Beþinci Harem-i Þerif mi Dediniz!

03 Aðustos 2019 17:33 / 884 kez okundu!

 

 

Peki biz böyle kýskanç bir gururla anlata / konuþadururken birileri çýkýp da "Ey Diyarbekirliler! Acaba ne kadar sahip çýkýyorsunuz bu deðerlerinize" derse! Ýþte orada durun derim.

 

****

 

          Beþinci Harem-i Þerif mi Dediniz!

 

Diyarbakýr'ý tarihi ve kültürel özellikleri ile anlatan ve yazanlar kimi ilk ve tek farklýlýklarý ile pek gururlanýr(ýz). Dünyanýn baþka coðrafyalarýnda da kimi özellikleriyle "tek örnek" olmalarý ile öðünenler var olsa da! Çoðu kez illa ki bizimki der, etrafýnda dönenip dururuz.

Peki biz böyle kýskanç bir gururla anlata / konuþadururken birileri çýkýp da "Ey Diyarbekirliler! Acaba ne kadar sahip çýkýyorsunuz bu deðerlerinize" derse! Ýþte orada durun derim.

Vallahi de billahi de tillahi (bir politikacýmýzýn jargonuna çok benzedi deðil mi) de sahip çýkmýyor/çýkamýyoruz. Býrakýn sahiplenmeyi sanki yok olmasý için el birliði ile gayret gösteriyoruz.

Bir kaç örnek verip sonra sadede geleceðim.

Surlar deyince dudaklarýmýzdan bal damlar deðil mi? Burçlarý, anýt tarzýndaki kitabeleriyle eski þehri çepeçevre kuþatan Tarihi Diyarbakýr Surlarýnýn burçlarý iþgal amacýyla kapanýn eline sanki baba-dedesinden miras kalýyor.

Ayýp olmasa "tapulu malým" diyecek! O denli iþgal etmiþler ki sur burcunun üzerindeki yürüyüþ yolunun iki burç arasýna ucu sivri demir korkuluk ve tel örgü çekmiþler; geçiþ yasak.

Surlarýn hali ise içler acýsý; yýkýlmýþlýk, taþlarýn sur bedenlerinden dökülmesi ve zavallý kiþiliklerin ilaný aþklarýný koca harflerle sur duvarlarýna yazmalarý.

Deðerlerimizden biri, hem de en önemlisi çokça gözden düþtü mü? Üstelik UNESCO'nun tarihi ve kültürel miras listesine girmiþken!

Lahit bir taþ üzerinde yaþamýn evreleri

 

Beþ yüz yýldýr eski þehrin kadim mahallelerinden birinin giriþine konumlanan muhtemelen eski bir kilisenin yýkýmýndan arda kalan dört koca yuvarlak sütun üzerine konumlanan kare planlý mimarisi ile dört ayaklý minare ayaklarýndan vurulup darbelendi! Yetmedi!

Bir de vukuatý protesto ederken kentin baro baþkanýnýn katliyle bir hüzün mekaný olarak kayýt altýna alýndý ya! Evet pek övündüðümüz, üstelik ayaklarý arasýndan yedi kez geçip dilek dilediðimizde, dileðimizin kabul olacaðýna inandýðýmýz/ nandýrýldýðýmýz ikinci deðerimiz de hayli yaralý mý artýk!

Sadede (saadete mi olmalýydý bilemedim) geleceðim giriþten sonra demiþtim ya! Ýþte þimdi üçüncüde...

Eski kentin tam orta yerinde tek tanrýlý dinlerin de putperestlik döneminin de altý bin yýllýk kutsal kadim mabedi dimdik ayakta duruyor.

Milattan sonra 639 yýlýnda Ýslamýn Arap öncüleri þehri beþ ay süreyle kuþatýp ele geçirince ilk iþ olarak Mar Toma (Aziz Thomas) Katedrali'ni Camii Kebir'e dönüþtürmüþler (Ulu Cami).

Resmî ideolojinin dini kaynaklarýndan referansýný alan kimi aklý evveller bunun böyle olmadýðýný dillendirmeye gayret etseler de camiyi aklýn gözüyle gezip dolaþanlar ayrýntýlarda bu özelliði fark ederler.

Ulu Cami'nin katedralden camiye dönüþtürüldüðü ilk asýrda bir süre iki bölümünde kilise ve havra iþlevi de gördüðünü, sonrasýnda tümüyle camiye evirildiðini zaten bilenler biliyor. Doðumdan ölüme tek parça lahit bir taþ üzerinde yaþamýn evrelerinin anlatýldýðý!

Artuklu döneminde yapýlan ve yapýldýðý günden bu yana zamaný doðrulayan Cezeri ustanýn güneþ saati! Eski bir Roma Sarayýnýn kalýntýlarýndan devþirilip getirilerek yeniden imarýnda kullanýlan mermerden sütunlar ve herbiri usta iþi nakýþlý sütunbaþlarý!

Caddeye açýlan cümle kapýsýnýn saðý ve solundaki aslan boða figürlü kabartmalar ile sokaða açýlan arka kapýnýn üzerindeki tek parça lahit taþ üzerine iþlenmiþ üzüm salkýmlarý ve kupalar. Çok daha ayrýntý var da burada keselim.

Hep öyle bildik, öyle gördük

 

Ulu Cami'yi yazar ve anlatýrken sanýrým ifade edilen en önemli özelliði þuydu: Yüzyýllardýr tek örnek olarak islamýn iki mezhebi Hanifi ve Þafii'ler iki ayrý bölümde iki hocanýn arkasýnda namaz kýlarlar. Hep öyle bildik, öyle gördük, öyle de anlattýk ve yazdýk.

Geçtiðimiz hafta Ankara'ya yerleþmiþ olup yýlda bir iki kez memleket ziyareti yapan bir hemþehrim soruyla karýþýk dile getirdi. "Babam hep Þafii'ler bölümünde namaz kýlardý.

Ben de Ulu cami'ye gidip babamýn secdeye durduðu yerde namaz kýlayým dedim. Kapatýldýðýný söylediler. Acaba neden kapatýlmýþ bilgin var mý?" Cevap veremedim. Ýki üç yýldý camide süreduran restorasyon yakýn zamanda bitmiþti.

Belki eksikleri filan kalmýþtýr dedim. Sonra da merakýmý yenemeyip araþtýrýp sordum. Hem de birinci aðýzdan ilgililerine. Meðerse Þafii'lerin namaz bölümü iptal edilip kadýn namaz kýlma yerine dönüþtürülmüþ. Halbuki caminin ana giriþ kapýsýnýn saðý ve eski il halk kütüphanesinin yeri daha önce zaten kadýn namaz kýlma yeri olarak düzenlenmiþti.

Dolayýsýyla bu durumda artýk kente grup getiren tur rehberleri kentin dünyada tek örnek olarak bilindiði bilinen ayný mekânda iki ayrý bölümde þafii ve hanifi hocalarýn arkasýnda namaz kýlma mevzuunun Diyanet tarafýndan tarih olduðunu bilerek anlatmalýlar.

Son bir hatýrlatma belki önyargýsýz ve hesapsýz kitapsýz bir tespitin altýný çizmek olmalý. Kürtler büyük çoðunlukla Müslüman ve Þafii mezhebine mensup bu da not olarak kalsýn bir yerlerde.

Ha bi de unutmadan her fýrsatta Ulu Cami'deki cuma hutbesinden çýkýp da caminin önündeki meydanda basýn açýklamasý yapan ya da protesto gösterisinde bulunanlar belki bu mevzuyu da dikkate alýrlar... 

 

Þeyhmus DÝKEN

02.08.209, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.