda ayný güzelliði yaþarýz.

Buraya kadar yazdýklarým teknik durumla alakalý. Gelelim devamýna. Beni þaþýrtan ilk konuþmayý Eþbaþkan Aysel Tuðluk yaptý. Epeydir sesi sedasý çýkmýyor ve ortalýkta gözükmüyordu. Hazýrlýðý iyi yapýlmýþ ve süreci anlatan uzunca bir konuþmaydý. Ama asýl çarpýcý olan konuþmasýnýn sonundaki bölümdü. Kongreyle birlikte görevi sonlanacak olan Eþbaþkan Tuðluk diyordu ki; “Kürt siyaseti kendi içinde demokrasi sorunu yaþýyor. Eleþtirileri bir karþý duruþ olarak görmemeliyiz. Dayatmalardan vazgeçmeliyiz.” Bu, eleþtiri dozu hayli üst perdeden konuþmayý duyunca salona bir göz attým. Ses yoktu ve dikkatle dinleniyordu. Kendimle hasbýhal ettim. Ýyi de, iki dönem eþbaþkanlýk koltuðunda oturdunuz Aysel Baþkan, neden o zaman bu eleþtirilerinizi yüksek sesle dillendirmediniz diye sormazlar mý sorumlu bireye.

Anlaþýlan Sayýn Öcalan’ýn da rahatsýz olduðundan haberdarlýk vardý. Nitekim Öcalan kongreye gönderdiði mesajda; “Kendi içine kapanmýþ, kendini tekrarlayan dar tartýþmalar üzerinden adeta statükoya doðru evrilen çalýþma yöntemini mahkûm ettiðimi en baþýnda vurgulamam gerekir” diyor ve noktayý koyuyordu.

Yeni dönemi artýk bir “Ýnþa Süreci” gibi deðerlendiren yedinci Demokratik Toplum Kongresi; delegelerin oy birliðiyle 2009’da daha seçilmiþ birkaç günlük DTK baþkanýyken KCK tutuklamalarýyla hapse konulan ve beþ yýl tutukluluktan sonra yakýn zamanda hapisten çýkan Hatip Dicle’yi ve Selma Irmak’ý eþbaþkanlar olarak seçti.

Açýlýþta ve kapanýþta 6-7 Eylül 1955 Rum ve Ermeni katliamýnýn yýldönümüne özellikle dikkat çekilen kongrede; sonuç bildirgesi Ayhan Bilgen tarafýndan okundu, PKK’nin terör örgütleri listesinden çýkarýlarak, bir an önce Kürdistani Ulusal Kongrenin toplanmasýnýn zaruret olduðu dile getirildi. 

 

Þeyhmus DÝKEN

13.09.2014, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.